English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ N ] / Nın arkadaşı

Nın arkadaşı Çeviri İngilizce

73,887 parallel translation
İkisi de yakın arkadaşım.
Both dear friends of mine.
Kız arkadaşını hiç gördün mü?
Have you seen the girlfriend?
Erkek arkadaşın Bray.
Your boyfriend, Bray... where is he?
Burada tanıdık biri var mı, herhangi bir arkadaşınız?
You know anyone here, made any friends in town yet?
Şu yeni arkadaşıma göre kızın KR-20 hakkında istihbaratı varmış.
And my new friend back there says she's got intel on the kr-20.
Erkek arkadaşın mı?
Is he your boyfriend?
Arkadaşın olacağını mı sanıyorsun?
You think she's going to be your friend?
New York'ta bir erkek arkadaşın var mıydı?
Did you have a boyfriend in New York?
Çoğunuz zaten detayları biliyor. Ancak okul arkadaşınız Jason'ın cesedi Cumartesi gecesi geç saatlerde bulundu.
Most of you already know the details, but your classmate Jason Blossom's body was found late Saturday night.
Sen bile arkadaş olmak istemiyorsan şeytanın hası olmalı.
I mean, she must be evil incarnate if even you won't have her as a friend.
Arkadaşın olmaya çalışıyorum şurada.
I'm trying to be your friend here.
Bu arada, cana yakın mahallemizdeki, kapı komşumuz Hitchcock'lı sarışın, Betty Cooper, en yakın arkadaşı Archie Andrews'in yasak bir ilişki içine girdiği bilgisiyle boğuşuyordu.
And meanwhile, the girl next door, our friendly neighborhood Hitchcock blonde, Betty Cooper, was wrestling with the knowledge that her best friend, Archie Andrews, was caught up in a forbidden romance.
Archie, en iyi arkadaşın olarak, bana söylemek istediğin bir şey var mı?
Archie, as your best friend, is there anything you want to tell me?
Peki, Grundy senin için ne ifade ediyor ki hem, kız arkadaşın mı?
Well, what is Grundy to you, anyway, your girlfriend?
- Gerçekten benim arkadaşımsan, bunun peşini bırakırsın.
- If you're really my friend, you'll let this go.
Çekici bir kadının eski bir arkadaşıyla gitmesi yaşlı bir kocakarının yalnız başına gitmesinden daha az göze çarpar.
An attractive woman going with an old friend is less conspicuous than an old crone going alone.
Bencilim ben. ve aptalım. Kızınızın arkadaşı olmayı da hak etmiyorum.
I'm selfish, and I'm stupid, and I don't deserve to be your daughter's friend.
Siz yakın arkadaş mıydınız?
Were you guys close?
Küçük arkadaşın Cheryl'in büyük büyükbabası seninkini öldürdü, Betty.
Your little friend Cheryl's great-grandfather murdered yours, Betty.
Ama aynı şeyi dört tarafından bombalar yağdığında dene. Komutanın kulağına bağırdığında, arkadaşın yanında öldüğünde dene.
But try making it when you got grenades landing all around you, command screaming in your ear, and your buddy's bleeding out 20 feet away.
Burada güzel kız arkadaşımla birlikteyim ve umuyorum ki eşim olarak beni onurlandırırsın.
Well, I'm here with my beautiful girlfriend and I was hoping that you would do me the honor of becoming my wife.
Arkadaşıma yaptığın teklifin aynısını sana da yapacağım.
I'm gonna make you the same offer you gave my friend.
Kız arkadaşın orada.
Hey, there's your girlfriend.
Bilmiyorum bir dahakine en iyi arkadaşını, beni dahil et.
I don't know, maybe include your best friend, me, next time?
Evet... Erkek arkadaşın seni almaya gelecek mi?
So... is your boyfriend coming to pick you up?
- Arkadaşın, akraban falan mı?
Is this a friend or relation?
Norman'ın bir arkadaşıyım.
- I'm Madeleine. I'm a friend of Norman's.
Tanıdığın Norman, arkadaşın.
Your Norman, your friend.
Senle hasta arkadaşın bir daha bir kadına el kaldırırsa, dünyası başına bela olur.
If you and your sick sidekick raise your hand against another woman, it'll be a world of trouble.
Çünkü sen benim en iyi arkadaşımsın.
Because you're... you're my best friend.
Cam, kız arkadaşın mutlu değil.
Cam, your girlfriend is not happy.
Mükemmelliğin figürü olmak için o kadar çalıştım ki şimdi en yakın arkadaşıma tecavüz eden adamla çıkmış olan aptalmışım sadece, kendimi hiç bilmiyormuşum.
I worked so hard to be this beacon of perfection, and now I'm just the idiot who dated the guy who raped my best friend, and I didn't even know it.
- O en iyi arkadaşımın sevgilisiydi.
- He's my best friend's boyfriend.
En iyi arkadaşımla yattın... Ve diyor ki sen...
You slept with my best friend... and she's saying that you...
Erkek arkadaşını operasyona davet edemezsin.
You can't invite your boyfriend to a takedown.
Hala nasıl iyi bir kız arkadaş olacağımı öğreniyorum. Tıpkı video oyunlarında senin nasıl iyi olacağını öğrendiğin gibi.
and I'm still learning how to be a good girlfriend just like you're still learning how to be good at video games.
Birinci sınıfta burada uyuyordun... Oda arkadaşın kapı koluna çorap astığında.
Freshman year you used to sleep here when your roommate put a sock on the door.
Ya o en iyi arkadaşınız olsaydı ya da siz tecavüze...,... bekle, unuttum, sen tecavüze uğramayı çok isterdin.
What if this happened to your best friend or to you, or, no, wait, I forgot, you'd love to get raped.
Ve Miles... En yakın arkadaşına daha yakından bakmak isteyebilirsiniz.
And... and, Miles, you might want to take a closer look at your best friend.
benim en iyi arkadaşımsın.
You're my best friend.
Sen benim hayat arkadaşımsın.
You're my ride-or-die.
Sen ve kız arkadaşın hile yaptınız.
You and your girlfriend cheated.
Arkadaşın da oynamak ister mi?
Your friend want a taste too?
Kız arkadaşın yok yani?
So, I take it you don't have a girlfriend?
Sonunda Holden'ın bir arkadaşıyla tanışmak çok güzel.
Oh, it is so nice to finally meet one of Holden's friends.
Arkadaşın mı?
Oh, is she a friend of yours?
Muhtemelen seksi bir karın sürekli yanında olan bir sürü arkadaşın vardır.
You probably have a hot wife and surrounded by a ton of friends all the time.
Daha 12 saattir buradasın ama herkesle arkadaş oldun mu yani?
What, you're here for 12 hours, and you're already friends with everyone?
Erkek arkadaşın hakkında konuşmak ister misin, Pastor Ian?
You want to talk about your boyfriend, Pastor Ian?
Arkadaşın birkaç saattir burada zaten.
Your friend's been here a couple of hours already.
Yeni arkadaşın hakkında bir şey söyleyeyim mi?
Can I tell you something about your new friend?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]