Babamla Çeviri İspanyolca
6,020 parallel translation
En son ne zaman babamla top oynadığımı hatırlamıyorum.
Sabes, no puedo recordar la ultima vez que lancé con mi viejo.
babamla yatmış ve adı çıkan biri.
Quién es notorio estuvo acostándose con mi padre.
Babamla Solway Moss'ta savaştın.
Luchasteis junto a mi padre en Solway Moss.
Gidip babamla konuşacağım.
Voy a hablar con mi padre.
Babamla birlikte banyo yaptım.
Me di un baño con el papa. Oh, mi bebe regreso.
Onu babamla ilk buluşmalarında, babamın onu götürdüğü otel restoranından almış.
Fue el restaurante donde mi padre la llevó en su primera cita.
Neden babamla görüşme konusunda ısrarcı olmadığını gayet net biliyorsun.
Sabes perfectamente por qué no insiste en encontrarse con mi padre.
Özetlenmesi gerek, ve ayrılmadan önce kardinalle olan anlaşmayı tamamlamam lazım ve annemin babamla başa çıkabileceğine emin olmam gerekli.
Necesitará ser breve y necesitaré terminar mi trato con el cardenal antes de irme, y asegurarme de que mi madre se pueda ocupar de mi padre.
Babamla Miles arasında ne var?
Entonces, ¿ qué pasa con él... Miles?
Marston Moor'da babamla birlikte savaştı.
Luchó junto a mi padre en Marston Moor.
20 yıl önce Hawkins Körfez Şirketi, Hadley olan o araziyi aldığında sen de babamla birlikte o görüşmelerin bir parçasıydın.
Hace 20 años, cuando Hawkins Bay compró la tierra que se convirtió en Hadley tú fuiste parte de las negociaciones junto a mi padre.
50 yıl önce John Winthrop'un bu sahipsiz yerde yeni bir Kudüs inşa etmesine yardım etmek için babamla beraber geldim.
Vine aquí hace 50 años con mi padre para ayudar a John Winthrop a construir un nuevo Jerusalén en esta tierra salvaje desocupada.
Biliyor musun, sanırım babamla aranda benle olduğundan daha dürüst bir ilişki vardı.
, creo que tuviste una relación más honesta con mi padre que la que tuviste conmigo.
Babamla bir aile olmak istiyorum.
Una familia, con mi padre.
Babamla gideceğim.
Voy con mi papá.
Sanırım Emily babamla birlikti.
Creo que Emily estaba trabajando con mi papá.
Babamla kavga etmektense hırdavatçıdaki yaşlı adama bağırıyorum.
En lugar de luchar con mi padre, le grito a ese anciano de la ferretería.
Bunun babamla da bir ilgisi yoktu.
- Esto no fue por mi padre.
Teşekkürler ama şu anda babamla birlikteyim.
Gracias, pero estoy con mi padre.
Babamla harika vakit geçirdik.
Papá y yo la pasamos muy bien.
Babamla daha önce hiç güzel vakit geçirmemiştim. Ben diyorum işte.
Nunca antes la había pasado bien con papá.
Babamla uzun yürüyüşler yapıp Buraya izlemeye gelirdik.
Daba caminatas largas con mi padre, a través de este lugar, y veníamos aquí a mirar.
10 yaşımdayken babamla bir restauranta waffle yemeye gitmiştik.
Me acuerdo de cuando tenía 10 años, sentada en un restaurante con mi padre, tomando gofres.
Babamla tanışmak ister misin?
¿ Quieres conocer a mi padre?
Babamla o tarikat arasındaki bağlantı.
Encontrar la conexión entre mi papá y el culto.
Babamla bir ilişkisi olduğundan tam olarak emin bile değilim.
Solo puedo suponer que tiene que ver con mi padre.
Seninle gelmiyorum Babamla gideceğim.
Yo no voy contigo. Voy con mi papá.
Siz babamla konuşurken yanlışlıkla not etmiş olmalı.
Debo haberlo dictado accidentalmente cuando tú y papá hablábais.
Babamla olan hayatı çok sıkıcıydı.
La vida con papá debía ser aburrida.
Walden'la üç yıldır, babamla sekiz.
Tres años con Walden, y ocho años con mi padre.
Annem gelmiyor, babamla da konuşmuyor gibisiniz.
Mamá no vendrá y papá y tú apenas os habláis.
- Bugün... Bugün babamla beraber olmalıydım.
Tendría que haber estado con mi papá hoy.
Babamla beraber olmalıydım.
Tendría que haber estado con mi papá.
Babamla ben çok iyi anlaşamasak bile, o harika bir adamdı.
Incluso a pesar de que mi padre y yo tuvimos nuestras dificultades, era un gran hombre.
Ben de babamla oturuyorum, zaten o yüzden evde çalışamıyorum.
Vivo con mi padre, por eso no puedo trabajar en casa.
Anne, babamla konuşmak zorundasın.
Mamá, tienes que hablar con papá.
Ben de babamla konuşacak mısın sorusuna cevap alamadım.
Y yo nunca recibí una respuesta sobre si hablarás con papá o no.
Bu evde hala yaşıyor olmanın tek sebebi annemin babamla yalnız kalmak istememesi.
La única razón por la que todavía vives en casa... es porque mamá no quiere estar sola con papá.
Bütün gece burada babamla mı takılacaksın yani?
Entonces qué, ¿ vas a quedarte por aquí con mi padre toda la noche?
- Bir süreliğine babamla kalabilirim, işleri yoluna koyana kadar.
Podría quedarme con mi papá por un tiempo, - hasta que resuelva todo.
Dinle beni. Babamla buluşacağını biliyorum.
Escúchame, sé que vas a reunirte con mi padre.
Gelebilirdin ama biz babamla ikimiz gideceğiz.
Podrías, pero solo iremos yo y mi papá.
Ayrıca babamla bu partiyi yoktan var ettiniz.
Además, tú y papá os sacasteis esta fiesta de la nada.
Babamla...
Con mi papá.
Babamla ilgili bir sorun olduğuna eminim.
Estoy seguro de que algo le pasa a mi padre.
Babamla çok sık konuşmuyorum ama konuştuğumuzda da karmaşıklaşıyor.
No hablo mucho con mi padre, pero cuando lo hago, es complicado.
Babamla konuşacağım.
Hablaré con mi padre.
Öbür türlü babamla da cinsel gerilim olurdu.
Sí, porque de lo contrario, tendría que tensión sexual con mi padre.
Babamla tartıştığımızı anlamışsınızdır.
Obviamente, mi padre y yo estamos teniendo una pelea.
- Babamla aranda ne var?
¿ Qué pasa entre tú y papá?
Babamla sikiştin mi?
¿ Te cogiste a mi papá?
babam 1009
babama 39
babam gibi 16
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babam dedi ki 23
babamız 55
babamı istiyorum 35
babama 39
babam gibi 16
babamın 68
babamı 46
babam nerede 162
babam geldi 53
babam dedi ki 23
babamız 55
babamı istiyorum 35
babam da 18
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam mı 100
babam için 21
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24
babamındı 21
babam nasıl 37
babamdan 21
babam öldü 106
babam mı 100
babam için 21
babamı öldürdün 18
babamdı 18
babam haklı 24
babamındı 21