Henüz yok Çeviri İspanyolca
3,343 parallel translation
- Plakada bir uyuşma çıktı mı? - Henüz yok.
- ¿ Tuviste suerte con la matrícula?
- Henüz yok.
- Todavía no.
Henüz yok.
No todavía.
Henüz yok.
No, en realidad no.
Henüz yok.
Aún no.
Hayır, henüz yok.
Todavía no.
Henüz yok.
Todavía no.
- Henüz yok.
- Aún no. Ah.
- Tekrar ediyorum, henüz yok.
Otra vez, todavía no.
Henüz yok.
No, aún no.
- Henüz yok.
- Aún no.
Haber var mı? Henüz yok.
¿ Alguna noticia?
Henüz yok ama teşhis koyduğumuza göre migreni tedavi edebiliriz.
No todavía, pero ahora que sabemos lo que es, podemos tratar las migrañas.
Henüz yok ama varmamıza az kaldı.
- Todavía no, ya casi llegamos.
Henüz yok ama Burk'ün kalkıştan 12 saat önce yakıt doldurup, güvenlik kontrolünü yaptığını doğruladım.
Aún nada, pero confirme que Burk repostó el avión... e hizo un control de seguridad 12 antes del despegue.
Henüz bir planın yok mu?
¿ Ya tienes un plan?
Son defa söylüyorum, henüz burger yok.
Por última vez, aún no hay hamburguesas.
Neler olduğundan henüz haberleri yok.
Pero ellos aún no pueden saber qué está pasando.
Henüz bilen yok.
¡ Golpéale más fuerte! Y todavía no lo sabe nadie.
İki gün önce kızla mağazada görüşmesi dışında henüz bir şey yok ama üstünde çalışıyoruz.
Algo más que el hecho que se vieron en la sección de los almacenes dos días antes, aún no, pero estamos trabajando en ello.
Henüz kayda geçen bir şey yok.
Bueno, nada se ha presentado aún.
Henüz bir şey yok.
Nada todavía.
Elimde henüz seninle ilgili hiç bir şey yok....... ama sen benim en yeni ve gözde hobimsin.
Todavía no tengo nada en tu contra, pero eres mi nueva afición favorita.
- Hâlâ arıyoruz, ama henüz bir şey yok.
Seguimos sondeando, pero aún nada.
- Sadece iki aydır yapıyoruz ama şikayetimiz de yok henüz.
- Solo he trabajado dos meses, pero sin muchas quejas.
Hayır aşkım. Henüz öpme yok.
Nada de besos todavía.
Rapor edilecek bir şey yok henüz.
Nada que informar aún.
Henüz elimizde kanıt yok demek istiyorsun.
Quieres decir que no tenemos pruebas aún.
Temas yok. Onu henüz görmedi.
No hay contacto, ella todavia no lo vió.
Yok, kıyafetim altı aylık mı ne ya. Tam olarak iki saatir burada bekliyorum ve henüz kimseyle konuşmadım.
Llevo aquí dos horas y no he hablado con nadie.
- Ancak henüz kasılma yok.
Bien, no tiene contracciones.
- Henüz bir işaret yok ama savunmasız pozisyonda yakalanmak istemeyiz.
- Parece que no, pero no queremos que nos cojan con los pantalones bajados.
- Henüz yok.
Aún no.
Amanda zaten çok kan kaybetmiş ve iç yaraları hakkında henüz kesin bir fikrimiz yok.
Amanda ya ha perdido mucha sangre. Y no tenemos un análisis concluyente de sus lesiones internas.
- Jackie'den henüz bir haber yok mu?
¿ Sabes ya algo de Jackie?
- Henüz yok.
Todavía no.
Henüz resmi bir şey yok.
Es que aún no es oficial.
Henüz elimizde en kaliteli ekipmanlar yok ama koroner kateterizasyon işlemimiz ve 3D anjiyografi C-arm sistemimizle...
Ahora no tenemos todavía los mejores juguetes, pero con nuestro proceso de cateterización coronaria, y nuestra angiografía en 3D del sistema "Brazo en C"...
Henüz göz altına aldığımız bir şüphelimiz bile yok.
- ¿ Sabe qué? Todavía no tenemos ni siquiera un sospechoso en custodia...
Henüz bebek odasına ihtiyacımız yok.
Aún no necesitamos una habitación infantil.
Hayır, kurbanlar arasında henüz bir bağ yok.
No, todavía no hay conexión entre ninguna de las víctimas.
- Henüz birşey yok.
- Aún no.
İslam, dünyanın kısmen ücra bir köşesinde ortaya çıktığı için kontrol edemiyoruz. Elimizde henüz geleneğin kilidini açacak anahtar yok.
sino porque el Islam surgió en una esquina relativamente remota del mundo, no tenemos estas comprobaciones, que todavía no tenemos la llave que puede abrir la tradición.
- Sistemde arıyoruz ama henüz bir şey yok.
Lo estamos pasando por el sistema ahora mismo pero nada de momento.
Henüz bir şey yok.
- Todavía nada.
- Henüz haber yok.
- Soy Lund. Habla, Lund.
- Polis ne dedi? - Henüz bir şey yok.
¿ Qué dijo la policía, tenemos llamadas útiles?
Senin daha henüz ulaşamadığın kendi gücün var ve korkmana hiç gerek yok.
Tienes un poder en tu interior al que aún ni te has aproximado, y no tienes que tener miedo.
Henüz elinde hiçbir bilgi yok.
Todavía no tiene la mercancía.
- Henüz bir şey yok.
- Todavía nada.
- Henüz bir şey yok.
- Nada por el momento.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yoksa ben 17
yok mu 410
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa o 24
yoksa seni öldürürüm 37
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65