Haya Çeviri İspanyolca
61,158 parallel translation
Birlikte on sene geçirdik ve kabul ediyorum, sana katı davranmış olabilirim ama hep sevdiğimden yaptım oğlum.
Mira, estuvimos diez años juntos, y sí, puede que haya sido duro contigo, pero, es porque te quería, hijo.
Anlaşmalar'ı çiğnemiş olabilirim ama sen onlara uyacaksın.
Puede que haya roto los Acuerdos, pero sé que tú no lo harás.
Ama tabii Rip'in beynini şeyin uyarıcıları değiştirmediyse...
A menos que el cerebro de Rip haya sido alterado por impulsos del... Del...
Tamam, belki de film gecesi o kadar da iyi bir fikir değildi.
Vale, puede que la noche de películas no haya sido una idea tan buena.
Kusura bakma, güncel olaylardan pek haberim yok ama düşüşünün sebebi bu titizliğin olabilir mi?
Lo siento. No estoy día sobre eventos actuales, pero puede ser que la duda que estoy presenciando haya sido la causa de tu caída.
Bak, o kasada her ne varsa alabilirsin ama lütfen, yalvarırım bırak beni.
Mire, se puede quedar con lo que haya en esa caja de seguridad, pero por favor... Por favor...
Aramızda daha fazla sır olmasını istemiyorum.
Es solo que no quiero que haya más secretos entre nosotros.
- Döndüğüne inanamıyorum.
No me puedo creer que haya vuelto.
Zaten bunu ima etmiş olabilirsin.
Puede que haya estado implícito.
Odaklanmam gerek ve bu sizi tehlikeden kurtarmak demek. Ayrıca içgüdülerime rağmen bu iş bitince senin için döneceğim.
Necesito concentrarme, y eso quiere decir alejarte de todas las formas de sufrimiento y a pesar de mis mejores instintos cuando todo esto haya terminado, estaré para ti.
Bu her neyse pilot hatası değil.
Lo que sea que haya sido, no fue error del piloto.
Hiç değilse belki seni etkilemek için asi gibi davranmışımdır.
En todo caso, quizá haya fingido ser rebelde para impresionarte.
Yeni bir sezon için ümidimizi kaybetmeyelim.
¿ Sí? Esperemos que haya otra temporada.
İki hafta sonra Mickey başka bir enayi bulduğunda ellerin boş kalacak.
Y en dos semanas, cuando haya pasado al siguiente idiota, vas a quedarte con nada.
500 yıl önce ölmemiş bir ünlü var mı?
¿ Alguien que no haya muerto hace 500 años?
Sence Gus onu davet etmiş olabilir mi?
¿ Crees que Gus lo haya invitado?
Umarım dün gece burada kalmam sorun olmamıştır.
Espero que no te moleste que me haya quedado anoche.
Bir kişiden ikiye çıkarabilirim.
Quizá haya sitio para dos.
Onu buraya çağırabilirim, mesaiden sonra sadece ikimiz oluruz, başka kimse olmaz.
Puedo pedirle que venga, tendremos una reunión a solas, tarde, cuando no haya nadie.
Belki de bir hataydı.
Quizá haya sido un error.
Geçen hafta hayatımı değiştirecek bazı açılımlar yaşadım. Anlatabiliyor muyum?
Creo que en la última semana quizá haya pasado por cosas que me cambiaron la vida.
Troy onlara, benim orada olduğumu söylememiş bile olabilir.
Tal vez Troy ni siquiera les haya dicho que yo estaba ahí.
Ödemesini ben yapacağım, her ne kadarsa.
Pues, yo pago lo que haya que pagar.
"Benim açımdan" kelimelerini seçmenize sevindim çünkü buradaki sorun da bu.
Me alegra que haya usado esas palabras, "desde mi perspectiva", porque ese es realmente el problema.
Ama masum insanlar da tutuklanıyor ve eğer sisteme gözü kapalı güvenirsek, adalet sağlanabileceğini düşünmüyorum.
Pero a la gente inocente también la encierran... y la verdad no creo que haya justicia al poner nuestra fe ciega en el sistema.
Sence bizim sınıftakilerden herhangi biri seks yapmış mıdır?
¿ Crees que haya al menos alguien teniendo sexo en nuestro salón?
Bence sana odasını vermesi çok tatlı.
Creo que es muy dulce que te haya dado su cuarto.
Daha öncede söylediğim gibi, benim pezevenkim yok ve hiçbiriniz de, kötü birşey yaptığımı kanıtlayamıyorsunuz, o yüzden burada ne arıyorum ben?
Ya te dije que no tengo un proxeneta y no pueden probar que haya hecho alguna maldita cosa, entonces, ¿ qué carajos estoy haciendo aquí?
