Bir kelime Çeviri İspanyolca
6,792 parallel translation
Bir kelime daha istemiyorum!
¡ Ni una palabra más!
Bu bir kelime bile değil.
Esa ni siquiera es una palabra.
Ama anlamı olan bir kelime blmaya çalıştığımdaysa susup kalıyorum.
Pero cuando quiero decir algunas palabras que significan todo. No puedo hablar.
Bu bir kelime değil ve bu kanepe Ikea circa 1994.
Esa no es una palabra, y este sofá es de Ikea, alrededor de 1994
- Tek bir kelime bile etme.
- No digas ni una palabra.
İlginç bir kelime seçimi.
Interesante elección de palabra.
İşte diğer bir kelime, eğer benzersizden daha önemli bir kelime varsa o da hızdır.
He aquí una palabra infinitamente más importante que "único" y que será siempre "velocidad".
İyi sizin unvanınızda geçen bir kelime.
El bien es parte de tu nombre.
Değer kelimesi bile, doğru bir kelime değil.
Incluso esa palabra vale, no es la palabra correcta.
Bunun için bir kelime vardı.
Bueno, hay una palabra para eso.
Bu 5 harften öyle bir kelime yaratıp 9 puan kazanmalıyım ki yenilgimi bir zafere çevireyim.
Con estas 5 fichas debo formar una palabra que sume 9 puntos... - y lograré ganar.
Ama ona bir kelime fısıldarsanız yemin ediyorum, bir daha gün ışığını göremezsiniz.
Pero le cuentas algo de esto a ella, y, juro por Dios, no verás de nuevo la luz del día.
Bir kelime daha edersen 4 milyon olur.
Di otra palabra y serán cuatro.
♪ Ufak bir kelime yeter ♪
# Di la más mínima palabra #
Ne kahpe bir kelime.
Vaya con la zorra caprichosa
İlginç bir kelime seçimi.
Es una interesante elección de palabras.
İşte sana İngilizce bir kelime :
En inglés hay una palabra que te define muy bien...
"Biz" ağır bir kelime.
"Nosotros" es una palabra poderosa.
Yani, Afkhami ne zaman casusluk işiyle alakalı biriyle görüşse telefonunu bu soketlerden birine bağlıyormuş. Sinyal bozucu da Arthur West'in veya başka bir hafiyenin konuşmalarından tek bir kelime bile duymasını engelliyormuş.
Entonces, cuando Afkhami se quería comunicar con alguien relacionado con el trabajo de espía, enchufaba su teléfono a una de estas tomas... y el codificador habría prevenido que Arthur West o cualquier fisgón sacara cualquier palabra de sus conversaciones.
Ağzınızdan bir kelime çıkarsa sonunuz bunlar gibi olur.
Si alguno de Uds. dice algo, acabaran como estos dos.
Avukatım olmadan bir kelime daha etmeyeceğim.
No diré ni una palabra más sin un abogado.
Bir kelime daha etme!
¡ No digas ni una palabra!
Yani, "orospu" senin gibi hoş bir adam için çok çirkin bir kelime.
¡ No! "Prostituto" es una palabra tan horrible para un hombre tan apuesto.
Ne ilginç bir kelime. Karşılanmayan beklentileri gösteriyor.
Esa es una palabra interesante que sugiere expectativas que no se han cumplido.
Çocuk işi. Bana bir kelime söyle de onu senin için bir cümle de kullanayım.
Solo dame la palabra y la pondré en una frase para ti.
Eğer onun deli ağzından bir kelime çıkacak olursa, Eğer Roma desteğini ve parasını çekecek olursa, Bu ülke parçalanmanın eşiğine gelir.
Si se queda fuera de su locura, si Roma nos brinda su apoyo y dinero, este país podría desmoronarse.
"Sahte olmayan şekilde" için kullanılan bir kelime var. "Gerçekten".
