Yanlışın var Çeviri İngilizce
685 parallel translation
Yanlışın var, evlat.
You got me all wrong, kid.
Bir yanlışın var.
You must be mistaken
Yanlışın var, güzelim.
Your mistake, sister.
Yanlışın var, Peter.
You're wrong, Peter.
- Yanlışın var
You got something there.
Aslında yanlışın var.
Well, you're wrong.
Yanlışın var.
You're quite wrong.
O halde yanlışın var.
Then you are wrong.
- Yanlışın var.
- You're wrong.
Tamamen yanlışın var Shep.
You're all wrong, Shep.
Yanlışın var, yanılıyorsun.
You're wrong, you're so wrong.
- Yanlışın var.
You are mistaken.
- Bence bir yanlışın var.
- I think you're wrong.
Yanlışın var Sam.
Since vergisjeje-in, Sam.
Dedim ki : " Yanlışın var, ahbap.
I said, " You wrong, man.
Yanlışın var.
It isn't true.
Yanlışın var. Ben yalnızca 2.500 aldım.
You're wrong, I only got 2,500.
Yanlışın var.
You're wrong.
Yanlışın var, ben Rusum.
You lie, I'm Russian.
Hayır, bir yanlışın var.
No, you're wrong.
- Şimdi yanlışın var.
Now, there you are wrong.
Hey, yanlışın var Dan.
Hey, you're wrong, Dan.
Yanlışın var.
You're mad.
Gezegenlerin nasıl yanlış yola saptığının 2 örneği var elimizde Ve bi gezegenin yaşam için uygunsuz hale gelmesinin daha kaç yolu olduğunu araştırmalıyız
We have two examples of how planets have gone astray and we have to wonder how many other ways are there that a planet can fail to be habitable.
Yanlışınız var. Ben sadece kömür ticareti yapıyorum.
You are wrong. I deal only in coal.
Yanlışınız var.
Oh, no, you are mistaken.
Ah, korkarım yanlışınız var.
Oh, I'm afraid you've made a mistake.
- Nişanlı olmanın yanlış bir şeyi mi var?
- Is there anything wrong with being engaged?
Tavşanın derisini yüzmenin doğru ve yanlış bir yöntemi var.
There's a right way and a wrong way to skin a rabbit.
Doğru ve yanlış, iyi ve kötü sıradan insanlar tarafından icat edildi. Çünkü aşağılıkların buna ihtiyacı var.
Good and evil, right and wrong were invented for the ordinary average man, the inferior man, because he needs them.
Neyse, 5 dolarına bahse varım ki, sen yanlış yoldasın.
Anyway, I got $ 5 that says you're wrong this trip.
Yüzbaşı Spencer'in güzel bir fikri var fakat onu yanlış yoldan giderek uygulayacağını düşünüyorum.
Captain Spencer has the right idea but I believe he's going about it the wrong way.
Ama sen ve Iris benim arkadaşlarımsınız... sessiz kalmayı da reddediyorum. Burada trajik bir yanlış anlama var.
But you and Iris are my friends... and I refuse also to remain silent... when a thoroughly tragic misunderstanding is possible here.
- Yanlışınız var.
LOUIS?
Bu şekilde de olsa öğretilenleri tekrar etmiş oluyorsunuz. Ne var ki, Puşkin'den alıntıları yanlış yapmışsınız. Nöbetçi tahtayı silsin.
I'm please that you repeat the material even in such manner.
Eğer o gülmüyorsa, eğer gösterinin güzel olmadığını düşünüyorsa demektir ki yanlış giden bir şeyler var insanların kabul etmeyeceği bir şeyler.
Now, if he don't laugh, if he don't think the show is any good then I know there's something wrong with it something people just ain't a-gonna take to.
Yanlışınız var.
You must be mistaken.
Yanlışım yoksa, 2400 kilise var... ve bunların bir kaçı, 1600'lerin Barok tarzında yapılmış.
Twenty-four churches, if I'm not mistaken, including a few distinguished Baroque specimens of the late 1600s.
Hayır, yanlışınız var.
No, you re wrong.
Bir yanlışınız var sizi tanımıyorum.
I don't know you. There must be some confusion.
Bakın, bir yanlış anlaşılma var.
Look, there's been a mistake.
Haklıymışsınız, mekanizmada bir yanlışlık var.
There's something wrong with the mechanism.
Yanlışınız var.
You're wrong.
Yanlışınız var Mösyö. 14 Temmuz 1919, zafer töreni yürüyüşü gecesi.
Wrong. July 14, 1919. The night after the victory march.
Affedersiniz ama yanlışınız var.
With all respects, captain, you're wrong.
Ve diyorum ki yanlış olan şeyler için bağırmaktan çok daha fazla sorumluluklarınız var.
And I'm saying you have a responsibility to do more than shout about what is wrong.
Yanlışınız var efendim.
You are mistaken, sir.
Hayır, sanırım yanlışınız var.
No, I guess you've got me mistaken.
Yanlışın var.
You're mistaken.
Yanlış konularda şaka yapmak gibi kötü bir alışkanlığın var.
You've a bad habit of making jokes on the wrong subject.
Evet.. yanlış bir şeyler var... Böyle satıcılar altın için gezmez.. ... ve özellikle Kızılderili bölgesinde.
... pots traders don't go out looking for gold and especially not in Indian country...
var mısın yok musun 30
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varsa 36
vardık 38
varenka 16
var tabii 24
varşova 132
var mıydı 25
varyemez amca 23
var efendim 22
varsayalım ki 19
varvara vasilyevna 23
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış 511
yanlıştı 16
yanlışlıkla oldu 20
yanlız 22
yanlış anladın 80
yanlış numara 72
yanlış anlama 85
yanlış yaptım 18
yanlış oda 23
yanlış yapıyorsun 36
yanlış anlamışsın 22
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış mıyım 46
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50
yanlış anlamışsın 22
yanlış düşünüyorsun 23
yanlış cevap 43
yanlış olan ne 69
yanlış mıyım 46
yanlış bir şey yok 16
yanlış anladınız 51
yanlış bir şey mi söyledim 70
yanlış anlamayın 50