Çok uzun sürmeyecek Çeviri İngilizce
271 parallel translation
- Evet. Ama çok uzun sürmeyecek... Sen de problem yaşamayacaksın.
But it wouldn't be worthwhile... for you to go to all that trouble, because you're going home soon.
- Sanırım, çok uzun sürmeyecek.
- Personally, I think it will be soon.
Sen çok tatlı küçük bir kızsın Bayan Myrtle. Albuquerque'deki babanla tanışmanız çok uzun sürmeyecek.
You're an awfully sweet little girl, Miss Myrtle, and it won't be long before you meet your daddy in Albuquerque.
Bu gidişle çok uzun sürmeyecek, öyle değil mi?
At that rate ¡ t won't take very long, will it?
sana söyleyeyim ki, devrimin gemesi çok uzun sürmeyecek.
I tell you, it can't be much longer.
- Çok uzun sürmeyecek.
- Now, it won't take long.
Korkarım, eşinin peşinden gitmesi çok uzun sürmeyecek.
I fear it won't be long before she follows him to the grave.
Tatiline bu şekilde başladığın için üzgünüm Ed, ama bu çok uzun sürmeyecek.
I'm sorry to start your vacation off like this, Ed, but this won't take long.
- Bu çok uzun sürmeyecek.
Not for much longer, you're not.
Babasına ne olduğunu öğrendiğim an işler çok uzun sürmeyecek.
Once I know what's happened to her father... It won't be long now
Eğer hoplayıp zıplamayı kesip suya girmezsen çok uzun sürmeyecek.
If you don't stop flipping and flopping around and get in the water you won't last long.
Çok uzun sürmeyecek.
It won't take long.
Nehrin sığ tarafını almam çok uzun sürmeyecek, ve bütün Kajikazawa'nın.
It won't be long before I take control of this ford, and all of Kajikazawa.
İksirin etkisi çok uzun sürmeyecek.
The effects of the potion I laid down aren't going to last very long.
- Çok uzun sürmeyecek, söz veriyorum.
- It won't be for long.
Çok uzun sürmeyecek.
It won't take very long.
- Ama çok uzun sürmeyecek, canım.
- But not for long, dear.
Çok uzun sürmeyecek ve sonra hepimiz dinlenebileceğiz.
It won't be much longer. Then we can all rest.
David dediki ; gemiye dönmemiz Çok uzun sürmeyecek.
David says it won't be long until we all turn into sheep.
Yolun açıIması çok uzun sürmeyecek.
Shouldn't take too long to get this to the shoulder.
- Çok uzun sürmeyecek.
- It won't take a minute.
Evet, çok uzun sürmeyecek tatlım.
Yeah, won't be much longer now, sweetheart.
Ve bir polis müfettişi olarak, size söz veririm ki bu dava çok uzun sürmeyecek.
As police inspector, I give you my word the case will be investigated in a slipshod manner.
Çok uzun sürmeyecek.
Not for long.
Para kazanmak için bu işi yapıyorum, ama çok uzun sürmeyecek.
I do this to make money, but not for long.
Çok uzun sürmeyecek.
We wouldn't take too long.
Hayır, çok uzun sürmeyecek.
No, I shan't be long.
Çok uzun sürmeyecek, Will.
It won't be for long, Will.
- Çok uzun sürmeyecek.
- This shouldn't take too long.
Çok uzun sürmeyecek, sakinleş. Hiç canın yanmayacak.
This ain't gonna take long, I promise ya, it won't be too long.
- Çok uzun sürmeyecek.
- Well, it won't be long.
- Çok uzun sürmeyecek Sidney.
We're gonna keep this very brief, Sidney.
Bana birden bire bağlandı, ve bu çok uzun sürmeyecek.
She'll be down on me soon enough, and then it'll all be over.
Beni odamda bekle, çok uzun sürmeyecek.
Wait for me in my room. I won't be long.
Söylemek istediğim çok uzun sürmeyecek.
What I need to tell you won't take very long at all.
Çok uzun sürmeyecek.
It won't be very long now.
Şimdi bir süreliğine bir yere gitmem gerek... ama söz, çok uzun sürmeyecek, tamam mı?
Now I have to go somewhere for a little while... but I promise, I won't be gone for long, okay?
- Bu da Piedmont'a saldırmadan önce çok uzun sürmeyecek demek.
It means it won't be long before they strike at Piedmont.
Artık onların bizi parçalara ayırması çok uzun sürmeyecek.
It won't be long now before they tear us to shreds.
Çok uzun sürmeyecek, söz.
This won't take long, I promise.
Ama çok uzun sürmeyecek.
But not for long!
Buralarda arabalar çok çalınır. Çok uzun sürmeyecek, değil mi?
This won't be long, will it?
Çok uzun sürmeyecek.
It doesn't last long.
Bu çok uzun sürmeyecek.
He won't be for long.
Çabuk, çok uzun sürmeyecek.
Go on. lt won't take long.
- Çok uzun sürmeyecek.
- It won't be long.
Şey, çok uzun sürmeyecek gibi, değil mi?
Well, this isn't going to take long, is it?
Çok uzun sürmeyecek.
But it's not for long.
Çok zor, biliyorum tatlım. Ama fazla uzun sürmeyecek.
I know it's hard, honey, but it's not gonna last long.
O foton el bombaları ile bizi dövmeye devam ederlerse çok fazla uzun sürmeyecek.
Not for long if they keep pelting us with these photon grenades.
- Çok uzun sürmeyecek.
This won't take a moment.
çok uzun zaman oldu 115
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun sürdü 28
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun bir süre 23
çok uzun zamandır 30
çok uzun sürdü 28
çok uzun zaman önce 42
çok uzun sürmez 60
çok uzun 117
çok uzun bir zaman 18
çok uzun zaman 27
çok uzun zaman önceydi 42
çok uzun değil 30
uzun sürmeyecek 111
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok üzgün 38
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
uzun sürmeyecek 111
çok üzüldüm 280
çok üzgünüm 1758
çok uykum var 28
çok uzaklarda 16
çok üzgün 38
çok üzgünüm efendim 30
çok uzak 78
çok üşüyorum 45
çok üzücü 155
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok utanıyorum 107
çok uzak değil 39
çok uzaklara 31
çok utandım 66
çok üzgünüz 53
çok uygun 30
çok üzgündü 22
çok uzakta 50
çok üşüdüm 19
çok utanıyorum 107
çok uzak değil 39
çok uzaklara 31
çok utandım 66
çok üzgünüz 53
çok uygun 30
çok üzgündü 22