Öldürecek Çeviri İngilizce
9,581 parallel translation
Dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için birkaç yüz kişiyi öldürecek bir idealist mi?
An idealist who wants to make the world a better place by murdering a few hundred people?
Kız seni yakalarsa öldürecek.
She'll kill you if she catches you.
Ve onunla uzun bir süre takılmışsanız Lepke sizi de öldürecek gibi geliyordu.
And the feeling was if you hang around long enough, Lepke will kill you, too.
Bana bak, eğer uçarsan, ağırlık dağılımında oluşacak ters tork beni öldürecek.
Hey, if you fly off, the reverse torque from weight distribution will cause my death.
Hepimizi öldürecek.
He will murder us all.
- Seni öldürecek.
He'll kill you.
O ihtiyar daha sonra öldürecek zaten.
The old man is gonna do it later.
Canı ne zaman isterse keçi mi öldürecek?
Killing goats whenever he feels like it just in case?
I don N'Eğer t o ne diyor, onu öldürecek olduğunu.
If I don't do what he says, he's gonna kill her.
Beni öldürecek. Sonra hepinizi öldürecek.
He'll kill me, then he'll kill all of you.
- Babam beni öldürecek.
- My dad's gonna kill me.
O burdaki herkesi öldürecek.
_
- Bu çocuklar beni öldürecek.
Those boys are gonna kill me.
Seni öldürecek Alicia! Ben...
He will kill you, Alicia.
Zehir onu öldürecek.
She will not survive the poison.
Evet, burada silahlı bir kadın var, birini öldürecek.
Yes, there's a woman with a gun, and she's going to kill someone.
Bu makine seni öldürecek.
You're going to let this machine kill you.
- Lucia'yı öldürecek.
He's going to kill Lucia. What?
Onu öldürecek kadar?
Enough to kill her?
CSP-21 virüsü beni öldürmezse eminim sıçanlı kâbuslar öldürecek.
If the CSP-21 germ doesn't do me in, I'm pretty sure rat-induced nightmares will.
Çünkü eğer onunla evlenmezsen ikimizi de öldürecek.
Because if you don't marry him, he will kill us both.
Beni kim öldürecek?
Who will kill me?
- Renata'nın eşini öldürecek kadar gerçek.
It's real enough to kill Renata's husband.
Öldürecek kadar kan almayacaktım.
I wasn't going to take enough to kill him.
Beni öldürecek misin?
You gonna kill me? You can't.
İtaatsizlik ettiğimiz için bizi öldürecek.
He'll kill us for disobeying him.
Onu öldürecek kadar kızıyor mu?
Pissed enough to kill her?
Hauser akşamki partide onu öldürecek bence.
I think Hauser's going to kill her at the party later.
Birini öldürecek olsan, zehirli duman işi daha da hızlandırır.
If you're looking to kill somebody, toxic smoke will do the job fast.
Gidelim, evdekiler beni öldürecek.
Gotta go, my folks will kill me.
-... bizi öldürecek.
- he's gonna kill us.
Makinen çalışmazsa, bizi öldürecek.
If your machine doesn't work, he's gonna kill us.
Beni öldürecek!
Help, he's going to kill me!
Kahinin ölümünün intikamını alacak. ve öfkesini üzerimize saldığında suçlularla birlikte masumları da öldürecek.
He will be avenged on the murder of his Oracle, and when his ire strikes, it will destroy us all, guilty and innocent alike.
Birileri seni öldürecek.
Someone's going to kill you.
Parayı vermezsem o adamlar beni öldürecek.
Those men will kill me if I don't get that money.
James'i öldürecek. Bunu durduramayız.
He's gonna kill James, and we can't stop it.
Zincirlerden kurtulup onu öldürecek kadar zamanı olmadı ki.
He didn't have time to free himself and kill her.
Croatoan gerçekten de Haven'daki herkesi öldürecek.
Croatoan... He really will kill everyone in Haven.
Kontrolöre dönüşme süreci seni öldürecek.
The transformation process to controller will kill you.
Bizi öldürecek misin?
Are you gonna kill us? No.
Polisler babamı neredeyse öldürecek olan baltayı bulmuşlar.
No. About the police finding the hatchet that nearly killed my Dad.
Söz verdiğin gibi esas katili bulduğuna göre onu benim için öldürecek misin?
As promised, upon meeting the real murderer, are you going to kill him for me?
Söyledikleri gayet açıktı. Geri dönersem Phil beni öldürecek.
And the implication was very strong that if I ever came back there, Phil would kill me.
Bayan Henson, kocanızın hastalarından biri ona öldürecek kadar çok kızmış olabilir mi?
Mrs. Henson, could a parent of one of your husband's patients be upset enough to kill him?
O noktada zararı yok dediler ama tümör büyüyor. Bir gün gelecek beni öldürecek.
Said it wasn't doing any harm at that point, but it was growing and that, one day, it would kill me.
Beni öldürecek!
He's gonna kill me!
Seni öldürecek.
He's going to kill you.
- Bizi öldürecek misin?
Are you going to kill us? No.
- Bizi öldürecek misin?
- Are you gonna kill us?
Tamara'yı öldürecek kadar umursamadım hiç.
I never cared enough about Tamara to catch no bodies.
öldürecekler 16
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürdüm 50
öldürdü 16
öldürdün 19
öldür 344
öldüreceğim 51
öldürürüm 37
öldürür 25
öldürmek 62
öldürülmüş 50
öldürdüm 50
öldürüldü 143
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldüreceğim seni 65
öldürme 33
öldürürler 23
öldürürüm seni 23
öldürün 218
öldürürüz 20
öldürdüler 18
öldür beni 219
öldürmedim 32
öldüreceğim seni 65
öldürme 33
öldürürler 23
öldürürüm seni 23
öldürün 218
öldürürüz 20
öldürdüler 18