Geri ver Çeviri İngilizce
5,284 parallel translation
- Geri ver onu.
- Give it back.
Silahımı geri ver bari.
Well, you might as well give me my gun back.
O zaman geri ver telefonu.
Give back the phone.
Lütfen telefonumu geri ver. Annemden hediye geldi o.
Just give me back my phone, It's a gift from my mother.
Pudingimi geri ver!
Give me back my pudding!
Eugenia, Cody'e fişlerini geri ver.
Eugenia, give Cody back his chips.
Bana kolyeyi geri ver!
And give me that necklace back!
- Geri ver.
- Give it back.
- Geri ver şunu Steve.
I'm losing it.
Geri ver
Give it back,
- Birayı geri ver.
- Give me the beer back.
Şimdi, dolma kalemimi geri ver.
Now give me back my fountain pen.
Kızımı geri ver!
Bring our baby back
Sana o gün verdiğim hediyeyi geri ver!
So you return the gift I gave you the other day!
Hediyemi geri ver!
Return my gift!
Bebeğimi geri ver!
Give me back my doll!
- Evet, çantamı geri ver.
- Yes. Give me my bag.
Bıçağını da geri ver.
And give him his knife back.
- Smokini geri ver.
Take your tux back.
- Kartlarımı geri ver.
Give me back my cards. Hey, hey, hey, Kevin- -
Bebeğimizi geri ver!
Give our baby back!
Onu geri ver.
Give her back now.
Geri ver onu.
Give that back.
Ben, kuzuyu ona geri ver.
Ben, give her back the lamb.
O kolyeyi geri ver.
Ah! You give me back that necklace.
Geri ver şunu!
Just give it back!
Suyumu geri ver.
Put that back.
Geri ver onu, geri ver.
Give it back. Give it back.
Alexander, o çocuğu bana geri ver!
Alexander, you hand that boy back to me!
Peki, istediğin buysa al şu pis tavşanı geri ver.
Fine, if that's how you feel, just take the dirty little bunny and give it back.
Onu geri ver.
Give it back.
Geri ver!
Give it back! Aah!
Beni Barselona operasyonuna geri ver.
Put me back on the Barcelona Op.
Halhalı bana geri ver.
Give the anklet back to me.
Bak şöyle yap, oynadığın o halhalı ona geri ver.
Do one thing. Give the anklet you keep playing with back to her.
Halhalı geri ver!
Give my anklet back to me!
Öyleyse geri ver.
Then give it back.
- Tanrım, geri ver onları.
- Oh, boy, return them.
- Geri ver şunu.
- Give that back to me.
Mozzarella mı geri ver.
Gimme my mozzarella back.
Bana alakasız listeyi geri ver.
Give me back the irrelevant list.
Geri ver. Geliyor musun, gelmiyor musun?
Are you coming, or not?
- Yüzüğü geri ver!
- Give me back the ring!
Lütfen geri ver.
Do return it please!
Ver geri.
Give it back.
Eğer gölge geri gelirse ona yaklaşmayacağına dair söz ver.
If the shadow comes back, promise me you won't go anywhere near it.
Harvey, tatlım, buraya geri döndüğünde o labradorla konuşmayacağına lütfen söz ver çünkü şu anda hayatında böyle bir negatifliğe ihtiyacın yok.
And, Harvey, honey, when you're back there, please promise me you will not speak to that labradoodle, because you do not need that kind of negativity in your life right now.
- Koltuğumu geri ver Steve.
This man's sitting in my seat.
- Lütfen geri almama izin ver. Unuturuz gider. - Hayır, bırak.
Just let me take it back, and we'll forget the whole thing.
Onu geri getireceğine söz ver.
You bring him back to me. Promise.
Geri döneceğine söz ver.
Promise me you'll come back.
geri ver onu 52
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verna 25
vermont 94
vernon 81
verdi 50
verin 65
vera 163
veronica 131
versailles 42
verona 27
verna 25
vermont 94
vernon 81
verdi 50
verin 65
veri 27
vern 90
veronika 32
verdim 70
vereceğim 68
verildi 28
vereceksin 16
vermeyeceğim 54
veririm 64
versene 43
vern 90
veronika 32
verdim 70
vereceğim 68
verildi 28
vereceksin 16
vermeyeceğim 54
veririm 64
versene 43
ver bana 123
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31
veriyorum 68
verdiler 18
vermiyorum 24
verir misin 17
vereyim 16
veremem 78
vermem 64
verdin mi 17
vermedim 31
veriyorum 68
verdiler 18
vermiyorum 24