Bak ne diyorum Çeviri İspanyolca
231 parallel translation
Bak ne diyorum.
Te diré qué voy a hacer.
- Bak ne diyorum Caldicott.
- Escuche, Caldicott. - ¿ Si?
Bak ne diyorum evlat, bunu sır olarak sakla... biz de sana uçak alalım.
Mira, hijo, tú guarda el secreto... y te compraremos un avión para ti solo.
Bak ne diyorum.
Se lo estoy diciendo.
Bak ne diyorum daha önce hiç olmamıştı.
Te apuesto lo que quieras.
Hayır, bak ne diyorum... hemen gelmeni istiyorum.
No, te lo digo, tienes que venir aquí ahora mismo.
Bak ne diyorum?
¿ Y sabes qué?
Bak ne diyorum. Seninle kilisede buluşalım.
- Bueno, te diré algo te veré en la capilla.
Bak ne diyorum, burç falını okuyalım. Bakalım okula gitme konusunda bir şey söylüyor mu, tamam mı?
Miraremos su horóscopo para ver qué dice acerca de ir al colegio.
- Bak ne diyorum. Seninle...
- Escucha. ¿ Podemos...?
Bak ne diyorum. Neden sadece kafanı diğer yana çevirmiyorsun?
Te dire que. por que no pones tu cara en esa direccion...
- Herkes filme gidip beni görmeyi bekleyecek, - Joey, bak ne diyorum...
Todos creerán que irán a verme.
Bak ne diyorum. Hâlâ o uzun saçlı, işsiz öküzle çıkıyor musun?
Todavía te impactan los jóvenes con el pelo largo y sin trabajo?
Bak ne diyorum.
¿ Sabes qué?
- Bak ne diyorum. - Ne?
'¿ Qué?
Bak ne diyorum :
Escucha.
Bak ne diyorum.
Pero, sabes qué?
Tamam.Bak ne diyorum, bir haftalığına iş görüşmesi içn Çin'e gidiyorum.
Bien, te diré qué. Me voy a China por negocios por una semana.
Anladın mı bak ne diyorum?
¿ Entiendes?
- Tamam - Bak ne diyorum, ciddi bir şey...
- Ok, te lo digo amigo, algo esta seriamente...
Bak ne diyorum.
Te diré algo.
- Tamam, bak ne diyorum...
- Bien, entonces sabes qué- -
Bak ne diyorum.
Oye, te diré algo.
Bak ne diyorum.
Te diré una cosa.
Bak ne diyorum, buradan birlikte yürüyerek çıkalım mı?
¿ Qué te parece si tú y yo salimos juntos de aquí?
Bak ne diyorum, bu gün senin şanslı günün
Te voy a decir, hoy tienes suerte.
"İşte Bayan Fanny, bıçağa gene ne yapıyor bakın" diyorum.
"Ahi esta la Srta. Fanny, haciendo eso con el cuchillo otra vez."
Ben çıkmadan çocukları doyursam diyorum, bakıcı yeni ne de olsa.
- ¿ Sí? Les daré de comer a los niños, ya que la niñera es nueva.
Bak ne diyeceğim, çakmağı bulursan yarın bankaya getirsen diyorum?
Si encuentras el encendedor, ¿ por qué no lo traes mañana al banco?
Tanrım, bakın ne diyorum üçünüzle birlikte evlenirim.
Seré como un padre para ellos.
Sahi diyorum... bak. - Ne olmuş?
Es en serio... mira.
Bak ne diyorum. Sen geri dön.
Tú regresa.
O adama bakınca, korkacak ne var diyorum!
Miro a ese hombre y pienso que no hay que preocuparse.
Bak sana ne diyorum. Haydi kartları karıştıralım.
Te propongo una cosa, nos los jugaremos.
Annem bir drag queen, bak, ne diyorum
Mi madre es una drag queen Miren tíodos
Bak demiyorum. Ne düşünüyorsun diyorum.
No dije "mirar." Dije "pensar."
Ne diyorum bak...
¿ Sabes qué?
Ne diyorum bak, 40 yaşına geldiğimizde ikimiz de bekarsak birlikte bir bebek yapmamıza ne dersin?
Escucha. Cuando tengamos 40 años y si no estamos casados ¿ te gustaría tener uno?
Zekilik taslamaya mı çalışıyorsun? Ne diyorum bak...
- ¿ Ahora te crees muy lista?
Ne zaman onunla çıksam bakıcılık ücretim ödenmeliydi diyorum.
Cuando salgo con él, me siento como una niñera. Acompáñame esta noche.
Bak ne diyorum.
Te diré que vamos a hacer.
Dinle bak, ne diyorum.
Escucha lo que te digo.
- Bak sana ne diyorum, biliyorum delice ama... - Oldu bu.
Te lo digo en serio. yo se que suena una locura, pero pasó.
Tamam, ne diyorum bak...
Muy bien, hagamos esto.
- Sadece izle. - Ne diyorum bak?
Aquí vamos.
Ne diyorum bak?
¿ Sabes qué?
Ne silah kullandıklarına bakıyorum ve kendime neden benim silahlarım değil diyorum.
Me fijo en las armas que utilizan y pienso : "¿ Por qué no las mías?".
Diyorum ki, bak ne kadar sevgi boşa gitti.
Estoy diciendo que hubo mucho amor desperdiciado.
Bak ne diyeceğim Sadık diyorum ki bugün, Deniz'i de alalım şöyle bir dolaşalım.
Mira Sadik vamos a enseñarle a Deniz.
Güzel savundun kendini. Ne diyorum bak.
Es una buena defensa.
Bak ne diyorum...
Pero te diré una cosa quiero puntos por esto en el futuro.