Ne saçmalıyorsun Çeviri İngilizce
815 parallel translation
Sen ne saçmalıyorsun?
What kind of sh * t is this?
Ne saçmalıyorsun sen?
What's this nonsense?
Ne saçmalıyorsun Bücür?
What are you beefing about, Shorty?
Ne saçmalıyorsun sen?
What the devil are you talking about?
- Ne saçmalıyorsun?
- What do you mean?
Ne saçmalıyorsun be!
Let's see what you say!
Ne saçmalıyorsun sen?
What are you blabbering about?
Ne saçmalıyorsun, Maggie?
What are you jabbering about, Maggie?
Ne saçmalıyorsun!
What nonsense!
Ne saçmalıyorsun?
What's this nonsense?
- Ne saçmalıyorsun, çavuş? - Teşekkürler Parson, sağ ol.
- I'll get'em up, Sergeant.
Ne saçmalıyorsun şişko?
What you're driving at fatty?
Ne saçmalıyorsun sen?
What are you talking about?
- Ne saçmalıyorsun- -
- What are you talking...
- Sen ne saçmalıyorsun?
What are you babbling about?
- Ne saçmalıyorsun sen?
What was that?
Ne saçmalıyorsun?
What at your talking about?
Ne saçmalıyorsun?
What are you bitching about?
Ne saçmalıyorsun?
What are you talking about?
Masao, ne saçmalıyorsun?
Masao, what are you talking about?
Ne saçmalıyorsun!
What are these fantasies of yours!
Pirzolamı? Ne saçmalıyorsun sen!
how that to chops of ram?
Sen ne saçmalıyorsun!
What nonsense are you talking!
- Ne saçmalıyorsun : Gözetleme!
- What spy!
- Ne saçmalıyorsun?
What kind of junk are you talkin'?
Yapamayacağım. Orduda ya da fabrikada olmalıydım. - Ne saçmalıyorsun?
Send me to the army or to industry.
Sen ne saçmalıyorsun be ; dışarı çıkmak da ne demek?
What the hell you talking about, "Get out"?
Sen ne saçmalıyorsun?
Whan yoyseyse are you nalkiyg? !
Ne saçmalıyorsun sen!
What rubbish are you talking!
Ne saçmalıyorsun!
The hell, you say!
Ne saçmalıyorsun sen?
What rubbish are you talking about?
Ne saçmalıyorsun?
What kind of talk is that?
Sen ne saçmalıyorsun?
What are you babbling about?
Ne saçmalıyorsun sen Philo? Yapma.
What the hell are you doing, Philo?
Ne saçmalıyorsun?
What's this crap you're dishing out here?
Neden... ne saçmalıyorsun?
Why... what is it?
-... doğru yol almasının arkasındaki gerçek. - Ne saçmalıyorsun sen?
Boy, are you full of shit!
Sen ne saçmalıyorsun, Wells?
What are you babbling about, Wells?
Ne saçmalıyorsun sen be?
What sort of poppycock is this?
Ne saçmalıyorsun yine? Sen değil miydin?
Here, your calcium.
Ne saçmalıyorsun çocuğum.
That's nonsense, kid.
Ne saçmalıyorsun Sen?
Have you got it wrong?
Ne saçmalıyorsun sen böyle?
What you talking crazy for?
Ne saçmalıyorsun sen?
What the hell are you talking about?
ne saçmalıyorsun?
What kind of nonsense is this?
Sen Ne Saçmalıyorsun?
What the hell are you....
Bir halatım olsaydı, sonsuza dek sallanırdım. - Bunu sevdim, hemşo. - Ne saçmalıyorsun?
What are you saying?
- Ne saçmalıyorsun sen?
- What are you talking nonsense?
Ne zaman ağzını açsan, saçmalıyorsun.
Hush! When you talk, you always say nonsense.
Sen kendini ne sanıyorsun da,'ifade vermem'diye saçmalıyorsun?
Who do you think you are pulling that no testifying bullshit on me?
Ne "Sen neler saçmalıyorsun" dedim, ne de kızdım.
"what rubbish", never even got angry
ne saçmalıyorsun sen 23
saçmalıyorsun 156
ne sandın 70
ne saçma 46
ne şans 59
ne şans ama 31
ne satıyorsun 16
ne sanıyorsun 83
ne saçmalık 54
ne saklıyorsun 34
saçmalıyorsun 156
ne sandın 70
ne saçma 46
ne şans 59
ne şans ama 31
ne satıyorsun 16
ne sanıyorsun 83
ne saçmalık 54
ne saklıyorsun 34