Yine de Çeviri İngilizce
48,297 parallel translation
Fakat yine de bunları almak zorundasın yoksa kıvranmaya başlayacaksın.
But you still have to take these, or you will start to convulse.
Buna rağmen yine de parayı bana verdi. Borç olarak.
And he still gave me the money anyway... a loan.
- Yine de bu, iyi bir şeye vesile oldu.
One good thing - did come out of it, though. - What?
Çocuğun hiçbir şeyi yok ama yine de parayı istemiyor.
The kid has got nothing, and he still does not want the money.
Yine de gerçeği öğrenmem gerek.
I still need the truth.
Yine de seninle aynı zamanda... - Batı Şeria'daydı.
Yet there he was, in the West Bank, at the same time as you.
Onu yine de evinize götürmüşsünüz.
Still, you moved him into your house.
Yine de onunla konuşmam gerek.
I still have to talk to him.
Yine de her şey hakkında sağlam bir görüşüm vardır bilgi sahibi olmadığım konularda bile.
I give zero fucks about anything, yet I have a strong opinion about everything, even topics I'm not informed on.
Ama iyiyimdir çok içerim yine de alkolik değilim.
But... but I'm cool,'cause I can drink a lot and not be an alcoholic.
Yine de affedilmiş olacak mı?
I mean, it still counts? She'll be absolved?
Yine de ameliyat edebilirsin.
He was one of my favorites. You can still operate on him.
Bana büyük şeref veriyorsunuz Lordum yine de sizinle gelmeyi isterdim.
You do me a great honour, Lord, though I wish I was going with you.
Yine de adamlarını almışlar.
Still, they took their man.
Yine de gelirse lanet otoparka gelebilir.
But he could just reappear in a fucking parking lot.
Ona yine de inanıyorum.
I still believe him.
Ama o yine de ihanet etti.
But he betrayed him anyway.
Yine de bir şey demeliydin.
Well, you should've said something.
Günah bir şeyin yanlış olduğunu bile bile yine de yapmandır.
A sin is when you know something is wrong and you do it anyway.
Yine de kimin yönetimi olduğunu konuşmamız gerekiyor.
Though, uh, I think we ought to discuss... what it's a transition to.
Babası anlattığın kadar uğursuz bir adamsa... Yine de oğlunu öldürtmedi diyelim. - Thomas'ı Londra'dan gizlice kaçırmanın yolunu bulmuş olmasın.
Assume his father was just as dark as you say, but... was unable to murder his own son, assume he found a way...
Yine de buradan kendimiz için bir şeyler elde edebiliriz. Bana yardım edersen eğer.
But there may be a way that we can take something from it... if you'll help me.
Yine de tuttukları yol aklıma hiç mi hiç yatmıyor.
Yet the road they intend to travel is one I'm losing the ability to understand.
Mullin alt ağa erişimimi sağladı ama yine de kayıtları ayrıştırmam şart.
Mullin's override got me into the subsystem, but I still need to parse the logs.
Ama yine de gidiyorum.
But I'm still leaving.
Bak, bir şey bulup bulmadığını bilmiyorum. Ancak yine de CTU'yu kontrol ettirin.
Look, I don't know if you found anything, but just have CTU check anyway.
Üzgünüm, Ama yine de Rebecca'yı kurtarmanın zamanı geldiğini düşünüyorum.
I am sorry, but I still think there's time t-to save Rebecca.
Yine de atacak doğru şeyi bulmalıyız.
Of course, we still need the right projectile.
Ve yine de, bundan sonraki yıllar boyunca Babamın sana önem verdiğini... Sana danışıl, senin için çalışıyor...
And yet, through all the years thereafter that my father cared for you... counseled you, labored for you... he never told you that we were alive.
Ve yine de, hiç yapmadı.
And yet, he never did.
Elimizden gelen şeyin çoğunu yaptık Ve yine de çabucak ayrılabiliyor, Er ya da geç yapmak zorunda kalacağımız
We've done most of what we can and still be able to depart quickly, which we may have to do sooner or later with or without survivors.
Bedeli düşük, yine de ödenmeli.
The toll is small, but it must be paid.
Yine de onun zamanında, bu resimle dalga geçilmiş, ona karmaşa, bir amatörün işi denmiş.
Yet, in its day, this painting was ridiculed, called "a mess," "the work of an amateur."
Yine de "peltek peltek konuşup maskara süren seri katilden" biraz daha iyidir.
I don't know. It's still a notch up from... "serial killer who talks with a soft lisp and wears mascara."
Şimdi... Sırada tanıtılmaya ihtiyacı olmayan biri var, ama onu yine de takdim edeceğim.
Now... a man who needs no introduction, but I'll introduce to you anyhow.
Yine de zamanı geldiğinde, alım veya satış sırasında tetiği çekmek zorunda kalacağınızda taş gibi sert ve hazır olsanız iyi olur çünkü buraya bunun için geldiniz.
Still, when the time comes, when you need to pull the trigger on the buy or sell order, you better be hard as a rock and ready to go, because that is the tour you've signed on for.
Bir bankacıdan çok polis sayılırım yine de.
Still more police than banker.
Yine de bu dünyada canavarlar var, değil mi?
But still, monsters do exist, don't they?
Bu yüzden, bir süre oldu biliyorum Ama yine de hissediyorum O evin etkileri.
So, I know it's been a while, but I'm still feeling the effects of that house.
Korkarım ki cüzdanındakiler hamurlaşmış. Yine de bu var.
Contents of the wallet are pulp, I'm afraid.
Yine de bizden daha öndesin.
That still puts you ahead of the rest of us.
Bebekler çöpe atılıp yine de hayatta kalıyor.
Babies get thrown in dumpsters and survive.
Gençler kaza yapıyor, aşk acısı çekiyor, altın vuruş yapıyor, yine de hayatta kalıyorlar.
Uh, teenagers crash their cars, and break their hearts and OD on coke. They live.
Yetişkinler yoruluyor, tavizler veriyor, başarısız oluyor, yine de cep telefonlarında adımlarını sayıyorlar.
Adults get worn down and compromise and fail, and they're still keeping track of their steps on their cell phones.
Çünkü mesajları yine de YIK'ı aklıyor, bana ne?
Because their message still exonerates MCC, so what the hell do I care?
Hakkında acımasız şeyler söyleyerek başlayabilirim. Yine de harika yanların da var.
Uh, I could start by saying something cruel yet totally hilarious about you.
Ama yine de o kazanır.
But he'll still win.
Yine de, hayallerini gerçekleştirirsem, o zaman emin olacağız ki.
"Yet, if I fulfil the dreams, we will then be certain"
Bunu daha önce de duymuştum senden ama sen yine evini bırakıp buraya geldin.
It's just that you've been known to say that before, and yet you keep leaving home and coming here.
Bu savaş ilanı talebi de yine bir dikkat dağıtma girişimi.
This request for a declaration of war is yet another distraction.
Yine de sana ne denmişti?
Still, what was it you said? "If at first...", eh?
yine de teşekkür ederim 22
yine de sağol 30
yine de teşekkürler 107
yine de sağ ol 23
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189
yine de sağol 30
yine de teşekkürler 107
yine de sağ ol 23
dede 298
deli 209
denise 139
deme 332
dean 111
detroit 189