Çok gençti Çeviri İngilizce
283 parallel translation
Oysa ki o çok gençti ve çok zalimce öldü.
But she was so young, and she died so cruelly.
Sahibemiz çok gençti, çok güzel...
The mistress was young, beautiful...
Tek bir yüz... ... ve o yüz çok gençti.
Just one face... and it was very young.
Çok gençti ve ardında böyle tatlı bir oğlan bıraktı.
She was so young, and to leave such a sweet little boy behind.
Kitaplarını bastırmak için çok gençti.
He was too young to have any of his books published.
Öldüğünde çok gençti... aynı işi gibi sakin bir hayat sürdü.
He died young... but he'd have aged the same way, calmly working.
Evet, çok gençti.
Very young.
Ayrıca, kendi yerini açmak için çok gençti.
Besides, she was too young to own her own place.
Çok gençti.
Young as he was,
Ama çok gençti. Ciddi bir şey değildi aramızdaki.
But he was too young to be serious.
Çok gençti.
He was very young.
Yaşı çok gençti, ergenliğe yeni adım atmıştı.
He was young, little more than a child.
Doktor olabilmek için çok gençti.
Too young to be a regular doctor.
- Evet, çok gençti.
- Yes, she was young.
- Çok gençti.
- He was so young.
Daha çok gençti.
And she was only young.
O zaman çok gençti.
She was just a girl then, really.
Bunu nasıl yapabildiler, daha çok gençti.
Why do good men die easily?
Bayan Cui daha çok gençti yazık oldu ona!
Miss Cui was still young
Çok gençti, neşeliydi ama konumuna göre fazla hırslıydı.
She was very young, spirited, but ambitious far beyond her station.
Çok gençti.
It was still young.
18 yaşındaydım ve o senin gibi çok gençti.
I was 18 and she was very young, just like you.
Çok gençti.
She was very young.
Kalp krizi için çok gençti.
It's too young for a heart attack.
- Benim için çok gençti, muhtemelen 32 yaşındaydı.
- Too young for me, probably... 32.
Onunla tanıştığında, kız çok gençti, ve o zaten...
When he met her, she was so young, and he, already...
Çok gençti.
He was still very young.
Biliyorum ama o çok gençti.
I know, but she was so young.
Çok gençti.
Such a young boy.
Mina çok gençti.
Mina was so young.
Ben, Julia ile Berlin'de tanıştım o çok gençti.
I met Julia in Berlin and she was very young.
Evet, çok gençti.
Yes, too young.
Kız çok gençti.
The girl was...
Iván beni avlanmaya götürdüğünde çok gençti.
He took to hunting very young.
Senin için çok gençti, biliyorsun.
He was too young for you anyway, you know.
Evet, gerçekten çok gençti.
Yes, very young indeed.
- Kadın, onun için çok gençti.
- She was too young for him.
Büyük İskender de dünyanın yarısını fethettiğinde çok gençti.
Alexander the Great was not too young to conquer half the world.
O çok gençti. - Evet.
He was so young.
Ve Megan, ah... Çok gençti.
And Megan, ah...
İlk cinayet davasıydı. Daha çok gençti, yıllar öncesinden bahsediyorum.
His first murder case he was a young ADA then, I'm talking years ago...
Çok iyi bir gençti.
He was a very nice boy.
Gençti ve çok güzeldi.
She was young and she was very beautiful.
Çok da gençti...
He was so young.
O zaman çok daha gençti tabii.
She was much younger then.
Biraz önce buradan giden çok hoş bir gençti.
Well, that's a pretty young thing just walked out of here.
Bir de sevimli bir Meksikalι kιz vardι, çok iyi ve nazikti, çok da gençti.
Also, a very lovely Mexican girl who was kindness itself, gentle and young.
o zaman gençti, hayata dair planları vardı, kendinden ve talihinden çok şey bekliyordu.
He was young then, he was still full of plans, expecting a great deal both from fate and from himself.
Hatırlıyorum. Çok akıllı bir gençti.
A very bright young guy.
Hatırlasana, o kızı rahat bırakmanı söylemiştim. Çünkü gençti, güzeldi de. Çok da tatlıydı.
I made you leave that girl alone...'cause she was young and pretty too.
- Çok cömert bir gençti.
- He was such a generous boy.
çok gençtim 19
gençtim 27
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
gençtim 27
çok güzelsin 532
çok güzelsiniz 65
çok güzel görünüyorsun 197
çok güzel olmuş 52
çok güzel 5114
çok güzel olmuşsun 16
çok güzel bir kız 66
çok güzel görünüyor 60
çok güzel bir gün 43
çok güzel bir kadın 44
çok güzel oldu 36
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel bir yer 50
çok güzel bir gece 22
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59
çok güzel bir kadın 44
çok güzel oldu 36
çok güzel olur 30
çok güzel bir şey 32
çok güzel görünüyorsunuz 21
çok güzel bir yer 50
çok güzel bir gece 22
çok güzel kokuyor 49
çok güzel olacak 59