Demek geldin Çeviri İspanyolca
1,135 parallel translation
Demek geldin.
Así que has venido.
Demek geldin Batai.
Mírelo, Batai.
Demek geldin.
Estás aquí.
Hey, demek geldin!
Oye, lo hiciste!
- Hey. - Hey, demek geldin.
Ahí estás.
N.C. demek geldin.
Hey, hey, N.C., lo hiciste.
Merhaba. Demek geldin. Seninle iki saat sonra, apartmanımda buluşmam gerekiyordu.
Íbamos a encontrarnos en mi apartamento en dos horas.
Güzel. Demek geldin.
Bien, ahi estás.
Demek geldin.
Oh, Roz, estás aquí.
Demek geldin.
¡ Usted, aquí!
Mayonla geldin demek.
Así que tienes bañador.
Demek sonuçlarına rağmen keleğe geldin.
Así que te trasladan a pesar de tus resultados.
Demek geri geldin.
Volviste, ¿ eh?
- Geldin demek.
Ah, estás aquí.
- Geldin demek.
- Has venido.
Demek onu görmeye geldin.
¿ Así que has venido a verle?
Haydi, haydi, haydi! - Demek geldin.
Ha podido venir.
Demek sonunda geldin!
¡ Al final has venido!
Merhaba Roz. Demek sen geldin.
OH, Roz eres tu.
Siyaset kartını oynayarak geldin demek.
La cola que menea del favor político, ¿ eh?
Hoş geldin demek için, onları bedava içki içmeye davet etmedin mi?
No les has dado la bienvenida habitual invitándoles a tomar algo.
Ah demek geri geldin.
Ah, con que volviste.
Demek büyükbabanın yanında öğrenim görmek için geldin.
Así que, ¿ has venido a Lamar a estudiar con tu abuelo?
Geldin demek sonunda.
Aquí estás.
- Merhaba. - Geldin demek.
Viniste.
Geldin demek.
Regresó.
Demek sonunda geldin!
Por fin has venido.
Montrose, horoz dövüşünden çıkıp buraya geldin demek.
Montrose, viene directamente desde la corte al campo de batalla.
Vay geldin demek.
Hey, eres tú.
Merhaba. - Geldin demek.
- Conque viniste.
Geldin demek!
¡ Has venido!
- Demek geldin.
Ya era hora!
Demek beni kurtarmaya geldin.
Viniste a salvarme.
- Sen ne demek istiyorsun? - Üzerime çok geldin, Lewis!
Presionas demasiado.
Geldin demek. Beni şaşırttın.
Me sorprende que hayas aparecido.
Demek bana geldin!
Así que has venido a por mí.
Bunu demek için mi eve geldin?
¿ Es eso lo que viniste a casa a decir?
Erken geldin. Demek Perkins beni ölü istiyor, ha?
Llegaron temprano. ¿ Perkins quiere que muera?
Sonuç olarak, bu cesur Hollandalı direnişçilere hoş geldin demek bizim için bir zevk.
Dejenlo pasar. Que sorpresa! Damas y caballeros El Presidente Matthew Douglas.
- Demek buraya geldin?
- Entonces... viniste.
Alt sınıf nasıl yaşıyor diye bakmaya geldin demek. İşte karşındayız.
Así que vienes a ver cómo sobreviven los demás.
Ama gösterdiğin başarılardan o kadar memnun kaldı ki sana bizzat hoş geldin demek istedi.
Pero su trabajo lo ha complacido muchisimo y quiso darle personalmente la bienvenida a la corte real.
Geldin demek!
Estas en casa!
Evine hoş geldin demek için bir uğrayayım demiştim.
Pasé a traer un regalo por la inauguración de tu casa.
Damdan düşer gibi geldin demek.
Tenía esperanzas de que cayeras aquí.
Geldin demek!
- ¡ Has venido!
- Geldin demek, Francie.
Francie, allí estás.
Ama yazar ortağına hoş geldin demek istiyorum.
Pero quiero dar la bienvenida a su compañera y escritora...
Demek borcunu ödemeye geldin?
¿ Así que vienes a pagarme?
Demek bunun için geldin.
Así, que de eso se trata?
Demek geldin.
- Aquí está.
demek geldiniz 17
geldin 84
geldin mi 58
geldiniz 33
geldin demek 49
demek 970
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
geldin 84
geldin mi 58
geldiniz 33
geldin demek 49
demek 970
demek istediğim 2063
demektir 116
demek istiyorum ki 208
demek istedim 68
demek istiyorum 56
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek ki 147
demek istediğim şu 35
demek istedim ki 26
demek istiyor 19
demek istediğini anladım 17
demek istiyorsun ki 24
demek sensin 61
demek öyle 522
demek istiyorsun 52
demek ki 147
demek istediğim şu 35
demek istedim ki 26
demek istiyor 19
demek istediğini anladım 17
demek istiyorsun ki 24
demek sensin 61