English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Ne olur ne olmaz

Ne olur ne olmaz Çeviri İngilizce

1,256 parallel translation
Bilgisayarın geminin çoğu sistemini kontrol etmesine rağmen... yine de ne olur ne olmaz diye hızlı bir eğitim aldım.
PHLOX : While the computer controls most of the ship's systems... I was given a quick tutorial, just in case.
Teğmen Reed ne olur ne olmaz diye gücü gövde kaplamasına... nasıl yönlendireceğimi göstermekte ısrar etmişti.
Lieutenant Reed insisted on showing me how to transfer power... to the hull plating. Just in case.
- Ne olur ne olmaz, önümde dur.
Stand in front of me just in case. Hello.
Ne olur ne olmaz diye bunları yanında taşı.
Keep them with you, just in case. Adrian!
Ama yine de ne olur ne olmaz diye Cumartesi ve Pazar yemeklerimi hazır edersin.
Of course, then you would have to prepare my Saturday and Sunday meals in advance.
Bir kaç kere aradım, bu yüzden ne olur ne olmaz diye yine de uğradım.
I called several times, so I just thought I'd swing by just in case.
Biliyorsunuz, ne olur ne olmaz.
You know, just in case.
Ve burada olacak, bilirsin, Lucas'la sonrası için ne olur ne olmaz diye bir yedeğe ihtiyacın olabilir,.
And... it's gonna be in here, you know, just in case you need a post-Lucas touch-up.
Ne olur ne olmaz diye.
Just in case.
Ne olur ne olmaz.
Just in case.
Ne olur ne olmaz diye senin için ışıkları açık bırakacağız.
Well, just in case, we'll leave a light on for you.
Ne olur ne olmaz.
Might as well.
Nakit ödemenize rağmen ne olur ne olmaz diye kredi kartına ihtiyacımız var mini bar, park vesaire.
Although you're paying cash, we need to see a credit card for incidentals minibar, parking et cetera.
Ne olur ne olmaz diye mi? - Evet.
- So, just in case?
Ne olur ne olmaz diye.
- Yeah. Just in case.
Onu kırıp içine bakmalıyız, ne olur ne olmaz.
Hmm, just to be safe, we'll smash it with a hammer!
Ne olur ne olmaz tüm telefonlarını biliyor olmalılar.
"Well," they should have all the numbers in case.
Ne olur ne olmaz.
In Case
Ailem, onlar ne olur ne olmaz ailem bunu almanızı istedi.
My family, they... In case I... My family wanted you to have this.
"Ne olur ne olmaz"
In Case
Kardeşimin neden evlilik yüzüğünü bir kavanoza koyup bana "ne olur ne olmaz" dediğini hiç anlamadım.
I didn't understand why my sister hid her wedding ring in a jar... and why she said to me, "In case."
Ne olur ne olmaz...
In case...
Ne olur ne olmaz. Eğer geri dönmezsem.
Only for the case of me not to return.
Ne olur ne olmaz, sen yine de kapıyı kapat.
Shut the hatch, just in case.
İkincil hedef. Ne olur ne olmaz.
Secondary target, just in case.
Bence de burada bekleyelim, ne olur ne olmaz.
Yes, we'll wait here just in case.
Ne olur ne olmaz derken?
- What do you mean?
Ne olur ne olmaz...
Just in case...
ne olur ne olmaz.
Just in case...
Ayrıca Bayan Helen, ne olur ne olmaz diye burada bulunuyordu.
Besides, Mrs Helen was here to keep an eye on things just in case.
- Ne olur ne olmaz ; evet. - Sahi mi?
Just in case... yes.
Ne olur ne olmaz.
You know, just in case.
Ne olur ne olmaz.
Nevertheless.
Ne olur ne olmaz diye gösteride bir anahtar yutmuştum.
Swallowed a key just in case I ended up doing a show.
Babam ne olur ne olmaz diye hep arkada salam bulundururdu.
My father Julius always kept beloni handy just in case.
Ne olur ne olmaz diye, uğurunu geri getirmek için eskiden yaptığımızı yapalım.
I don't know. Let's do that un-jinxing thing we used to do, just in case.
- Ne olur ne olmaz, bir tane daha.
Another one- - just in case.
Ne olur ne olmaz diye.
As a back-up.
Evet, telefonlarınızı da alıyorum. Ne olur ne olmaz sonra arkamdan bir iş çevirmeye kalkmayın diye
Yep, I will take your phones, too... just in case you were tempted to make any arrangements behind my back.
Belki gizli bir kapı çalma sesi icat edebiliriz, ne olur ne olmaz.
Maybe we should invent a secret knock, just in case, for whatever.
Ama şirketi biraz daha kontrol etmek istiyorum, ne olur ne olmaz.
But I'd like to control a little more of the company, just in case.
Onu ne olur ne olmaz diye saklıyorum.
- It's just in case.
O zaman, ne olur ne olmaz, kapıyı kilitle.
Well, lock the door, just in case.
İzimi bulması için Nikki'ye fırsat vermek ve seni de tehlikeye atmak istemedim ne olur ne olmaz diye.
I didn't wanna give Nikki any chance of tracking me down and... I just-I didn't wanna get you caught up in this even more, just in case, you know.
Ama ne olur ne olmaz, birkaç telefon görüşmesi yaptım.
But just in case, I mad some calls.
- Evet ama ne olur, ne olmaz...
YEAH, BUT JUST TO BE SAFE...
Telefon seksi hatlarını arayacak olursan, nazik ol. Ne olur, ne olmaz.
Next time you call a phone sex line, be nice just in case.
Ne dokunan olur, ne konuşan olur, ne de benimle yemek yiyen olur. Ölünce cesedimi bile yakan olmaz.
They will no longer touch me, speak to me, eat with me, or burn my body when I die
Bir şey olmaz aslında ama ne olur olmaz diye kusmuk torbası getirdim.
Now, I think I could take you. But, just in case, I've got a little air sickness bag here.
- Ne olur, ne olmaz diye.
Just in case.
Şeytanın ne payetleri ne de tüyü olur, biliyorsun değil mi? Aslında göğüsleri de olmaz.
You know, the devil doesn't have sequins or feathers or breasts, for that matter.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]