Sabes, otra palabra para "no falsamente" es "real".
Seni uyarıyorum... Eğer bu konuda bir kelime daha edersen bebeğin adını Constantina koyarım.
Te lo advierto... si se sabe algo sobre esto, voy a ponerle de nombre a mi bebé Constantina.
Molly'i görmeme izin verene kadar tek bir kelime etmeyeceğim bir daha.
No diré otra palabra hasta que me dejes ver a Molly.
İlginç bir kelime seçimi.
Esa es una interesante elección de palabras.
Ama saç fırçana... seksi bir sesle şarkı söylemene karşılık bir kelime bulamıyorum.
Pero no tengo una palabra para cantar con voz sexy con un cepillo del pelo.
"Katil" çok iddialı bir kelime.
Asesinato es una palabra fuerte.
Rusça bir kelime.
Es una palabra en ruso.
- Bir kelime bile etme.
- Ni una palabra. - No.
Tek bir kelime bile etmiyorsun. Çünkü ben bir inek mıknatısıyım.
Ambos : [Ríe]
Öğretmek çok saldırgan bir kelime oldu.
Enseñar es una palabra agresiva.
Bo veya onun yetenekleri hakkında tek bir kelime bile edemeyiz.
Nunca podemos hablar de Bo o cualquiera de sus habilidades.
"Marauder" Fransızca bir kelime, anlamı "yağmacı".
"Saqueador" es sinónimo de granuja.
Karşılığında iplediğim miktar, evet gerçek bir kelime, bir milyon dolar!
Sí, esas son las palabras, a un millón de dólares.
- Öyle bir kelime yok!
- ¡ Eso no es una palabra!
Eğer başka bir kelime söylemeden önce Cruz, sizin sendika temsilcisi konuşmak gerekir.
Cruz, deberías hablar con el sindicato antes de decir otra palabra.
Tek bir kelime bile anlayamıyorum.
No entiendo una palabra de lo que dicen.
Birkaç yıl önce, Duluth'ta bir adam kendi kelime işlemcisini geliştirdi.
Hace un par de años, un señor de Duluth desarrolló su propio procesador de textos.
Birkaç kelime bir şey hazırlamıştım.
yo también preparé una cosita...
Bu bir cümle, kelime değil.
Esa es una frase, no una palabra.
Bana tek kelime dahi etmeden bir kızla yakınlaşmayı öğretti.
¿ Sabes qué? Me enseñó a conseguir a una chica sin decir ni siquiera una palabra, así.
Belki bir iki kelime de söyler. Evet, evet, evet, olur.
La humedad del aire puede despegarla.
Bir daha ararlarsa tek kelime etme.
Bueno, si llaman otra vez, no digas una sola palabra.
Bağımlı olursunuz... kelime anlamıyla... ve hepimizin bildiği gibi... bir bağımlılıktan vazgeçmek... berbattır.
Eres un adicto... literalmente. Y como todos sabemos... desintoxicarse es algo terrible.
Bir Amerikalıya göre bile oldukça yüksek kelime dağarcığı ve dil bilgisine sahibim.
Aún para ser norteamericano... tengo un vocabulario inusualmente vasto.
Benim yaptığım şey yerel kelime oyuncularını bir araya getirmek.
Lo que yo hago es congregar a un colectivo de lexicógrafos del barrio.
kelime 21
kelimeler 50
kelimesi kelimesine 31
kelimesi 41
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kız mı 24
kelimeler 50
kelimesi kelimesine 31
kelimesi 41
bir kız 192
bir kızım var 22
bir kere daha 137
bir kahve 26
bir kez 117
bir kız mı 24
bir kere 190
bir kez olsun 43
bir katil 56
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kuş 32
bir kez olsun 43
bir katil 56
bir kitap 34
bir kız var 17
bir karar verdim 25
bir karar ver 16
bir kez daha 333
bir kadın 232
bir kuş 32