Evet, çok şanslısın, Stef'in seni Kızlar Birliğine yerleştirdiği için.
Sí, tienes suerte que Stef te haya puesto en G.U.
Sisteme hiç girmemiş bence.
Ni siquiera creo que haya estado en el sistema.
Ne yaparsam yapayım hiçbir zaman uyuşturucu kullanmadım ve özellikle bunu bebeğimizin evinde yapmadım!
No importa lo que haya hecho, jamás he consumido drogas ni tampoco lo he hecho en la casa de nuestra pequeña.
Eve döndüğümde artık bu evde ya uyuşturucu olmayacak ya da sen.
Cuando vuelva, más te vale que no haya más drogas en esta casa o serás tú la que tenga que irse.
Bunu yapanı bulacaksın.
Mira, vas a encontrar a quien haya hecho esto.
Bir önceki silah kontrol tüzüğünde adı geçen tüm belediye meclis ayanı, üyesi ve topluluk liderinin adını istiyorum.
Cada funcionario, concejal y líder comunitario que haya estado involucrado en la anterior ordenanza de control de armas, los quiero aquí.
Onu 4 yılı aşkın süredir görmediğini söylüyor ama belki e-postalaşmışlardır.
Dice que no lo ha visto en más de cuatro años, pero puede que le haya mandado correos.
- Nasıl? Çünkü şu anki olay sadece Prometheus'un yaptığı bir şey değil.
Porque lo que está pasando ahora, no es algo que haya hecho Prometheus.
Malone'un bir hiç uğruna ölmediğinden emin olmak istiyorum.
Estoy seguro de que no quiero que la muerte de Malone haya sido por nada.
İkisi bir arada pek olmuyor.
No es que haya mucha diferencia.
Buradaki ana meseleyi gözden kaçırmış olabilirim. Siz hayatımı kurtardınız. 5 ay öncesinde böyle bir şeyin olabileceği aklıma dahi gelmezdi.
Tal vez me haya enterrado con esto, pero todos ustedes salvaron mi vida y hace cinco meses no hubiera creído que eso era posible.
Oliver, içinde her ne olduğunu düşünüyorsan o senin içinde.
Oliver, lo que sea que creas que haya dentro de ti, está dentro de ti.
Kazara olduğunu söylemek doğru olmaz.
Bueno, no diría que haya sido por accidente.
Talia'nın söylemesine sevindim.
Me alegra que Talia te lo haya dicho.
Açıkçası durum iyi gözükmüyor. Oliver'ın bu şartlarda ortadan kaybolması falan.
Honestamente, las cosas no se ven nada bien, que Oliver haya desaparecido bajo estas circunstancias.
Oliver, sana yaptıklarının intikamını alacağız bu şerefsizden.
Oliver, vamos a coger a este hijo de puta por lo que sea que te haya hecho.
Dünyanın gördüğü en yetenekli hacker.
Es el hacker con más habilidades que el mundo haya conocido.
Aramızda artık gizli saklı olmasın istiyorum John. - Ama senden istediğim bir şey var.
No quiero que haya más secretos entre nosotros, John, pero hay una cosa que necesito saber de ti.
Çoğu insanın varlığından bihaber olduğu kötülüklerle yıllarca uğraştın. Bir canavara dönüşmemiş olman nasıl bir adam olduğunu kanıtlıyor zaten.
Has pasado una década tratando con horrores que la mayoría de la gente no sabe ni que existen, y el hecho de que eso no te haya convertido en un monstruo prueba exactamente el tipo de persona que eres.
Thea, bellekte ne olduğuna bakmayacağımız konusunda anlaştık sanıyordum.
Thea, pensaba que estábamos de acuerdo en no mirar lo que sea que haya en ese USB.
- Belki seni bir sefer tutuklamıştır.
Puede que te haya arrestado alguna vez.
Niye Rus İhtilali'nden alıntı yaptı ki?
Bueno, no creo que haya una buena razón.
Benim durumumdaki derken?
Curtis puede que me haya contado lo de tu mujer y tu hija. ¿ Mi situación?
hayatım 3662
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayal 40
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayatim 33
hayat 236
hayatı 33
hayat devam ediyor 42
hayal 40
hayatımı 47
hayatını 28
hayatımın aşkı 18
hayat nasıl gidiyor 25
hayat kısa 24
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayalet 78
hayata 34
hayatını yaşa 16
hayaller 22
hayat dolu 30
hayat güzel 31
hayatta 78
hayatın 30
hayatımda 29
hayalet 78
hayata 34
hayatını yaşa 16
hayaller 22
hayat dolu 30