Bir çocuk gibi Çeviri İspanyolca
2,231 parallel translation
Sonra da kendi parmağına vurur ve küçük bir çocuk gibi ağlayarak evinin yolunu tutarmış.
Y golpeaba su propio pulgar y se iba llorando a casa. Como un bebito.
Bir çocuk gibi olmak istiyorum.
Quiero ser cómo un niño.
Beceriksizsin, çok yemek yiyorsun ve 12 yaşındaki bir çocuk gibi davranıyorsun.
Eres torpe, comes demasiado y actúas como un niño de 12 años.
Suçlu bir çocuk gibi davranan bir üvey baba.
Un padrastro que actúa como un delicuente juvenil.
Bende sanki yeni yetme bir çocuk gibi davranıp, süt konusunu abarttım.
He estado actuando como una adolescente, y molestandote por la leche.
Frank evine hiç dönmemiş kayıp bir çocuk gibi.
Frank es un chico perdido, que nunca volvería casa.
Bunu tek başınıza yapacaksınız, koca bir çocuk gibi.
Podrá hacer esto solo. Como un hombre.
Tıpkı bir Asyalı veya küçük bir çocuk gibi. Veya küçük Asyalı bir çocuk gibi.
Es como un asiatico o un niño chiquito o un niño chiquito asiatico.
Artık asi bir çocuk gibi görünüyor.
Ahora se ve como un chico malo.
Neden bu sabah bir çocuk gibi hıçkıra hıçkıra ağlıyordun?
¿ Por qué lloraba como una niña esta mañana?
Bir çocuk gibi yatakta doğrulup korkulu gözlerle odanın öteki ucuna bakıyorsun.
Te sientas en la cama como un niño... aterrorizado, con la mirada fija.
ve açıkça, artık bununla ilgilenmiyorum ve tartışmıyorum ve bu kâğıdın hiçbir şey açıklayamayacağını, fazla gelişmiş bir çocuk gibi.
Y para serte sincera, no me interesa seguir discutiendo un trabajo que ejemplifica la angustia acumulada de un adolescente demasiado desarrollado.
Ona bir çocuk gibi davranmaktan vazgeçmeliyim.
Voy a dejar de tratarlo como a un niño.
10 yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun.
Dame! Juro que tienes como 10 años
Tıpkı bir çocuk gibi.
Así como un niño.
Ve sen de sanki İsa ve Patrick Dempsey'nin bir oğlu olmuş,... ve çocuk büyümüş sonra da hastalanmış gibi görünüyorsun.
Y tu te ves como si Jesús y Patrick Dempsey, hubieran tenido un hijo, pero ya crecido y muy enfermo.
Senin gibi iyi bir çocuk onun gibi bir kızı değiştirebilir.
Un buen chico como tú puede reformar a una chica como ella.
Mick gibi bir çocuk nasıl büyütülür hiç bilmiyorsun ki.
No tienes absoluta idea de como criar a un pequeño como Mick.
Orada hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını unutmamamız gerekiyor. Bir çocuk.
Por ahí hay que recordar que nada es lo que parece.
O zaman, Levi gibi bir çocuk nerede piyonu çalmayı öğrenir?
Entonces, un chico como Levi.
Elebaşı, kafayı bulmayı ve transformers oyuncaklarını seks yapıyor gibi göstermeyi seven Stevie adında 13 yaşındaki bir çocuk.
Es un chico de 13 años llamado Stevie que le gusta drogarse y hacer como que sus transformers estan teniendo relaciones sexuales.
Kötü çocuk, sanırım ateşli bedenini... buraya zorla getirmeliyim... yazık ki, kardeşin siyah ejder gibi... büyük bir penise sahip değilsin.
Erik, necesito destrozar tu fuerte cuerpo, chico malo. Qué pena que no estés en forma como ese dragón negro de tu hermano.
Bir çocuk, babası... ya da amcası gibi güvendiği kişiler tarafından... uğradığı o korkunç tacizi anlattığında, elimden gelen tek şey ayakta kalmak oluyor.
Cada vez que oigo a un niño narrar vívidamente el momento más horrendo los abusos hechos por su padre un tío alguien en quien supuestamente deben confiar lo único que puedo hacer es no perder el control.
Çürüyen bir Avrupa hanedanının bir üyesi gibi bir çocuk istemiyorum.
No quiero que se llame como el miembro de una decadente monarquía europea
Bir de Noel baba evi hazırlayıp eğlencenin başlamasını, çocuk gibi heyecanla beklemeye koyuldular.
y armaron un taller de Santa tan ansiosos como los niños estaban por empezar las fiestas.
Seni bir çocuk gibi yetiştirdiler.
Te trataron como a un niño.
Bana birçok çocuk böyle bir özgürlük ister gibi geliyor.
A mí me parece que la muchos chicos querrían ese tipo de libertad.
