Görmedin mi Çeviri İspanyolca
2,893 parallel translation
Görmedin mi?
¿ No lo acaba de ver?
Siyah Range Roverlı kimseyi görmedin mi?
No viste a nadie.
Olanları görmedin mi?
¿ Has olvidado lo que sucedió ahí afuera?
Onilerin gücünü görmedin mi?
¿ No acabas de ver el poder de los onis?
- Bir kavga görmedin mi?
- ¿ No viste una pelea?
Bebeğini akıntıya kaptırdığı sahneyi görmedin mi?
¿ La escena en que su bebé es arrastrado?
Dün geceden beri onu görmedin mi?
¿ No lo has visto desde anoche?
Senin yanına geldiklerinde yanlarında küçük bir kız görmedin mi?
Y cuando vinieron a tu casa, ¿ no viste a esa niña?
- Görmedin mi?
- Nunca lo has visto.
Bunun onun için ne kadar zor olduğunu görmedin mi?
¿ No has visto su cara, lo duro que ha sido para ella?
Görmedin mi?
¿ No me ves venir?
Rivera'yı eski arkadaşlarıyla takılırken görmedin mi hiç?
¿ Y nunca vio a Rivera con nadie de su antigua pandilla?
Bana nasıl saldırdığını görmedin mi?
¿ Viste cómo me atacaba?
hiç görmedin mi?
¿ Nunca has ido a uno?
Marika'nın yüzüğünü görmedin mi?
¿ Viste el anillo de Marika?
Ne kadar yıkılmış durumda olduğunu görmedin mi?
¿ Has visto lo hecho polvo que estaba?
Jason, orada ne kadar korktuğunu görmedin mi?
! Jason, ¿ no viste el miedo que tiene?
Adama neler yaptılar, görmedin mi?
Viste lo que le hicieron al último tipo.
Görmedin mi? Latif'i öldürmesin diye öylece önüne atladı.
¿ No te preguntas por qué un tío se interpone entre una bala y Latif?
Görmedin mi onu?
¿ Pero la has visto?
Solucan gibi kıvrılmaya başladığında kalabalığı görmedin mi?
No escuchaste a la multitud como gritaban cuando hacias el gusanito?
Yüzlerini görmedin mi?
¿ No viste sus caras?
Bir şey görmedin mi?
¿ No viste nada?
Bu sabah görmedin mi?
¿ No ves que la mañana de hoy?
- Sen onu görmedin mi?
¿ No le has visto?
Ne kadar büyükse o kadar sert düşer. - Dışarıdaki tabelayı görmedin mi? - Hemen kaldırıyorum, sayın hakim.
Cuanto mayores son, más grande es la caída. - ¿ No vio al cartel afuera?
Gerçekten ne kadar dengesiz biri olduğunu görmedin mi?
¿ No notaste lo inestable que estaba?
İçeri girerken kimseyi görmedin mi? Hayır.
¿ Y no te has cruzado con nadie viniendo hacia aquí?
Hanna, bunu görmedin mi?
Hanna, ¿ no has visto esto?
Onu görmedin mi?
- ¿ No lo viste?
Hiç panter görmedin mi?
¿ Nunca has visto panteras?
Hiç Sa Yin Kılıcını görmedin mi?
¿ Nunca viste la espada Sa Yin?
Görmedin mi?
¿ No la viste?
Benjamin'i daha önce hiç görmedin mi? Evinizi aramaları için adamlarımızı gönderdik.
¿ Nunca has visto un Benjamin antes? Tenemos gente en tu casa.
Büyüklüğünü görmedin mi?
¿ Vio usted el tamaño de aquello?
- Olabilirdi ama hafta sonunda, ne kadar kilo aldığını görmedin mi? Biliyorum...
Bien, podríamos... pero, ¿ viste todo lo que engordó el fin de semana?
Sen delisin. Kılıcın o kayaya ne yaptığını görmedin mi?
Estás loco. ¿ Has visto lo que esta espada le hizo a esa roca?
Beyaz bir at görmedin, değil mi?
No has visto un caballo blanco, ¿ no?
- Buraya gelene kadar yolda kimseyi görmedin değil mi? - Hayır.
¿ Tu no viste a nadie en la carretera de camino hacia aquí?
Görmedin mi?
¿ verdad?
- Yerdeki kırmızı boyalı hattı görmedin mi? - Gördüm, efendim.
¿ Has visto la linea roja pintada en el suelo?
Şişe geçmiş İskoç görmedin mi hiç?
Este va a pesar, chicos.
Hiçbir şey mi görmedin?
¿ No viste nada?
- Ne var be? Hiç mi ölü görmedin?
Sí, mira quien habla.
Daha önce böyle bir şey görmedin, değil mi?
Nunca viste algo como eso, ¿ no?
Latif'i daha önceden hiç görmedin, değil mi?
Nunca viste a Latif, ¿ verdad?
- Yüzlerini görmedin mi?
¿ No has visto sus caras?
Annemim ne yaptığını görmedin.
Lo que mi mama hizo.
Fakat siz bunu hiç görmedin, değil mi?
Pero nunca lo visteis, ¿ verdad?
Eli kancalı küçük Kolombiyalıyı görmedin, değil mi?
No visteis a un Colombiano pequeño con un garfio por brazo, ¿ verdad?
Görmedin, değil mi?
No lo hiciste, ¿ cierto?