Sorun sende değil Çeviri İngilizce
272 parallel translation
- Sorun sende değil.
- Look, you're not -
Sorun sende değil.
It's not you, I...
Sorun sende değil. Muhtemelen ben de.
It's not your fault, Adrian, it's probably me.
Sorun sende değil Sam.
It's not you, Sam.
Sorun sende değil, çocuklarda.
But madam, I still feel OK.
Sorun sende değil otobüste.
That's the problem with buses.
Sorun sende değil, bende.
It's not you, it's me.
Sorun sende değil, bende.
It's not you. It's me.
'Sorun sende değil, bende'klasiğini söyledi.
She tried to give me the "it's not you, it's me" routine.
"Sorun sende değil, bende."
"It's not you. It's me."
Sorun sende değil.
It's not your problem.
Mesela, "Sorun sende değil" demek, "Sorun sende" demektir.
Like, "It's not you" means, "It is you."
Sorun sende değil.
It's not you.
Bana "Sorun sende değil, bende" mi diyorsun?
You're giving me the "it's not you, it's me" routine?
"Sorun sende değil, bende." yi ben keşfettim. Kimse bana "Sorun sende değil, bende" diyemez.
I invented "it's not you, it's me." Nobody tells me it's them, not me.
Sorun sende değil.
IT'S NOT YOU.
Biliyorum, sorun sende değil.
But I now you're not the one with the problem
Dale, sorun sende değil mi?
Oh! Oh!
- Sorun sende değil, bende.
It's not you. It's me.
İnan bana, sorun sende değil.
Believe me, you're not the problem.
Sorun sende değil bende.
It's not you, it's me.
Sorun sende değil.
The problem is not with you.
Sorun sende değil, tamam mı?
Look, it is notyou. OK?
Sorun sende değil.
No, it's not you.
Sorun sende değil.
The problem is not you.
- Sorun sende değil.
Oh, don't be silly.
Hayır. "Sorun sende değil, bende" konuşmasını yapıyorsun.
No, you're giving me the "it's not you, it's me" speech.
Sorun sende değil.
I'm sorry, it's not you.
Sorun sende değil, bizde değil mi?
You don't have the problem. We do, right?
Ama bilmeni isterim, sorun sende değil, bende.
But I want you to know it's not you, it's me.
Fez, eğer bir kız, "Sorun sende değil, bende" diyorsa asıl demek istediği, sorunun sende olduğudur.
Fez, when a girl says, "It's not you, it's me"... what she really means is it's you.
Sorun sende degil.
It's not you.
- Sorun değil Çünki sende bildiğim tüm almanlar gibisin, vede bildiklerimi belkide kendime saklamalıyım.
Because you are all the German I know, and perhaps all I care to know.
Evet, sorun ne... sende resminin yapılmasını istiyorsun değil mi?
Yes, what's the matter... you want your picture painted, too, huh?
Senin bu yaptığın iğrenç değil mi? Hayır, sorun sende!
And what you're doing isn't dirty?
Yapma Al. Sorun sende değil.
It's Bud's squeeze.
Sorun onda değil, sende.
It's not her, it's you.
O gerçekten günün sonunda onların üzerinde olan şey sorun değil, çünkü sende kesinlikle kahır yok.
See, it doesn't really matter at the end of the day what's on them because you have absolutely no remorse.
Sorun değil, bende zaman makinesine binip 12. yüzyıl'a giderim ve vampirlerden kehaneti birkaç gün ertelemelerini rica ederim. Sende rahatça gezip tozabilirsin.
I'll justjump in my time machine, go back to the 12th century and ask the vampires to defer their prophecy while you take in dinner and a show.
Sorun sende değil, bende.Sen harikasın, zekisin, güzelsin.
Look, it's not you, okay? It's me. I mean, you're... you're... you're great.
Sorun aslında sende değil bende.
"It's not you. It's me."
Sorun sende değil.
Nothing.
Be-ben üzgünüm Chris, sorun... sende değil, gerçekten, ben de.
Ah -, I'm sorry, Chris, it's... it's not you, really, it's, it's me.
Sorun sende de değil.
And it's not your problem.
Sorun bende değil, sende.
It's not me, it's you.
Sorun sende. Bende değil. Olgun bir ilişkinin gerçeklikleriyle yüzleşemiyorsun.
It's you, not me who doesn't want the realities of an adult relationship.
Gerçekten, sorun sadece sende değil.
Uh... No, no, no. It's--it's really- - it's not just you.
Sorun değil, sende kalsın.
It's okay, you can keep it.
- Biliyor musun sorun onda değil, sende.
It's you. What?
- Bu kasabadan bıktım. Sorun kasabada değil, sende Tony.
What if we could get out of here, Ann?
Bu arada Nina, sorun bende değil, sende.
Oh, and, Nina, it's not me, it's you.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değildim 75
değil mi çocuklar 56