Sandım ki Çeviri İngilizce
1,542 parallel translation
Bilmiyorum, ben sandım ki...
I don't know, I thought you just -
Markla kavga edip, benden kaçmaya çalıştığında, sandım ki...
Because when you have a fight with Mark and you try to avoid me, then I have to think that...
Sandım ki...
I thought, um- -
- Gerçekten de sandım ki -
It really looked like...
Pekala, sandım ki o...
Okay. I thought that was...
Sizi dans ederken gördüğümde sandım ki belki birşeyleri değiştirebiliriz.
When I saw your dancing, I thought, maybe... things can change
- Sandım ki...
- I thought...
Sandım ki...
I thought...
- Evet ama ben sandım ki...
- Yeah, but I just thought that - - Look, she...
- Kusura bakmayın Ben de sandım ki...
- I'm Christine Campbell. - Oh, I'm sorry, I just assumed.
Sandım ki... Ne?
I thought I saw... what?
Kızı duyduğumda, sandım ki...
When I heard her, I thought...
Saylonlar onu aldıklarında, sandım ki...
When the cylons took her, I thought...
Söylemek zorundayım, düşündüm ki, sandım ki biraz şefkat gösterirsiniz.
I have to say I had thought, I'd hoped, that you'd both show compassion.
- Siz savcısınız, ben sandım ki...
- You're a magistrate, so I thought...
Ben sandım ki...
I thought you meant....
Ben sandım ki...
I thought....
- Ama ben sandım ki... - Fikrimi değiştirdim.
- But I thought you wanted -
- Ve gerçekten sandım ki, o da...
And I really thought she...
Gerçekten sandım ki belki...
And I actually thought that... may...
Cylonlar onu götürdüğünde, sandım ki...
When the Cylons took her, I... I thought...
- Ben sandım ki...
I thought...
Ben sandım ki...
I thought I might...
Sen dönmeyince, sandım ki...
When you didn't come back, I thought...
Niçin Veronica'ya rağmen anlam ifade ettiğimi sandım ki?
Like why I kept thinking that I mean something to you... when it's always been Veronica?
Özür dilerim Veronica. Sandım ki...
I am sorry, Veronica.
- Sandım ki...
- I thought -
Özür dilerim, ben sandım ki...
OH I'M SORRY I THOUGHT...
Sandım ki sen " Hayır yapamayız.
i thought you would have been like, "no, we can't. he's human. it's wrong."
Ben sandım ki...
Well, I thought that...
Ben sandım ki- - Ben- -
- I'm sorry.
Sandım- - sandım ki, bana çıkma teklif edeceksin.
I, uh, I thought you were gonna ask me out.
Sandım ki, sen gidersen Belle senin onu terk ettiğini düşünür.
I thought if you were gone, Belle would think you'd run out on her.
Hayır, ben yalnızca Beth Sam adında bir hacker var deyince sandım ki...
No, I just- - when Beth said she knew a hacker named Sam, I thought- -
Sandım ki- -
I thought I was...
Söylemeliyim ki, duyar duymaz şoka girdik ve sandığımızdan daha ciddi olabileceğini düşündük.
I mean, to say that we were shocked would be an understatement.
Eminim ki sandığınızdan çok daha iyidir...
Oh, I'm sure she's better than you think she is.
Şimdi... üçünü de aradık ve boş çıktılar, o yüzden çıkmaz sokağa geldiğimizi sandım, ta ki bunu farkedene kadar.
Now, we searched all three and came up empty, so I thought it was a dead end, until I noticed this.
Hırsızlık-Cinayet ekipleri, "olay yeri" sandıkları yerde inceleme yapıyordu ki öyle olmadığını biliyorduk biz. Ben de Bnb. Taylor'a soruşturmayı devraldığımızı söyledim.
Robbery / homicide was processing what they thought was the murder scene, which we knew it wasn't, so I told commander taylor that... priority homicide was taking over the case.
Sandığım kadar güçlü değilmişim ki ben.
I am not as strong as I thought.
Kafama aldığım darbe sandığımdan daha sertti galiba. Çünkü öyle saçma şeyler söylüyorum ki ben bile anlamıyorum.
Well, that knock to the head must have been harder than I thought,'cause I'm saying crazy things that I don't even understand.
O kadar üzgün görünüyorsun ki bir şeyler düşündüğünü sandım.
Well you look an awful upset to be thinking about nothing.
Üstünde zanlıya ait olduğunu sandığım bir doku bulunca heyecanlandım. Ama patlamada o kadar çok hasar görmüş ki DNA alamadım.
I got excited,'cause I thought I'd found tissue on it that might match the suspect, but... it was too degraded from the blast to get any DNA.
İtiraf edeyim ki Noel listenizden çıkarıldım sandım.
I have to admit, I thought I was offyour christmas list.
Ama eğer Haley bunu elinden alırsa, hele ki o turneye gitmesine izin vermenden sonra... demek olur ki Haley senin ve benim sandığımız gibi birisi değil.
But if Haley takes that away from you, after you let her go on tour, then she's not the person either you and I thought she was.
Kolumu öyle sert sıktı ki kırıldığını sandım.
He grabbed my arm so hard I thought that it would break.
Sonra ben arkamı döndüm, bir de baktım ki sandığın üzerinde yedi sembol parlıyor.
And when I turned around, about seven symbols on the Ark were glowing.
Başta sandım ki...
At first i thought... well, i hoped that maybe he had been able
Senden öyle hararetli bahsediyor ki bir tehdit olabileceğini sandım ama yakından tanıyınca içim rahatladı şimdi.
It's just, he talks about you in such glowing terms. I... I guess I made you out to be a threat, but now that I've met you, I...
Yemin ederimi ki "Eski eşime bir at aldım." dediğini sandım.
I swear it sounded like you bought your ex-wife a horse.
Ne yaptığımızı sandınız ki?
SOME OF THESE WOMEN ARE FROM OUT OF TOWN AND WILL BE SINGLE.