Mühim değil Çeviri İngilizce
1,002 parallel translation
Mühim değil.
Don't mention it.
Sadece bir kaç gün. Mühim değil.
A few days. lt was nothing.
- Mühim değil.
- You're welcome.
- Zaman ve çaba hiç mühim değil.
- Time and effort were of no consideration.
Mühim değil.
It's nothing.
- Mühim değil, bayım.
- It's all right, sir.
Ama mühim değil.
But it doesn't matter.
Ablanı hiç bulamasan da mühim değil.
No matter if you never find your sister.
Rogers'in yalan söyleyip söylemediği mühim değil.
It doesn't matter if Rogers is lying or not.
- Mühim değil.
No trouble.
Kızının kalması mühim değil.
Your girl's no bother.
- Olsun, mühim değil.
- They don't matter.
Sen resim yapmak istiyorsun. Kendi çizdiğin yoldan gidiyorsun. Gerisi mühim değil.
You want to paint pictures... you go on right ahead doing it.
- Para mühim değil, dostum.
- Your money don't signify.
Başımıza ne geldiği mühim değil.
" no matter what happens to us.
- Hiç mühim değil Frank.
That's perfectly all right.
Hatırlayacağın kadar mühim değil, değil mi Gail?
Not important enough to remember, was it, Gail?
- Mühim değil.
- Not at all.
Kasabanın ismi mühim değil.
The name of the town isn't important.
- Mühim değil.
Doesn't matter.
Hiç mühim değil bu.
That doesn't matter.
Hangi ayağı önce atacağınız mühim değil.
It doesn't matter which foot first.
Kaybetsek de mühim değil.
It's all right if we lose.
- Hiç mühim değil.
That doesn't matter.
Mühim değil.
No bother at all.
Hiç mühim değil.
I don't care what you are.
Mühim değil.
Oh, it's nothing.
Mühim değil.
It's not important.
Mühim değil.
Not at all.
Erkekler mühim değil.
We needn't worry about the males.
Mühim değil.
NEVER MIND.
- Mühim değil.
IT--IT'S NOTHING.
Mühim değil canım.
No, honey. I'm all right.
Bilmiyorum, mühim değil.
I don't know and I don't care.
Mühim değil, gidiyoruz.
Nevertheless, we'll go.
Mühim değil dostum.
It's nothing, buddy, you'll get out of it.
İyileşeceksin. Mühim değil.
It's nothing.
Benim muayenehanem mühim değil.
My practice is negligible.
- Mühim değil, hallettik.
- Nothing, just a business to resolve.
Çocukları mutlu olduktan sonra, gerisi hiç mühim değil.
As long as the child is happy, everything should be fine.
- Mühim değil.
- It doesn't matter.
Artık yaşamak, o kadar da mühim değil.
Living isn't all that necessary.
Doğru... hiç mühim değil.
True... it isn't necessary.
Geceyi Mirgorod'daki handa geçiririz....... somon füme ve votkayla. Mühim değil.
Yes, but it doesn't matter.
Mühim bir şey değil.
It was nothing at all.
- Ben de öyle! Merak etmeyin. Mühim bir şey değil.
- Don't worry, it's nothing.
- Hiç mühim değil.
- Not at all.
Mühim bir şey değil.
It's nothing.
Mühim birşey değil.
Nothing special.
- Mühim bir şey değil.
- Never mind.
Mühim bir şey değil.
It's nothing, really.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66