Buraya kadar geldik Çeviri İspanyolca
275 parallel translation
Seni görmek için buraya kadar geldik, ama evde değildin. Nerelerdeydin?
Hemos pasado a verte y no estabas en casa. ¿ Adónde has ido?
En azindan buraya kadar geldik.
Bueno, al menos ya estamos aqui.
Buraya kadar geldik.
Incluso vinimos aquí.
Erkek kardeşimle birlikte Rusya'dan yürüyerek buraya kadar geldik.
Vine a pie desde Rusia, con mi hermano pequeño.
Böylece, Tres Santos'dan buraya kadar geldik. Düşünün daha fazla adama ihtiyacınız olabilir.
Les hemos seguido desde Tres Santos pensamos que les harían falta hombres.
Kihachiro dono, buraya kadar geldik.
Kihachiro hemos llegado muy lejos.
Buraya kadar geldik.
Llegamos tan lejos.
Buraya kadar geldik. Tamamen emin olmak için birde Hakone geçidine doğru gidelim.
Hemos venido tan lejos simplemente para estar seguros, vamos hasta el Paso de Hakone.
Buraya kadar geldik tamam mı?
Ahora, ya fuimos muy lejos ¿ Ok?
Buraya kadar geldik.
Hemos llegado hasta aquí. Hay que seguir.
Buraya kadar geldik. Kalan yolu da katedeceğiz.
Si hemos llegado hasta aquí, llegaremos al final.
Buraya kadar geldik.
Llegamos aquí.
Buraya kadar geldik ve hâlâ bulamadık.
Hemos viajado por un lugar que todavía no hemos encontrado.
Buraya kadar geldik ve anahtarlar yok mu yanında?
¿ Me has hecho venir hasta aquí y no tienes las llaves?
Buraya kadar geldik ve şimdi Elora Danan ölecek
Todo fue en vano, van a matar a Elora Danan!
Buraya kadar geldik.
Hemos llegado hasta aquí.
Efendim, buraya kadar geldik.
- Pero hemos llegado tan lejos...
Tanrım, buraya kadar geldik, işin sonuna yaklaşıyoruz.
[Charles M. Duke, Jr.] Vaya, aquí estamos, y estamos así de cerca.
Buraya kadar geldik. Tam'in görevini bitirmesine izin vermeyecek misiniz?
Si hemos llegado hasta aquí, ¿ no dejará que Tam complete su misión?
- Az bi sus be Natalie! Buraya kadar geldik!
- ¡ Vete a la mierda, Natalie!
Buraya kadar geldik. Kalp krizi hariç.
Hasta ahí llegamos, salvo lo del infarto.
Söylesene, buraya kadar geldik. Ama Goa'ya gitmedik. Peki neden?
Dime una cosa... hemos venido hasta aquí, pero no hemos ido a Goa. ¿ Por qué?
Buraya kadar geldik.
- No. Hasta ahora todo ha salido bien.
Buraya kadar geldik.
Hemos llegado hasta acá.
Buraya kadar geldik, yolun geri kalanını da gidelim.
Te acompaño hasta el final.
Buraya kadar geldik. Başladığımız işi bitireceğiz.
Terminaremos lo que empezamos.
Buraya kadar geldik. Rakiplerimizi eledik.
Venimos de los pantanos, en harapos y botas, y queremos...
Buraya kadar geldik artık.
Hemos ido muy lejos.
O zaman, bir otobüse bindin... San Fernando'da taıkılıp kaldın, nasıl olduğunu bilmeden de... buraya kadar geldik.
Te subes en un autobús, de repente... estás en el Valle, perdido. Y aquí estamos. ¿ Acerté otra vez?
Buraya kadar geldik, durmayacağız.
Esto fue demasiado lejos, ya no podemos detenerlo.
{ \ 1c00FFFF } Biz birinci bölümde başladığımızdan bu yana buraya kadar geldik..
Hasta encontrar el primer capítulo, el principio absoluto...
Kapalı mı? Ama Epping'ten buraya o kadar yol geldik.
Hemos venido desde muy lejos.
Buraya o kadar çok geldik ki bizden kira almamalarına şaşıyorum.
Hemos pasado tantas veces que me extraña que no nos cobren alquiler.
Beklemek istemeyen sizdiniz. Kapı kilitli, buraya kadar boşuna geldik.
- No habéis querido esperar.
Eğer haklıysam, ki buraya kadar tek bir örnekle geldik.
Si estoy en lo cierto... lo que hemos visto es sólo una excepción.
Buraya kadar iyi geldik.
Por ahora, muy bueno.
Buraya kadar geldik.
¿ Estás loco o qué?
Açlık bastırınca, buraya kadar sürünerek geldik.
Estábamos muertos de hambre.
Buraya kadar bunu duymak için mi geldik?
¿ Esto es lo que vinimos a oír?
Buraya kadarı doğru, geldik.
Eso es seguro, vinimos.
Sahip, buraya kadar kanat çırparak geldik.
¡ Qué meneo!
bu kadar sorumsuz ve bencil olduğuna inanamıyorum balığa her zaman gidebilirsin ancak buraya evliliğimizi kurtarmak için geldik ben konuşurken sen hala balık tutmayı düşünüyorsun.
No puedo creer tu egoismo. Puedes ir a pescar en cualquier momento. Pero estamos aca para salvar nuestro matrimonio.
Buraya kadar balık için mi geldik?
- Todo esto por un pescado.
Buraya mümkün olduğu kadar çabuk geldik.
Llegamos lo más rápido que pudimos, ¿ está bien?
Bana öyle geliyor ki buraya kadar boşuna geldik.
Ya lo veo.
Bak buraya kadar tek başımıza geldik, bundan sonrasını da halledebiliriz.
Vinimos aquí solos para sobrevivir solos.
Hadi, buraya kadar geldik.
Vamos, llegamos hasta aquí.
- Buraya kadar geldik.
Hemos llegado hasta aquí.
Baba ne kadar sürede buraya geldik? Red Apple'da biftek molası verdik.
Papá, dime lo que hemos tardado 3 h. y 42 min. incluyendo la carne de vaca en conserva en "Red Apple"
- Yani buraya kadar geldik...
Hemos venido de tan lejos y debem- -
Buraya gelebildiğimiz kadar çabuk geldik ki size temizlik konusunda ama, oh hayır.
Pero vinimos lo mas rapido que pudimos para ayudarles a limpiar pero, oh no.
buraya kadarmış 49
buraya kadar 304
geldik 352
geldik mi 60
geldik sayılır 24
geldik işte 25
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadar 304
geldik 352
geldik mi 60
geldik sayılır 24
geldik işte 25
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya gelir misin 63
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelsene 50
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45
buraya geldin 19
buraya gelin 820
buraya neden geldin 73
buraya getir 71
buraya koy 29
buraya gelsene 50
buraya gelip 69
buraya gelebilir misin 28
buraya geldim 45