Yapmazsın Çeviri İngilizce
1,349 parallel translation
Yapmazsın.
You won't.
Gerçek hayat neymiş bir nebze görürsünüz. Hatta belki televizyona çıkıp aptal şakalar yapmazsınız artık.
You'd see a bit of real life, and maybe maybe you wouldnt make stupid jokes on TV.
Anlaşma yapmazsın ve mutlu olursun.
You don't make a commitment and then just back out.
Bir profesyonel ile dans ederken hata yapmazsın.
You can't make a mistake when you're dancing with perfection.
Sana söyleyeceğim. Hiçbir şey yapmazsın.
I'll tell you what you do, you do nothing.
Yemek yapmazsın ki.
You don't cook.
Ama sahanda yumurta seviyor ve sen sahanda yumurta yapmazsın. Ne istediğini boş ver. Hepsini karıştır.
Tell him i'll cook her breakfast... a.g. "
Sen asla yapmazsın.
YOU'D NEVER DO IT.
Hayır, asla yapmazsın.
NO, YOU'D NEVER DO IT.
- Çünkü bu bir yemek yapma programı ve sen yemek yapmazsın.
- It's a cooking show and you don't cook.
Sen hiç böyle yapmazsın.
That's so not you. Why'd you do it?
Mecbur olduğun için bir şey yapmazsın sen.
'Cause Luke said I had to. You've never done anything because someone said so.
- Sen spor yapmazsın ki.
- You don't even play sports.
Bir hastayı kıracak bir şey yapmazsın.
You'd never do anything to hurt a patient.
Ama suratına kapıyı tekrar tekrar çarparsan onu, olduğunu düşündüğün şeye dönüştürmekten başka bir şey yapmazsın.
But slamming the door in his face over and over only helps turn him into exactly what you think he already is.
Sen yapmazsın.
You wouldn't.
Amelelik yapmazsın.
There's no heavy lifting.
Kilisede yapmayacağınız hiç bir şeyi burada da yapmazsınız!
You don't do anything in here that you wouldn't do in a church!
Sen bile yapmazsın bunu beyaz bir adama.
Bet you don't do that shit to a white man.
Bu boklar cinayetle döner ve sende bana gülmekten başka bir şey yapmazsın.
This shit comes back a murder... you ain't gotta do shit but stand there and laugh at me.
Sen hata yapmazsın.
You won't make a mistake.
Sorun yaratmaktan başka bir şey yapmazsınız.
You ain't doing nothing but compounding problems.
Hiç plan yapmazsın, değil mi?
You wouldn't happen to have a plan, would you?
- Yapmazsın. - İstiyorum dedim.
- No, you don't.
Yaşlı Huk'a bunu yapmazsın, değil mi, delikanlı?
You wouldn't do old Hook in now, would you, lad?
Sen ailene sadakatsizlik yapmazsın.
You're not disloyal to your own family.
Bunu asla yapmazsın.
You never will do that.
Hiçbir şeyi mahsus yapmazsın zaten!
You never do anything on purpose!
bunu yapmazsın, Raj tabi ki yaparım
"You can't do it, Raj. - Of course, I can"
Hiç bir şey yapmazsın.
You do nothing.
Bana niye hiç milk shake yapmazsın?
How come you never make me a milk shake?
Sen yemek yapmazsın ki.
You don't cook.
Böyle bir şey yapmazsın.
You wouldn't do something like this.
Öz babana yapmazsın.
Not to your own father.
Seni küçük serseri, iyi birşey yapmazsın ki... o oyun aletini çaldığını biliyordum.
You good for nothing little bastard... I knew you stole that game thing.
O yüzden umarım bugün Bay Whitman'a yaptığınızı pazartesi günü birbirinize yapmazsınız.
So I hope you give the same courtesy to each other that you did not give to Mr. Whitman today. Have a good weekend.
- Sen jimnastik yapmazsın ki.
You don't go to the gym.
Ve sen bunu yapmazsın.
And you don't do that.
Hayır yapmazsın, bana ihtiyacın var.
No, you need me.
Eğer buraya gelirsen onu daha da güçlendirmekten başka bir şey yapmazsın.
You come here and all you'll do is make him even stronger.
Sen öyle birşey yapmazsın ki.
With what? You never did anything.
Hayır, yapmazsın.
No, you won't.
Bunu da yapmazsın.
You're not gonna do this either.
Tek başına servis yapmazsın.
You don't serve it up plain.
- Ama sen hata yapmazsın.
- But you never make mistakes.
- Yapmazsın.
- You would not.
Önceki seferden yeterince utandığını düşünüyorum bence bir daha yapmazsın.
I'm guessing you got enough shame from the last time... so that it won't happen again.
Asla yatağını yapmazsın.
You never make your bed.
Cheryl, bunu asla yapmazsın.
How would you feel if I started vacuuming while you were trying to watch it?
- Genellikle espri yapmazsın, anlat bakalım.
- Go on.
Ayaklarını kanapeden çek. Annenin evinde bunu yapmazsın, değil mi? " " Sonradan görme pislik, sanırım böyle adlandırılıyor.
00, 00 : 36 : 36 : 00, " Nouveau anal, I think this is called.
yapmayacağım 170
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyım 51
yapma 5445
yapmalısın 91
yapmadım 132
yapma ya 98
yapmadın 55
yapmak istiyorum 29
yapmak istemiyorum 51
yapmayın 745
yapmalıyız 39
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapma ama 158
yapmaz 37
yapmamalısın 52
yapmazsan 25
yapmayacaksın 53
yapma böyle 70
yapmak zorundayım 47
yapma be 35
yapmam 83
yapmamalıydın 32
yapma bunu 151
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapmayın çocuklar 34
yapma dostum 69
yapmak zorundasın 42
yapmak mı 28
yapma bunu 151
yapma lütfen 102
yapman gereken 22
yapma yahu 40
yapma baba 50
yapmayın çocuklar 34
yapma dostum 69
yapmak zorundasın 42
yapmak mı 28