Uzun saçlı Çeviri İngilizce
765 parallel translation
Uzun saçlı küçücük bir çocuktun.
You little boy with long hair.
Kalın kaşlı, uzun saçlı şişman hanım kim?
Who's the fat lady with the heavy brows and all the hair?
Kalın kaşlı, uzun saçlı şişman hanım benim.
I'm the fat lady with the heavy brows and all the hair.
Eğer uzun saçlı berbat bir şair olsaydın onun için "benim ruh eşim" derdin.
You may say that she was my ideal... if you were some sort of sickening long-haired poet.
Eğer uzun saçlı o dehayı Dinlemeye davet edilirsem
I'm so delighted If I'm invited
Küçük Roxane, uzun saçlı, kısa etekli tatlı bir fırtına.
Little Roxane, a sweet tyrone with short skirts and long hair.
Yakında denize açılacaksınız. Ama ne zaman, nereden ya da ne kadarlık bir süre için olduğunu söyleyemem. Hükümet ve bir grup uzun saçlı bilim adamı açıklama yapmadan olmaz.
You'll sail soon, but just when or where or for how long, I can't tell you, not until the government and a pack of these longhaired scientists sort themselves out.
Şu uzun saçlı adam... Yanılmıyorsam bir yerli.
The one with no whiskers, is he Injun or ain't he?
Ve uzun saçlıydı.
And had long hair.
" Doğa size erkeğin uzun saçlı olmasının...
" Doth not even nature itself teach you that, if a man have long hair...
Sanki bu uzun saçlı yönetmenleri anlatmaya devam ediyormuşum gibi. Crummy filmlerinin, satılması isteniyorsa.. 'S ve V'yi, Tam dozunda vermen lazım..
It's like I keep telling these long-haired directors... if you want me to sell your crummy films, I say... you've gotta give it a a good dose of'S and V'.
Bir kriz anında, söylenenlere karşı gelenlerin hep uzun saçlı asiler olduğunu gördüm pek çok kez. Bu kriz, okuldaki bir yangın ya da gecekondu mahallesinde, bir hafta sürecek bir yardım toplantısı yapmak için haftalık tatilleri feda etmek olabilir.
So often I've noticed that... it's the hair rebels who step into the breach when there's a crisis... whether it be a fire in the house... or to sacrifice a week's holiday... in order to give a party of slum children seven days in the country.
Son getirdikleri iki uzun saçlıyı paslı jiletle traş ettiler.
They used rusty razor blades on the last two longhairs they brought in.
- Şu uzun saçlı jokere iyi bak.
- Check that joker with long hair.
Bu programı uyarıyorum, bu gevşek, uzun saçlı sivilin intihalinin tekrarı halinde cevabımız çok sert olacaktır.
And I warn this program that any recurrence - of this sloppy, longhaired civilian plagiarism, will be dealt with most severely.
Sanki ülkemizin uzun saçlı dinsizler ve bağımlılarca işgal edilmesi yetmiyormuş gibi.
As if it's not enough our country's been invaded by long-haired atheists and addicts.
Bana kalırsa, sen uzun saçlı, sıkı bir muhalif olabilirdin.
For all I care, you could be a long-haired conscientious objector.
Nasıl giyindiğini hatırlıyor musun? T-shirt giyiyordu, uzun saçlıydı ayrıca.
He was wearing a T-shirt, and long hair.
Şunu açıkça belirtmek istiyorum ki uzun saçlı ve garip kıyafetli yerinde ve usulünce kibarca ve düzgün konuşamayan her kim olursa sanıklara katılacaktır.
And I want to make it clear that anyone with long hair and weird clothes, who can't talk politely and properly in polite, proper places will join the defendants.
O uzun saçlı orospu çocuğu mu?
That long-haired son-of-a-bitch?
Ve, biliyor musunuz, gençler... uzun saçlı olanlar.
And, you know, it's the young ones what does it... the ones with the long hair.
İş aramaya gelen uzun saçlı adam.
The man with the long hair who came looking for work.
Uzun saçlı ve kısa etekli, çizmeli, büyük göğüslü, neşeli ve zeki sarışınları.
Blondes with long hair and short skirts and boots and big chests and bright and witty.
Uzun saçlı, Hintliler gibi tuhaf giysileri olan kişiler sanırdım.
