English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Demek istediğin

Demek istediğin Çeviri İspanyolca

1,427 parallel translation
- Demek istediğin şey...
- ¿ Acabas de decir...?
Demek istediğin kovadaki avukattan kimseye bahsetmemem.
Ah, te refieres a no contarle a nadie lo de los cubos llenos de abogado.
Demek istediğin onlar günlerdir böylece burada mıydılar?
- Te refieres que estuvieron aquí... ¿ por dias?
Yani demek istediğin bulman için birşeyleri mi saklardı?
¿ Quieres decir qué él escondía cosas para que las encuentres?
Demek istediğin bu mu?
¿ Es que lo que estás... tratando de decirme?
Demek istediğin, eşini kaybettin yeni bir arkadaşlığa ihtiyacın var.
Quiero decir, acaba de perder a su esposa, usted necesita un poco de compañía.
Demek istediğin çok zamanımı aldığıysa, evet.
Toma mucho mi tiempo, Si es eso a lo que usted se refiere.
Demek istediğin bu ve anlıyorum.
Bueno, claro que lo hace, y está bien que sea así.
Başka demek istediğin birşey var mı?
¿ Hay algo que quieras decirme al respecto?
Eğer demek istediğin terkedilmiş bir asteroid bulmaksa... bunun için zamanımız yok.
No tenemos tiempo para buscar un asteroide desierto.
Demek istediğin, bir hiçken tüm bunları nasıl başardığım mı?
¿ Se refiere a cómo me levanté de la nada y obtuve todo esto?
Demek istediğin, bu gece gitmeyeceğiniz randevu hakkında mı?
¿ Te refieres a la cita a la que no van esta noche?
Demek istediğin...
¿ Qué? ¿ Me estás diciento que...?
Yani demek istediğin, arkadaşım bu uçuş görevlisi ile takılabilir ve buna rağmen kuralları çiğnememiş mi sayılır?
Asi que quieres decir que mi... amigo podria, de hecho... comersela a ese asistente de vuelo tan buenorro y estaria obrando acorde a derecho?
- Demek istediğin... - Birlikte yaşayalım.
Te... refieres... a vivir juntos.
Demek istediğin, neden krep çekmecesinde gümüş var herhalde!
Querras decir, ¿ por qué hay cubiertos en el cajón de las tortitas? ¡ ¡ Wuhuh!
- Demek istediğin...
- ¿ Está insinuando que yo...?
Kimsenin nazını çekmeyiz, eğer demek istediğin buysa.
Sé lo que hacen. No aceptamos ninguna mierda, si de eso hablas.
Yani demek istediğin büyük bir güç beni buraya getirdi.
Entonces, ¿ estás diciendo que un poder más elevado intervino y me envió aquí?
Eğer demek istediğin, estetikliğim, duygusallığım..
Bueno, si te refieres a que soy artístico y sensible...
Sanırım bana demek istediğin şey aslında bu adamın Bunk'ın çözmek zorunda olduğu cinayetler için hedef olduğu.
Insinúas que es casi seguro que también sea un objetivo en los asesinatos de Bunk.
Demek istediğin, lise gazeteciliğine göre detaylara dikkatin yeterli.
Tu atención a los detalles no es paralelo al periodismo escolar.
Yani demek istediğin şey gibi mi...
Supongo que sería como...
Yani demek istediğin Gizem Şirketi için işler yolunda gitmiyor.
Entonces dices que Misterio a la Orden va para abajo.
Demek istediğin... sen de olsaydın beni Af Yurdu'na mı yollardın?
¿ Entonces me mandarías a un lugar como Mercy House?
- Demek istediğin ne?
- Quieres decir que...
Sana fazladan oda veremem, eğer demek istediğin buysa.
No puedo dejarle más sitio, si es eso.
İş başka aşk başka ; demek istediğin bu mu?
No cagues donde comes, eso dices?
- Demek istediğin bu değil.
No lo dices en serio.
- Yani demek istediğin cahil bir Pakistanlı olduğu mu?
- ¿ Estàs diciendo que no es màs que una inmigrante ignorante?
Bu... o... Demek istediğin, ne olduğu...
Es...
Yani demek istediğin buraya gelme amacımızı yerine getirmeyeceğimiz mi?
Ahora, ¿ pretendes decirme que ni siquiera haremos lo que vinimos a hacer?
- Yani demek istediğin...?
- Entonces quieres decir que...?
Yani sanırım demek istediğin birbirimiz için özeliz?
Supongo que estamos diciendo... ¿ qué somos exclusivos?
Demek istediğin, eğer kız biraz daha aktif olursa bunun çocuğa yardımı mı dokunur?
Quieres decir que : ¿ ayudaría que la chica se volviese más... activa?
Demek istediğin, giymek içinmi?
¿ Quieres decir para vestirse con ella?
Bir dakika, bir dakika demek istediğin, yani gözlerini kapatınca, o kızı mı görüyorsun?
Un minuto, un minuto.. Quieres decir que cuando cierras los ojos ves a esa chica... y cuando los abres ella desaparece.
Ve demek istediğin?
¿ Y cuál es tu observación?
- Hayır. bu doğru değil. Senin demek istediğin, bu konuda birşey yapmak için bir neden görmüyorsun ama sana bir neden göstereceğim.
No, no es verdad, lo que quieres decir es que no ves ninguna razón para hacer algo, pero te voy a dar una razón.
Yani demek istediğin bir şansı olabilir.
- ¿ Dices que ella tiene posibilidades? - Tal vez.
Tamam... Demek istediğin anlaşıldı.
Está bien, tienes razón.
- Tam olarak TV ve filmlerle ilgili eşyalar demek istediğin buysa. - Küçük dükkanın için oyuncaklar olmasın?
- ¿ Más juguetes para tu pequeña tienda?
- Yani demek istediğin?
- Ah ¿ te refieres...?
Demek istediğin?
¿ Qué dice?
evet ama asıl demek istediğin nedir?
Sí, pero cuál es el caso?
Ya, istediğin bu demek.
Ah, sí, eso quieres.
Eğer arkadaşınla ilgiliyse, istediğin kadar mola alabilirsin. Demek duydun.
Si es por lo de tu amigo, los que quieras.
Uh, Bütün dergiler mi demek istediğin?
Uh, tienen los libros que dices?
Ne demek "hayır"? Benim mektubumu okumak istediğin söylemiştin ve ben de seninkini okumak istediğimi söylemiştim.
Quedamos en que leerías la mía y yo la tuya.
Beni arayıp, beni görmek istediğin söylediğinde..... hayır demek istedim, ama sonra bunu yapamayacağımı anladım.
Cuando me llamaste y me dijiste que querías verme.. .. quería responderte que no, pero después cedí por debilidad.
- Yani demek istediğin?
- Ah, ¿ te referís...?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]