English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ G ] / Görmeliydin

Görmeliydin Çeviri İspanyolca

1,580 parallel translation
- Gibbs'i Melissa'yla görmeliydin.
Debiste ver a Gibbs con Melissa.
Cohen'i elektrikli testereyle görmeliydin.
Tenías que haber visto a Cohen.
O pislik heterolar var ya, onları birer karıya çevirdik. Bizi orda görmeliydin.
Esos cabrones heteros los hicimos papilla debíste vernos
Ama sürtük asistana bakış şeklini bir görmeliydin.
Pero deberías haber visto la manera en que se fue detrás de su ayudante la golfa. Ugh.
Nasıl göründüğünü görmeliydin.
Deberías haber visto como estaba.
Ailesini görmeliydin... Duygusuzca orada duruyorlardı. Sessizce beni yargılıyorlardı.
Tendrías que haber visto a la familia, inmóviles, juzgándome en silencio.
Evet, Onu görmeliydin!
Debería haberlo visto.
Tanrım. Yüz ifadeni görmeliydin.
Joder, deberias verte la cara.
Baba bana nasıl baktığını görmeliydin.
Papá, hubieras visto cómo me miró.
Onu saçsız görmeliydin.
Debió haberla visto con el batón y la redecilla en el pelo.
O kadını gençliğinde görmeliydin.
Debieron verla en su día.
Bu hödüklerin hepsine göğüslerimi gösterdim ; yüzlerindeki bakışı görmeliydin!
Les mostre a esos ignorantes mis tetas debiste haber visto la mirada en sus rostros
bunun geleceğini görmeliydin Forman.
Deberías visto venir, Forman.
Polisler konuşurken onu görmeliydin.
Tendrías que haberle visto hablar con la policía.
Bunu öğrendiğinde annemi görmeliydin.
Deberías haber visto a mi madre cuando se enteró.
Onu tüylüyken görmeliydin.
Debiste verlo cuando tenía pelo.
Eğer bu sana kötü geliyorsa bir de öncesini görmeliydin.
¿ Piensas que esto se ve mal? Debiste verlo antes que lo arregle.
Üçte şah geldiğini görmeliydin
¿ Jaque mate en tres? Deberías haberlo visto venir.
Şah mat.Geldiğimi görmeliydin.
Jaque mate en tres. Debiste haberlo visto venir.
- BKA, Seiler. Görmeliydin. Gabriel Engel haftalardır konuşmamış ve benimle konuştu.
La policía, Seiler, debías haberlo visto hace semanas no hablaba y habló conmigo.
Hayır, kaybettik ama Bay D'yi görmeliydin! İnanılmazdı!
No, perdimos, pero debiste ver al Sr. D. Estuvo increíble.
Ve bir kere bile ağlamadın, son stajyerimin halini görmeliydin.
Y no lloraste ni una vez, y no puedo decir lo mismo de mi última recluta
Sid, bizi görmeliydin.
Sid, deberías habernos visto.
Bana nasıl kızdığını görmeliydin.
Deberías ver lo enojado que está conmigo.
Marshall'ı görmeliydin, öyle sinirliydi ki.
Yo tocando y deberías haber visto la cara de Marshall. Estaba muy nervioso.
Geçen hafta görmeliydin.
Si hubieses visto, la semana pasada...
Onu görmeliydin.
Debió haberlo visto, Dios.
Saçmalık değil. Söylediğimde yüzünün halini görmeliydin.
Deberías haberle visto la cara cuando se lo dije.
Harikaydı, Baba. Onu görmeliydin!
¡ Estuvo fantástico, papá, debiste haberlo visto!
Bugün beni görmeliydin Peder.
Tendría que haberme visto hoy.
Senden daha iyi pozisyondaki oyuncuları görmeliydin.
¡ Había dos jugadores en mejor posición que tú!
Babamın yüzündeki ifadeyi görmeliydin. Her şeye değerdi.
Si hubieras visto la cara que puso papá.
Görmeliydin.
Si hubieras visto.
Glen beni görmeye gelmiş. Onu görmeliydin.
Glen acababa de llegar de Nueva York y no lo había visto.
Fiyat artışından bahsettiğimde çiftçilerin yüzünü görmeliydin.
Si hubieras visto a los granjeros cuando yo mencioné las ganancias.
- Letty, görmeliydin, delirmiş gibiydi.
- Oh, Letty, estaba muy alocado.
- Bir görmeliydin.
- Deberías haberlo visto.
- "Göz Açıcı" yı da görmeliydin.
Debió ver al sirviente.
Charlie, o kızı görmeliydin.
Charlie, deberías ver a esa muchacha.
Oh, onu görmeliydin.
Debiste verlo.
Uyuşturucu testini sorduğumda yüzünün aldığı şekli görmeliydin. Harikaydı.
Dios, debiste haber visto su cara cuando pregunté por la prueba de drogas.
Oğluna nasıl davrandığını görmeliydin!
Y tendrías que haber visto cómo trató a su hijo.
Onu alt ettiğinde, Bay Thompson'ın yüzünü görmeliydin.
Debiste haberle visto el rostro del Señor Thompson cuando te bajo
# Yeah, you should've seen us ( Evet görmeliydin bizi ) #
# # Sí, debiste habernos visto # #
Nasıl moralinin bozulduğunu görmeliydin.
Hubieras visto que tan decepcionado estaba.
Onları pizzaya saldırırken görmeliydin. Sadece, karınlarını doyurma uğruna. Biliyor musun, tam bir savaştı.
Deberías haberlos visto devorando esa pizza apenas alcanzó, sabes, fue como una contienda.
Sahnede başıma geleni görmeliydin.
Hubieras visto qué me pasó hoy.
Gördüğüm şeyleri sen de görmeliydin var ya!
Negrata, debías haber visto la mierda que yo vi.
Bu şehri 70'lerin başında görmeliydin.
Deberias haber visto esta ciudad en los'70s.
Geçen gün kendini görmeliydin.
Y la manera en la que la gente te miraba...
Görmeliydin!
- Deberías haberlo visto.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]