I thought they were long-haired freaks with clothes like Indians
Bence en iyisi güneye gidip... "Uzun Saçlı" yla çalışmak.
I think we better go to the South... to work for the "Long Hair".
Uzun boylu, koyu renk saçlı ve koca gözleri olan bir kadın.
She's a tall, dark-haired girl with big eyes.
Uzun boylu ve siyah saçlıdır.
She's tall, with dark hair.
Uzun boylu, kıvırcık saçlı ve esmer biriyle dans ettiğimi sonra çilli ve kısa boylu biriyle ve kulağıma şarkı söyleyen iri yarı ve sarışın biriyle dans ettiğimi hatırlıyorum.
I remember I danced with a tall, dark boy... with curly hair... and a little short one with freckles... and a big fat blond one who sang in my ear.
Genç bir bayandı, oldukça uzun boylu, ince yapılı, açık ten renkli ve siyah saçlı,
Oh, she was a young woman, fairly tall, slender, a light complexion and dark hair,
uzun boylu, orta yapıda, siyah saçlı.
Tall, medium build, black hair.
Sarı saçlı, uzun burunlu ve sıska olan.
The bony one with the yellow hair and a long nose.
O yöne gidebilirsin ama o gördüğün dağ uzun boylu, kır saçlı dostumuz var ya boyu neredeyse 3 bin metre.
You could go so, but that mountain up there, that tall fellow with the white hair, he's about two miles high.
Uzun beyaz saçlı olan bana ateş etti.
He shot at me, the fella with the long white hair.
Yanlış hatırlamıyorsam, uzun, zayıf, siyah saçlı bambu sigara kutusu olan biriydi.
If I remember well, it was a tall thin man, dark hair... with a bamboo cigarette holder.
Bahse girerim, uzun, sarı ve dalgalı saçlıydınız.
You know, I bet your hair... was long and yellow and wavy.
- Sarı saçlı, uzun boylu adam mı?
Butter-coloured hair? - That's him.
Uzun kızıl saçlı serseri.
Wild for long red hair.
Çok güzel, uzun siyah saçlı.
Beautiful, long black hair.
Çok uzun boylu ve beyaz saçlı.
He's very tall, with a white head.
Uzun, siyah, dağınık saçlı bir pazarcı.
The market vendor with the long, black, messy hair.
Annen bir genelev kadınıydı. Uzun ve gür siyah saçlı iri gözlerinde her erkek boğulabilirdi.
Your mother was a local lady, a saucy dark-haired filly with eyes a man could drown in.
Uzun boylu, kızıl saçlı güzel bir bayandı.
Handsome lady. Kind of tall, with red hair.
Bir muhabir olarak, uzun dalgalı saçlı kadınları görünce heyecanlanan bir adamın hikâyesini hiç yazdınız mı?
As a reporter, did you ever cover a story... where a man became intensely excited whenever he saw a woman with long hair... long, loose hair?
Güzel ve büyüleyici bir görünüme sahip kızıl saçlı şiir tarafından uzun zamandır bekletmesinin nedeni bu.
This blazing reason long awaited by the poet has the charming appearance of an adorable redhead.
- Bay Bliss uzun ve kızıl saçlı, değil mi?
- Mr. Bliss is a tall redhead, right?
Kızıl saçlı uzun boylu geniş kalçalı birini istemiştim.
They were asked to send a tall, stacked redhead.
Senin gibi sırma saçlı bir kız görmeyeli uzun zaman oldu.
Long time since I seen a gal sprouting hair like that.
Evet, demek istediğim şu ki benim aradığım yani aslında kısa saçlı ve uzun boylu, güzel bir esmer gördünüz mü acaba?
Yes, uh... I don't suppose that you've seen anything of a tall brunette in a short slip, have you?
Çok uzun kahverengi saçlı, kaküllü olan. Kim o?
She has very long brown hair hanging kind of in the front with bangs.
Uzun boylu, kızıl saçlı birisi.Andre Duplessis.
A tall red head. Andre Duplessis.
Uzun sarı saçlı orta boylu, yaklaşık 70 kilo.
Long blond hair medium build, about 150 pounds.
uzun hikaye 160
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25
uzun hikâye 43
uzun zaman oldu 409
uzun bir gece olacak 26
uzun bir hikaye 19
uzun boylu 135
uzun bir yol 26
uzun lafın kısası 39
uzun bir zaman 22
uzun mu 25