Yalan söylüyorlar Çeviri İngilizce
473 parallel translation
Bu yüzden yalan söylüyorlar.
Therefore, they are lying.
Benim için yalan söylüyorlar.
That's a lie they tell for me.
Bir sürü yalan söylüyorlar.
They're telling a pack of lies.
Vergilerinizle kirli ceplerini doldurmak için yalan söylüyorlar.
lie in order to line their own dirty pockets with taxpayers'money.
Hiçbir şey olmadığını söylüyorlar, ama yalan söylüyorlar.
They say it's nothing, but they're lying.
- Yalan söylüyorlar.
They're lyin'.
Kızın eve döndüğü konusunda yalan söylüyorlar.
They're lying about her going home.
Kendilerine bile yalan söylüyorlar.
They even lie to themselves.
Yalan söylüyorlar!
They're lying!
Hepsi de yalan söylüyorlar!
They're all lying!
İnsanlar niçin yalan söylüyorlar?
Why do people have to tell lies?
hep yalan söylüyorlar. Ben şimdi yaşıyorum
If whites in emergency screening, they always lie.
Yalan söylüyorlar.
- No. They're lying.
Yalan söylüyorlar.
They're lying.
Numara yapıyorlar, yalan söylüyorlar, aynı senin gibi ; çünkü gerçekte oldukları şeye katlanamıyorlar :
They pretend, lie, like you do, because they can't take it the way they really are :
Bana o kadar çok yalan söylüyorlar ki kime inanacağımı bilmiyorum.
They've been telling me so many lies, I don't know who to believe anymore.
Bizden daha fazla yalan söylüyorlar ama onları biraz tanıdınız mı, gerisi kolay.
They lie more than we do... but once you know the odds, it's fine.
Yalan söylüyorlar.
These boys is lying.
Aynen, kriz geçirmemem için bana yalan söylüyorlar.
Yes, they lie to me, so I won't have an attack.
Yalan söylüyorlar.
They're lying!
Neden psikologlar bu kadar kötü yalan söylüyorlar?
Why is it psychiatrists are such lousy liars?
- Yalan söylüyorlar.
- They're lying.
Yalan söylüyorlar.
You know they're lying.
Yalan söylüyorlar.
They were lying.
Demek ki yalan söylüyorlar.
Well, they're lying.
Çok iyi yalan söylüyorlar.
But they're very good liars.
- Doğru söylüyorlar, ama farkında olmadan yalan söylüyorlar.
They were telling the truth, but lied without realizing it.
Göz göre göre yalan söylüyorlar!
They are lying at a broad daylight!
Ben de kendimi harika hissediyorum ve beni böyle hızlı ve becerikli bir operasyonla üst seviyeye çıkaranlara teşekkürlerimi sunuyorum. " Neden böyle yalan söylüyorlar?
TV : "I feel myself superb as well, and I would like to thank the operation team of this installation for such a fast and proficient bringing me to a viable condition."
Beyaz subaylar birbirlerini kurtarmak için yalan söylüyorlar... ve sen bunu biliyorsun.
That's nothing but white officers lying to protect their own and you know that.
Hepsi yalan söylüyorlar.
They're all lying.
İnanamıyorum! Nefes alır gibi yalan söylüyorlar.
They're all born liars.
Yalan söylüyorlar, Vova Amca.
They're lying, uncle Vova.
Yalan söylüyorlar ve nedenini öğrenmek zorundayım.
They're lying, and I gotta find out why.
O şeyi düşmanı yok etmek için yaptılarını söylediklerinde yalan söylüyorlar.
You ´ re lying if you think that thing ´ s gonna kill the enemy.
Yalan söylüyorlar!
They are lying!
Yalan söylüyorlar.
They were lyin'.
Kahretsin! Bize yalan söylüyorlar! Ha siktir!
" Shit, they're lying to us!
Yalan söylüyorlar.
Somebody's lying.
Ama galiba birbirlerine yalan söylüyorlar.
But I think they lie to each other.
Benzinimizin bittiğini söylüyorum, yalan söylediğimi söylüyorlar.
And if I say we ran out of gas, they say I'm lying.
Tanıklar Bay Lowry'i saat 9.15 sularında barın önünde gördüklerini söylüyorlar. Yalan söylediklerini mi söylüyorsunuz?
If witnesses swear they saw Mr Lowry near the Anchor pub about 9.15, do you say they're lying?
- Yalan söylüyorlar.
- They lied.
Bayan Bull'u havalı tüfekle vurduğumu söylüyorlar ama her zamanki gibi yalan.
They said I shot Mrs. Bull with an air gun, but they are lying as usual. Shilling.
Yalan söylüyorlar!
You must... ( DALEKSUPREME ) They are lying!
- Yalan mı söylüyorlar?
- They lied? ! They lied!
Bana yalan mı söylüyorlar?
Have they been telling me lies?
Büyükelçi, saygım sonsuz ama yalan söylüyorlar. Öylece ortadan kaybolmadı.
He didn't just disappear.
Marihuana hakkında yalan söylüyorlar.
They lie about marijuana.
Fakat hapishane psikiyatristleri, sizin yalan söylemede çok yeteneksiz olduğunuzu söylüyorlar.
But the prison psychiatry board says you're incapable of telling the truth.
Yalan söylüyorlar Onlardan nefret ediyorum.
I hate them all.
yalancı 695
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalandı 35
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalan söyledim 210
yalan 387
yalancısın 41
yalan yok 19
yalan söyleme 168
yalan söylüyorsun 705
yalandı 35
yalan söylemedim 30
yalanlar 47
yalan söyledim 210