English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bana sorarsanız

Bana sorarsanız Çeviri İspanyolca

809 parallel translation
Bana sorarsanız, para kokusu aldı.
Pero yo creo que huele el dinero.
Bay Carmichael, bana sorarsanız yemeğinizin bu olaya kıyasla bir hayli önemsiz kaldığını anlamalısınız.
Sr. Carmichael, creo que debe dar ahora menos importancia a su cena.
Bana sorarsanız, onunla gurur duyuyorum.
Si me preguntan, les diré que estoy orgulloso de ella.
Eğer bana sorarsanız, kanundan kaçan bir suçlu.
Yo creo que es un maleante que huye de la justicia.
Bana sorarsanız, ki soracağınızı pek sanmıyorum tüm bu ahmakca işleri bırakıp, derslerinize geri dönün derim.
Si te interesa mi consejo, aunque sé que no... deja estas idioteces y vuelve a estudiar.
Bana sorarsanız bu iş iyice karmaşıklaşıyor.
Esto se está complicando mucho, en mi opinión.
Bana sorarsanız, tam bir Amerikan karşıtı.
- Poco americano, si me preguntan.
Bu işte bir esrar var, karanlık bir esrar bana sorarsanız.
Misterio. Y es muy oscuro, créame.
Bana sorarsanız yanlış kişilere özgürlük vermekle ilgililer.
Si me lo preguntas, se preocupan sólo por la libertad de la gente equivocada.
Pek de uygun, bana sorarsanız.
Muy oportuno, querida.
Hapishanedeydi bana sorarsanız.
En la cárcel, quizá.
Bana sorarsanız bu çok fazla bürokrasi.
A mi modo de ver, hay mucha burocracia.
Bana sorarsanız bu not katilin bir hayal ürünü.
Yo diría que esa nota es producto de la imaginación de la asesina.
Bana sorarsanız tadına bakması doğal geliyor.
Es consustancial a su naturaleza, si me lo preguntan.
- Bana sorarsanız kaptan o.
- Yo creo que él es el capitán.
Duyum yitimi, bana sorarsanız.
Cerca de la catalepsia, si me lo pregunta.
Bana sorarsanız, kimsenin bir şey anladığı yok.
¿ Comprensión? Yo no veo ninguna comprensión en nadie.
Bana sorarsanız, çok çabuk pes ettiğinizi düşünüyorum.
Si me pregunta, creo que se ha rendido muy pronto.
Bana sorarsanız, o Teksas'lı serseriler elimizden asla kurtulamayacak. Acele et biraz, Curly!
Entre más pienso en ese sujeto del sombrero texano... más lo admiro. ¡ Date prisa, Curly!
- Ama yine de bunaltıcı bir sıcak var, bana sorarsanız.
- Yo diría que un calor bochornoso.
Bana sorarsanız dünyadaki tüm saatler durdu.
Bueno, eso no importa. Está Vd. aquí y todos los relojes del mundo han dejado de marcar las horas.
Saçma bir fikir, bana sorarsanız.
Es absurdo.
Bana sorarsanız, Dr. Ashley cinayete kurban gitti.
Si Ud me pregunta, yo creo que Ashley fue victima de de una jugada sucia.
- Bayan Katie, bana sorarsanız...
- Pero, Srta. Katie, pienso que...
Bana sorarsanız, Aoye hassas bir zavallı.
¡ Escribir mierda por dinero! Es un pobre perdedor.
Bana sorarsanız, pek de parlak değil.
Exactamente. ¿ Le llama estrella a ese tipo?
Bana sorarsanız adanın arkasına gidebiliriz,... orası sakindir ve ne yapacağımızı konuşuruz.
Podríamos escondernos tras alguna isla, en silencio, - y luego decidir qué hacer.
Bana sorarsanız, o tam buradan, Dünya'dan geliyor.
Si quiere mi opinión, procede de aquí mismo, de la Tierra.
Söylemek istediğim şu ki bana sorarsanız 200 mil yol gittim ve benim dediğime geldiniz.
He cabalgado 300 km para hablar en esta reunjon y sere sjncero.
Eğer bana sorarsanız, Süvariler Vittorio'dan korktu.
Si me lo pregunta, la caballería tiene miedo de Vittorio.
Bana sorarsanız, geri gelmeyecekler.
Yo opino que no regresarán.
Bir sefer daha uzattı, yine olmadı. Bana sorarsanız, parmaklarını zor çekti geri.
Se la ofreció de nuevo, y volvió a rechazarla... pero creo que no le gustó apartar los dedos de ella.
Bana sorarsanız daha cok 4 Temmuz gibiydi. Aynı anda birdenbire patlayan yangın bütün kampı yoketti.
Parecía el 4 de Julio con tantos fuegos artificiales que se desmadrarían y quemarían el campo por completo.
Bana sorarsanız rahatlamıştı.
A mi me pareció que, secretamente, respiró aliviado
Bana sorarsanız, üçünüz de değerinizin iki katını alıyorsunuz.
Y ya que lo dices, te diré que es más de lo que merecéis.
Bana sorarsanız, buraya dinamit gibi bir oyun lazım.
Lo que este sitio necesita es un numero explosivo.
Ama bana sorarsanız...
Pero si me pregunta...
Ama bana sorarsanız birkaç gün Kale'de dinlenmenizi öneririm. *
Si se me permite el consejo, Vuestra Alteza debe reposar un día o dos... en la Torre.
Bana sorarsanız, olasılığın hırsızın lehine olduğunu söylerdim.
Si me lo pregunta, diría que la ventaja está a favor del ladrón.
Oh, evet bana sorarsanız, Bayan McLean, West End mükemmel bir isim.
Oh, sí. Si me lo pregunta, Sra. McLean, pienso que West End es perfecto.
Garip değil, bana sorarsanız.
Cosa que no me extraña.
Şimdi, kim yaptı diye bana sorarsanız...
Ahora, si me preguntan, lo que habría que hacer...
Bana sorarsanız yanlış yoldasınız.
Si se refiere al camino del huerto, la respuesta es no.
Bana sorarsanız etrafta büyük bir birlik yok.
No hay rastro de una fuerza mayor.
Bana sorarsanız boşa vakit harcıyorum.
En mi opinión, creo que pierdo el tiempo.
Bana sorarsanız biraz fazla popülerdi.
- ¿ Qué hicieron con ella?
Beni nasıl utandırdıysa o da utansın. Madam, bana sorarsanız, bu kadar heyecanlı görünmeyin.
¿ Vio el periódico?
Bana sorarsan asmamız gereken asıl kişi şu Tetley.
En mi opinión, deberíamos linchar a ese Tetley.
Bana sorarsan, bu takıntılı bir düşünce sağlıksız bir düşünce bunu görebilirsin.
Como verá, su idea se ha convertido en obsesión, a mi modo de ver enfermiza.
Bana sorarsan, çok yakışıksız.
¡ Me parece indecente!
O Jenny gibi Fransız, Jenny gibi sevimli - eğer bana sorarsan, onun kadar da güzel.
Es francesa como Jenny, más bonita, y la estaba trayendo para ti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]