Benim güzel bir kadın ve yaramaz bir çocuk olmama gibi bir avantajım vardı.
Yo tuve la ventaja de no ser una bella joven, y una niña malcriada.
Eğer bulunamazsa çocuk yeni bir aileye verilir. Lisa'ya olduğu gibi.
Y si Servicios de Protección al Menor no ubica a ningún familiar el bebé va a un hogar de crianza temporal lo cual es lo que le sucedió a Lisa.
Bir de kafadan kontak zıplayıcımız var. 1.80 boyunda çocuk gibi.
Ahí hay un chiflado genérico, saltando arriba y abajo como un niño de seis años.
Cocuk icin herzaman oldugu gibi var, bu gercekten bir mucize degildir!
Como consintió siempre al muchacho, no me sorprende!
Palyaço makyajının altında at tepmiş biri gibi görünüyor. O iyi bir çocuk.
Puede que camine como si se hubiera bajado de un caballo, pero debajo de todo ese maquillaje de payaso, ella... es una buena chica.
Uzun zamandır bir çocuk istiyoruz. Ama bizim gibi bir çocuk.
Hemos querido niños durante tanto tiempo... pero un niño, como nosotros...
Bir kaç saatliğine ayrılıyorum ve siz çocuk gibi davranıyorsunuz.
¡ Me voy durante unas horas, y todos vosotros os convertís en lunáticos!
Çocuk gidi değil, bir adam gibi yaşamak.
Vivir como un hombre, no un niño.
Çünkü orada sırık gibi bir çocuk görmüştüm.
Porque vi a un chico con aspecto desgarbado ahí.
Tom her zaman havalı çocuk gibi görünür ama aslında duygularını ince bir deodorant tabakasınız altına gizliyor.
Tom siempre parece el Señor Astuto tipo cool, pero está escondiendo sus emociones. debajo de una gruesa capa de spray corporal axe.
Çocuk yerine alkol doğuran bir kadın gibi.
Una mujer que para alcohol.
Aynı beyaz bir çocuk kaybolduğunda medyanın yaptığı gibi.
Como los medios cuando se pierde un niño blanco.
Burası sana bir çocuk masalı gibi görünüyor mu?
¿ Esto luce como un cuento de niños para ti?
Burası sana bir çocuk masalı gibi görünüyor mu?
¿ Te parece una historia para niños a ti?
bir Mormon'un evlilik tavsiyesi vermesi çok fazla çocuk sahibi bir kadının çocuk planlaması kliniğinde çalışması gibi bir şey.
Un Mormon dando consejos maritales es como la mamá de los ocho manejando la Clinica de Planeación Parental.
- Her ne kadar kabul etmek zor gelse de istatistikçi çocuk bir şey buldu gibi.
Por mucho que odie admitirlo el muchacho de las estadísticas, podría tener algo.
Sanki hiç büyümemiş gibi, bir çocuk kadar masumdur.
Cariño, ¿ por qué hay tantos números? Me quedé toda la noche terminándolos.
Kurt kılığında, kral gibi davranan bir çocuk o sadece.
Sólo es un niño fingiendo ser un lobo que finge ser un rey.
Sonra çizdiğiniz resimleri bu kapsülün içine koyacağız ve bundan elli yıl sonra, tıpkı sizin gibi bir grup çocuk, neler çizdiğinizi görmek için bu kapsülü açacak.
Luego pondremos los dibujos en la cápsula, y dentro de 50 años, un grupo de niños, como ustedes, La abrirán para ver lo que dibujaron.
On 11 yaşındaki bir çocuk, Bay Coleman, küçük çocukların hepsi gibi hayal gücü çok geniş.
Es un niño de 11 años, Sr. Coleman y como todos los niños, tiene mucha imaginación.
Bazı aileler tüm bu dramatik olayları bitirmek için bir grup kurdular ve buranın çocuk tacizcileri için market gibi bir yer olduğunu söylediler.
Un grupo de padres armó todo un drama por esto. Dijo que era como un supermercado para pederastas.
Çocuğunuzu bir Nazi askeri gibi giydirmeye karar verdik ve içinde Yahudi bir çocuk olan el arabasını fırının içine itecek.
Elegimos a tu bebé para vestirlo de oficial nazi y lleva a otro bebé en una carretilla que hace de judío y lo lleva a un horno.
Will gibi bir çocuk hiç tanımadım.
Nunca conocí a alguien como Will.
Canavarlar, Will gibi bir çocuk hiç tanımadılar.
Los monstruos jamás conocieron a alguien como Will.
bir çocuk 115
çocuk gibi 16
çocuk gibisin 19
çocuk gibi davranıyorsun 30
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bir cevap istiyorum 17
çocuk gibi 16
çocuk gibisin 19
çocuk gibi davranıyorsun 30
gibi 298
gibi mi 48
gibi görünüyor 21
gibi şeyler 18
gibi bir şey 16
bir cevap istiyorum 17