Değil mi beyler Çeviri İspanyolca
257 parallel translation
Muhtemelen yalnız biriydin ama şimdi biz buradayız. Değil mi beyler?
Será que se encontró solo, pero ahora estamos todos con usted.
Niyetlerimiz barışçıl. Değil mi beyler?
Nuestras intenciones son pacíficas, ¿ verdad?
Vuruşum bir duraksamaya işaret ediyor. Bunu anlıyoruz, değil mi beyler?
La caída del compás marca una pausa. ¿ Entendido, caballeros?
Hey, kahve istemiştiniz, değil mi beyler?
Hey, vosotros caballeros pedisteis café.
Size çok para kazandırdım zamanında... öyle değil mi beyler?
Les he hecho ganar mucho dinero, caballeros en mis tiempos, durante años, ¿ no?
Ve hepimiz bu günü kutluyoruz, değil mi beyler?
Y todos estamos celebrando, ¿ no, señores?
Bizi ateş etmek zorunda bırakmak, istemezsiniz, değil mi beyler?
Caballeros, ¿ no querrán que comencemos a disparar, verdad?
Bir gün bunu o da anlar belki, değil mi beyler?
Un día quizás él se dará cuenta, ¿ no lo creen, caballeros?
Ama asıl gönlümüzden kopan bu, değil mi beyler?
después del incendio pero usted sabe que viene directo de nuestro corazón, ¿ no es así, muchachos?
Bana bakın, olan biteni bilmesem neyse de ki biliyorum, başınız büyük belada. Değil mi beyler?
- A menos que no me entere, y no es así, lo tenéis crudo. ¿ Verdad, muchachos?
Öyle değil mi beyler?
¿ De acuerdo, chicos?
Değil mi beyler?
¿ Verdad, señores?
Hepsinden, değil mi beyler?
De todo tipo, ¿ cierto, chicos?
- Değil mi beyler?
- ¿ Verdad, chicos?
Başa çıkabiliriz, değil mi beyler?
¿ Aguantaremos firmes, muchachos?
İlk defa Kulüp 69'da sahne alıyor. Çok güzel değil mi beyler? Bu güzel kız, daha önce hiçbir sahneye çıkmadı beyler.
Es una exclusiva del Club 69 nos preocupamos por traerles a esta chica.
- Başlayınca ısınıyorsun öyle değil mi beyler?
¡ Una vez en marcha te calientas! ¿ Verdad chicos?
Ne kadar ilginç. Değil mi beyler?
Qué interesante, ¿ verdad, muchachos?
Beyler. Siz bunu okumadınız değil mi?
Ustedes- - Ustedes no leyeron esto, ¿ verdad?
Sanırım hepsi bu kadar beyler, değil mi?
Creo que eso es todo, ¿ verdad, caballeros?
Benim, beyler... sizin değil.
De mi propiedad, no suya, caballeros.
Tabiiki ikisini karıştırmamak lazım. Beyler, Hala orduyla ticaret yapıyorsunuz, değil mi?
Es el gobierno el que debe protegerlos y no entorpecerlos.
Ancak beyler, hızlı çalışıp ansiklopediyi bitireceksiniz, değil mi?
Pero, caballeros, se apurarán y terminarán la enciclopedia, ¿ verdad?
Beyler, burası benim şatış yerim değil, atölyem. Ne...
Esto no es mi tienda, es mi taller.
Bu tarafa gelirsiniz, değil mi, beyler?
- ¿ Quieren pasar, por favor?
Bence Alastair'in fikri mükemmel, sizce de öyle değil mi, beyler?
Creo que la idea de Alastair es excelente, ¿ no estáis de acuerdo?
Beyler, güzel bir partiden ayrılmaktan nefret ederim ama bir kadını bekletmek olmaz, değil mi?
Bueno muchachos, no quiero estropearos la fiesta. Sin embargo, no es prudente hacer esperar a una mujer.
Siz beyler çok şey biliyorsunuz, değil mi?
Menudo perito está hecho.
- Bu beyler getirdi. - Harikalar değil mi?
Ellos lo trajeron, ¿ no son un encanto?
- Değil mi, beyler?
- ¿ No es cierto?
Beyler, hanımın dediğini duydunuz değil mi?
Muchachos ya oyeron a la dama ¿ O no?
Beyler, sahiden oğlumu öldürmeye çalışmıyorsunuz, değil mi?
Caballeros, no intentarán en serio matar a mi hijo, ¿ verdad?
Beyler, sizi mahcup etmek istemem ama bu tür bir soruşturma tekniği gerçekten de çocukça, değil mi?
Caballeros, no quiero avergonzarlos... pero, francamente, esta técnica de interrogación... es infantil.
Beyler, benim soylu tiyatrom pek iyi bir saklanma yeri değil.
Caballeros, mi noble teatro es un pobre lugar para esconderse...
Gerçek bir cennet, değil mi, beyler?
Un genuino Edén, ¿ no es cierto, caballeros?
Pekala, beyler, biz kazandık, değil mi?
Bueno, caballeros, llegamos primero, ¿ no?
Öyle değil mi, beyler?
¿ No, señores?
Beyler, eğlendirici göründüğünü biliyorum ; ama bunlar gerçekler, değil mi?
Caballeros, sé que suena cómico, pero es la verdad, ¿ no les parece?
Ona gününü gösterdim, değil mi, beyler?
Le he dado una lección, ¿ eh?
- Hoş bir öğle üzeri, değil mi, beyler?
Una tarde encantadora, ¿ verdad, caballeros?
Doğru değil mi, dedektif beyler?
¿ Verdad, detectives?
- Bakın, beyler, bu benim hatam değil.
- No fue mi culpa. ¿ Tu manejabas, cierto?
Gözlerinizi Cheryl'den ayırmayın beyler. Gerçekten çok güzel değil mi?
¿ Vaya, no es adorable?
Cehennem ile derin mavi denizler arasında kalmış, değil mi, beyler?
Como se dice, atrapados entre la espada y la pared, ¿ eh caballeros?
Fakat sizin beyler, başka şansınız yok değil mi!
Pero, ustedes, caballeros no tienen alternativa. ¿ O sí?
Kalbinizi kıracak kadar yeterli, değil mi, beyler?
Es suficiente como para romper el corazón, no es así, caballeros?
Yine de eğlenebiliriz Değil mi, beyler?
Todavia podemos divertirnos juntos. Cierto, muchachos?
Beyler sizi çok zorlamıyoruz değil mi?
Uds. No juegan mucho, ¿ verdad, caballeros?
Beyler, hayattaki güzelliklerin içinde en kıymetlisi kadınlar, değil mi?
Caballeros, de todas las cosas en la vida ¿ no son las hembras la más refinada?
Siz beyler hâlâ anlamıyorsunuz, değil mi?
No lo entiendes, ¿ verdad?
Beyler, bu omuzlarımızın ve boyunlarımızın hayatta gördüğü en güzel gün değil mi sizce de?
Señores, no es este el día más grande De nuestros hombros, cuello y la espalda?
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25