Bak ne yaptım Çeviri İspanyolca
452 parallel translation
David, bak ne yaptım.
David, mira lo que hice.
Bak ne yaptım!
¡ Mira lo que hice!
Bak ne yaptım, ağlattım seni.
Mira, a ver, te he hecho llorar.
Bak ne yaptım!
¡ Mira lo que he hecho!
Bak ne yaptım.
Mira lo que hice.
Bak ne yaptım İki erkekle birden çıktım
Mira lo que he hecho Saliendo con dos hombres
Seni aptal budala, bak ne yaptım, meşru müdafaanın ilk kuralını unuttun.
¡ Estúpido! ¿ Qué hiciste? Olvidaste la primera regla de la defensa propia.
- Bak ne yaptım.
- Mire lo que hice.
- Sen... çık... - Bak ne yaptım...
- Fuera de aquí...
- Bak ne yaptım.
- Mira lo que dibujé.
Bak ne yaptım?
Mira lo que he hecho.
"Bak ne yaptım Yüzbaşı Patron."
"Mire Io que he hecho, capitán."
- Bak, sen ne dediysen yaptım George.
Lo hice tal y como me dijiste, George. Muy bien.
Bana bak kare parmaklı, sivilce kafalı casus ne yaptığının farkında mısın?
Se va a enterar. Ud. y el Post obstruyen la ley.
- Ne yaptığımı biliyorum, bak şimdi.
Sé lo que hago. Obsérveme.
- Ne yaptığına bak. - Ne yapmışım?
- ¡ Mira lo que has hecho!
Kendi kocamı tanımalıyım. Ne yaptığınıza bakın.
- Conozco bien a mi marido.
Bak, Harry zaten ölecek, bizim ne yaptığımızın önemi yok.
Hagamos lo que hagamos, Harry acabará muerto.
Taksime ne yaptığına bakın. - Ben mi başlattım? Taksin mi?
¡ Mire cómo ha dejado mi taxi!
- Sessiz ol yoksa yapacağımı bilirim. - Ne yaptığına bak -
O se calla o lo arresto.
Bak, Mona, ne yaptığımı biliyorum.
Mira, Mona, yo sé lo que hago.
Bak ben ne yaptığımı sana hep söylüyorum, sense hiç söylemiyorsun, baba.
Siempre te cuento lo que estoy haciendo pero tú nunca me lo cuentas a mí.
Yukarı çık ve o takımın ne yaptığına bak.
Cómo subir y ver lo que ese equipo está haciendo.
Bak, ne yaptığımı biliyorum.
Me marcho Frank.
Bakın ne yaptım.
Mira lo que he hecho.
Bak senin yüzünden ne yaptım.
Mire lo que me ha hecho hacer.
Bundan önce yaptığı girişlere bakılırsa, ne kadar zamanımız olduğunu anlıyorum.
Basándome en las notas previas, sé cuánto tiempo nos queda.
Bu geçmiş tenekeli Albay için yaptığın da ne? Onun altını bağlayan bakıcısı mısın?
¿ Qué le ha dado ese Coronel de pacotilla que le ha de hacer de criada?
Bak, ne yaptığımı biliyorum herhalde!
¡ Yo sé lo que hice!
Ne yaptığının farkında mısın? Bak.
¿ Sabes lo que has hecho?
Bakın, bunu, bunu, bunu, bunu... bir de ayrıca şuna bakın, bunu ben yaptım, bakın ne güzel.
Esto, esto y esto. Miren, esto lo hice yo. Miren qué hermoso.
Yaratıcılıkla dolup taşan kasları boy atmaya başlayan kanatlar gibi ortaya çıkan okuldaki çocuklara bakınca yaptığım şeyin ne kadar değerli olduğunu anlıyorum.
La creatividad se está despertando... en algunos de nuestros jóvenes. Los engranajes de la imaginación se mueven. Eso es lo que hace que mi trabajo valga la pena.
Ne yaptığımıza bir bak.
Mire lo que hemos hecho.
Bak ne yaptım sana.
¡ Oh, pobre amante!
Kanıtlanmadığı sürece masum sayılırım ve bakın bana ne yaptılar.
Soy inocente hasta que prueben mi culpabilidad.
- Çocuklarımıza ne yaptığına bir bak!
¡ Mira lo que haces con tus hijos!
Bak, ne istediyseniz yaptım.
Miren, ya hice lo que querían.
Bak, sana ne söyleyeceğim, bir yardıma ihtiyacım var. Belli bir ofis binasının kapısı için bir anahtar yaptırmam gerekiyor.
Quiero que hagan una llave para la puerta de una oficina.
Olaya bak, ne yaptım ki şimdi?
- ¿ Qué he hecho ahora?
- Bak, senin için ne yaptım.
- Mira lo que te he dibujado.
Bak Miri, ne yaptığımı biliyorum.
Mira, Miri, yo sé lo que hago.
Bak, senin için ne yaptım.
Mira lo que te he hecho.
Annie Chapman'a anlattım ve bak ona ne yaptılar.
Se lo dije a Annie Chapman y, ¡ mire lo que hicieron con ella!
Elimden geleni yaptım ve bak ne yetiştirdim.
¡ Yo he hecho lo que he podido y mira lo que me ha salido!
Ne yaptığına bir bak bakayım.
Solo mira lo que has hecho.
Elliott, bak senin için ne yaptım!
¡ Elliot! ¡ Mira lo que he hecho para ti!
Apartmanıma ne yaptığınıza bir bakın. Tanrım!
Miren lo que le hicieron a mi depto.
Bak dün gece her ne olduysa her noktasında numara yaptım.
Sobre lo que pasó anoche, lo fingí todo.
Derek ile yaptığım son konuşmada Heathcliff ve Catherine gibi uçurumlarda dolaşmaktan bahsediyorduk ve bundan ne için vazgeçtiğime bak.
La última conversación que tuve con Derek fue sobre pasear por los páramos como Heathcliff y Catherine, y lo he sacrificado todo por esto.
- Bak takım elbiseme ne yaptın.
- Mira qué le has hecho a mi traje.
Bakın ne yaptım.
Mira lo que hice.
bak ne diyeceğim 537
bak ne buldum 97
bak ne diyorum 17
bak ne oldu 23
bak ne yaptın 47
bak ne aldım 18
ne yaptım ben 178
ne yaptım 179
ne yaptım ki ben 27
ne yaptım ki 124
bak ne buldum 97
bak ne diyorum 17
bak ne oldu 23
bak ne yaptın 47
bak ne aldım 18
ne yaptım ben 178
ne yaptım 179
ne yaptım ki ben 27
ne yaptım ki 124