Senin ki Çeviri İngilizce
9,957 parallel translation
Bu dürüst bir düşüş ve senin ki artıyorsa bu da iç dengeyi sağlıyor.
It's an honest down, and since you're so up, there's a homeostatic balance.
Anna belli ki Howard'ın sizin için yaptıklarını biliyor, ama senin onun için yaptıklarını bilmiyor mu?
Anna obviously knows what Howard did for you, but she doesn't know what you do for him?
O kadar derinden girmiş ki beynini kurcalamış senin.
He got in so deep, he scrambled your brain.
İlk kafana sokman gereken şey şu ki kimse senin için üzülmüyor ve üzülmeyecek.
First thing you gotta understand is nobody feels sorry for you and nobody ever will.
Senin de aklına girmeye açlışıyor, ve belli ki girmiş bile, çünkü karşımda durmuş benim bir çeşit kötü adam olabileceğimi düşündüğünü söylüyorsun.
He's trying to get in your head, and he clearly has, because you are standing in front of me thinking that I might be some kind of bad guy.
Bu senin denetim sistemlerinde ki arıza ile ilgili.
It's about the breakdown in your inspection services.
Tabii ki senin için endişelendim.
Of course I was worried about you.
Mahvolmuş kadınları devreye sokmak konusunda ondan daha iyi kimsenin olamayacağını göstermek sana düşüyor ki bu senin için hiçbir şey.
And who else is better but you to call her out on what she's done for women, which is absolutely nothing?
Açıkçası gerçek şu ki ; senin sempatizanların benimkilerin iki katı kadar bu yüzden insanlara istediklerini verelim gitsin.
Well, the truth is, your favorables are double what mine are, so let's give the people what they want.
Demem o ki sonuç olarak herhangi birimizin senin ilk kitabının yazarı hakkında çıkacak bir şaibeyi isteyeceğini sanmıyorum.
I mean, after all, I don't think either of us wants any controversy about the authorship of your first book.
Arkadaşın asla bulunamadı. Ki bu da senin için iyi çünkü bu Cole'la ilgili pek çok soru işareti var.
Your friend's was never found... which is very good for you, because there are a lot of questions regarding this Cole.
Anneni severim ama bence seni o kadar seviyor ki senin büyümekte olduğun gerçeğine tahammül edemiyor.
I love your mom, but I think she loves you so much that she can't stand the thought of you growing up.
Her ne kadar sen ortopedik ayakkabı giymeyi sorun etmeyen bir inek olsan da gerçek şu ki, biz senin çok iyi bir öğretmen olduğunu düşünüyoruz.
Even though you're kind of a nerd who thinks it's okay to wear "sensible shoes" " the truth is, we really think you're a great teacher.
Sen öyle bir çocuktun ki elimden gelen en iyi şey senin bir şeyleri kendi başına öğrenip keşfetmeni izlemek oldu.
You were the kind of kid that the best thing that I could do was just let go and watch you figure things out for yourself.
Kendime senin için çok uzun süre tanıştığım bir adama benzeyen biri dedim. Sonra fark ettim ki sen o adamsın.
Told myself... here's a man who looks like someone I met a long time ago, and then I realized... he is that man.
Rahatsız edilmekten pek hoşlanmayacaktır. Hele ki senin gibi hikayesi olan biri tarafından.
He's not gonna take kindly to being disturbed, especially by someone with your story.
Eğer bunu kanıtlıktan çıkarmazlarsa ki çıkarmaları muhtemel, senin çıkıp kendini savunman gerekecek.
If they don't get it excluded straight away, which is a definite possibility, you have to go on the stand and defend it.
Hele ki senin durumunda biri.
Especially not in your condition.
Senin için ne kadar üzücü ki, eve gitmek için bindiğin takside bilgisayar sistemi varmış.
Unfortunately for you, the cab company that took you home have got a computerised system.
Pekala, ama mesajın sonuna bir kelime yaz ki, senin olduğunu anlayabileyim.
OK, fine, but use a word at the end of the text so I know it's you.
Madendeki şaibeli kayıtlardan senin sorumlu olduğunu öğrendim. Öyle ki, ATF hesap kitaplarınızı kurcalamak isteyebilir.
Find you've been in charge of some shady bookkeeping at the mine, such that the ATF might want to start a whole circus up.
Seni temin ederim ki Bay Siringo senin ona baktığın şekilde o sana bakmıyor.
