English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ U ] / Uzun zaman önce

Uzun zaman önce Çeviri İngilizce

5,810 parallel translation
Umudumuz. Benim bile bilmediğim, uzun zaman önce unutulmuş bir lisanda yazılmış.
Our hope... written in a language long since forgotten, one even I don't know.
- Uzun zaman önce.
Yeah, a long, long time ago.
Uzun zaman önce topraklarımız büyük bir savaşa sahne oldu.
Long ago... our lands were the scene of a great battle.
Uzun zaman önce, Vitalian İmparatorluğuna, bir yemin ettim.
Long ago, I swore an oath, to the Vitalian Empire.
Çok uzun zaman önce, dünya henüz hâlâ yanıyorken 12 istasyon bir başına uzayda yaşıyordu.
Long ago when the earth was on fire, twelve stations floated through space all alone.
Uzun zaman önce öğrendiğim bir şey içeride ne olup bittiğini asla bilmelerine izin verme.
One thing I learned a long time ago... Never let'em know what's really going on inside.
Bilirsin, ben uzun zaman önce bu işbirliğini bıraktım.
You know, I pulled out of the league long time ago.
Uzun zaman önce gelmiştim buraya.
I've been here long before.
O köprüleri uzun zaman önce yıktım.
I burned those bridges long ago.
Bizim uzun zaman önce...,... ölmemiz gerekiyordu.
We should've died...,... long ago.
Nightwalker bölüğü uzun zaman önce dağıtıldı.
The traiinings of the Nightwalkers were terminated long ago
Uzun zaman önce, ben yaptım.
A long time ago, I did.
Eğer o olmasaydı konut vakfı uzun zaman önce kapanmış olurdu.
You know, if it wasn't for him the Housing Trust would have collapsed long ago.
Bir zamanlar güzel olabilirdin ama bu çok uzun uzun zaman önceydi.
You may have been beautiful once, but that was a very, very long time ago.
Uzun zaman önce bir kere yapmıştım.
Once... a long time ago.
Margaret söyledi o uzun zaman önce bir çocuğunu kaybetti.
Margaret told me she lost a child a long time ago.
Bu şey uzun zaman önce, Nemeton daha kesilmeden önce hapsedilmiş.
This thing was trapped a long time ago, before the Nemeton was cut down.
Bunu çok uzun zaman önce öğrendim.
I learned that a long time ago.
Sen ve ben bu işe uzun zaman önce girmeliydik.
You and I should've gone down that road a long time ago.
Uzun zaman önce, gönderildi Bardotta'ya Jedi düzeni almak için çocukları.
Long ago, inducted into the Jedi Order Bardottan children were.
Sinyal, kaybolduğu düşünülen ve uzun zaman önce öldürülmüş bir Jedi Üstadına ait bir gemiden geliyor.
The signal is from a ship thought to be lost and was last known to be in the possession of a Jedi Master who was killed long ago.
İhanete uğramıştım, unutulmuştum, uzun zaman önce.
I was betrayed, forgotten. Long ago.
Konuşuyordum uzun zaman önce ölmüş dostlarla.
Speaking to the dead I was. Friends long gone.
Uzun zaman önce, pek çok savaştan sonra terk edildi bu gezegen.
Deserted this planet was, long ago after many wars.
Yumruların bilinen büyüme hızını tabakayı tarihlemek ve çok uzun zaman önce yok olmuş bir yıldızın yazgısına bağlamakta kullandılar.
They used the known rate of growth of the nodules to date that layer and to connect it to the fate of a star that perished eons ago.
Uzun zaman önce söylediğim gibi.
Just like I told you a long time ago.
Uzun zaman önce seni öldürmeye çalışmıştım.
That was a long time ago.
Uzun zaman önce, bir zamanlar bana ne dediğini hatırlıyor musun?
Do you remember what you told me once, a long time ago?
Ne yazık ki bu uzun zaman önce ölmeyenler demek.
Unfortunately, that means those not long deceased.
Yani evet, uzun zaman önce Raymond'ı sevdiğim için yanında çalıştığı insanları sevmek zorunda olmadığıma karar verdim.
I'm sorry, I'm uncomfortable with emotions. So yes, I decided a long time ago That just because I love raymond
Uzun zaman önce unutulmuş küçük sorunlar.
That little matter has long been forgotten.
O uzun zaman önce taşındı.
He moved out a long time ago.
Eğer sen olmasaydın, uzun zaman önce ölmüş olurdum.
If it hadn't been for you, I'd have been dead a long time ago.
Uzun zaman önce yaptırdığım bir şey.
That's something I got a long time ago.
Uzun zaman önce bir anlaşma yaptık. Ama ben üstüme düşeni yapamayınca anlaşmanın bedelini bu şekilde tahsil etti.
We made a deal long ago, and when I couldn't live up to my end, he made sure I paid the price.
Senin tanıdığın Rumplestiltskin soğuk ve sert biri olabilir ama o uzun zaman önce değişti.
The Rumplestiltskin you knew may have seemed cold and hard, but he's changed since then.
Babasi uzun zaman önce vefat etti..
Sis! His father is long dead!
- Uzun zaman önce ilanı kaldırdım.
I took that down a long time ago
- Ben de uzun zaman önce görmüştüm.
I seen it a long time ago
Uzun zaman önce yapmalıydın.
You should've quit long ago
- Amacın hakkında fikir yürütmeyi uzun zaman önce bıraktım Katherine.
When it comes to your motives, Katherine, I have long since abandoned speculating.
Umurumda olmasaydı, uzun zaman önce giderdim.
If I didn't give a shit, I would have cut out a long time ago.
- Evet. Tabii. - Uzun zaman önce.
Long time ago.
- Uzun zaman önce.
Long time.
Uzun zaman önce Ruanda'da lejyonerlik yaparken öğrendim.
I learned a long time ago, as a legionnaire based in Rwanda.
Bunu uzun zaman önce yapmalıydım.
I should've done this a long time ago. I love you.
Bir kara korsanı olmadan uzun zaman önce.
Long before he became a land pirate.
Bunu uzun zaman önce yapmalıydık. - Philip.
We should've done this a long time ago.
uzun zaman once.. 1 milyondan fazla insan / / Allah'a inandi 2 milyondan fazlasi Hz.Isa'ya.. Neden bahsettigin hakkinda hic bir fikrim yok
A long time ago, over one billion people believed in Allah, over two billion in Jesus Christ, and a few in L. Ron Hubbard.
Ama sen cennete gitmeden önce uzun bir zaman olacak.
But it'll be a very long time before you go to heaven.
Ona, tanıdık bir yüzle görüneceğiz, uzun bir zaman önce kaybettiği yeniden görmek için can attığı aradığı bütün soruları sorabileceği ve cevap isteyebileceği bir yüzle.
We shall come to him with a familiar face, a long-lost face, one he would be eager to see again, one whom he would ask and want answered all the questions he seeks.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]