I can assure you... Mr. Siringo, he is not looking back at you the same way you are looking at him.
Seni temin ederim ki Bay Siringo senin ona baktığın şekilde o sana bakmıyor.
I can assure you Mr. Siringo is not looking back at you the same way you are looking at him.
Çalınmamış bir araba için, bir tatil günü, kim senin peşine düşer ki...
Who'll come looking on a bank holiday for some car that hasn't even been stolen?
Neden senin sorumluluğun ki o?
Why is she your responsibility?
Homie, işkoliklik senin belki de şimdiye kadar ki en iyi kolikliğin, ama biraz rahatlaman gerek, ben de cumartesi günü sirke hepimiz için bilet aldım. Sirk mi?
Homie, a workaholic is probably your best aholic ever, but you need to relax, so, I got us all tickets to see the circus on Saturday.
O senin arkadaşın değil ki, çuvallamış baban.
Pretty sad, really.
"Ne zaman ki, geceleyin ortalığı pislettin ; Bunu temizlemektir senin görevin."
"When a mess you've made at night, it's your job to set it right."
Biraz kabadayılık gerekli ki bu da senin uzmanlığın.
Requires some bravado, which should be right up your alley.
Komik olan şu ki ben de senin katılacağını bilmiyordum, Holly.
Funny, i wasn't expecting you either, holly.
Sana dedim ki onun kafasını sürekli kontrolün altında tut ve o senin yine de alt ediyor.
I told you to keep fucking her to control her mind - and she beat you anyway.
Ve itiraf etmeliyim ki senin hakkında endişelenmeye başladım.
And I have to admit every once in a while, I began to wonder about you.
- Ott senin için ne yapabilir ki?
- What can Ott do for you?
Sonra fark ettim ki, senin gerçekten kim olduğunla ilgili hiç bir fikrim yoktu.
And I just realized I have no idea who you really are.
Sadece sen de ben de biliyoruz ki benim senin yasa dışı aktivitelerin üzerine olan bilgim seni kolaylıkla barodan attırabilir.
I would just say that you and I both know my knowledge of your extracurricular activities could get you disbarred.
Orada her ne oluyorsa bil ki senin arkandayım.
Whatever the hell's going on over there... I got your back.
Senin bir kız arkadaşın yok ki.
You don't have a girlfriend.
Ve FBI'ın eline korkunç bir koz vereceksin ki bu da senin sonunu getirecek.
And you're gonna give the FBI an awful lot of strings to pull which you are at the end of.
- Tabii ki senin mücadelen.
- Of course it is.
Demiştin ki iğne vurduklarında, zaman senin etrafında dönüyor.
You said... Said that they make it so time moves around you.
# Kim darbe yapabilir ki senin gibi? #
♪ Who'd pull off a coup d'etat like you ♪
Yani tabii ki ailesi gerçekten senin kıçında değ...
I mean, obviously, her parents couldn't be up your...
# Belli ki senin ve benim için #
♪ So, obviously, for you and me ♪
Çünkü senin bilmediğin şeyler biliyorum ve bu doktor da eminim ki...
Because I know things that you don't know, and I'm pretty sure that this doctor here
Senin hiç işin yok ki?
You don't do anything.
Bu sefer beni alt etmiş olabilirsin, Karanlık Olan. Ama sana yemin ederim ki bir sonraki hayatımda işler senin için pek de hoş olmayacak.
You may have got the best of me this time, Dark One, but I promise you, in the next life, it won't be so pleasant for you.
Gerçek şu ki, oğlum senin kızının hayatı için kendi hayatını verdi.
The truth is that my son gave his life for your daughter's.
Phil, karınım ben senin. Ve şunu bil ki ishal olduğunu her zaman söyleyebilirsin.
Phil, I'm your wife, and I want you to know that you can always tell me about your diarrhea.
Seni anlamaya çalışıyorum, ama senin için inan ki yapabileceğim bir şey yok.
I sympathize with you, but there is nothing I can do for you.
Ejder demiş ki ; üzgünüm çünkü senin gibi olmak istiyorum fare.
The dragon said, " I'm sad because I want to be like you, Mouse -
Senin görünce, yemin ederim ki, sürekli peşimde dolanan ve kaskımdaki fenerin pillerini kontrol eden zayıf, küçük kız geliyor aklıma.
I swear to god, looking at you, alls I can think of is that skinny little girl always used to follow me around, always wanting to check the batteries in my head lamp.