Yok canım Çeviri İspanyolca
2,801 parallel translation
S.ktir. Yok canım.
¡ Maldita sea!
Yok canım. Beni o kadar salak mı sandın?
Oh, ¿ realmente crees que soy tan estúpido?
Yok canım.
Oh, tonterías.
Yok canım, o kadar önemli değil.
No es para tanto.
Sorun yok canım.
No pasa nada.
Yok canım, güzel tabağımız sıcak tutar yemeği.
No, esta bandeja mantendrá caliente la comida.
- Yok canım.
- No, tú no lo estas.
Yok canım!
¡ Eso es divertido!
Yok canım.
Vaya, no.
- Yok canım
- Borrarás eso, ¿ verdad?
- Sorun yok canım.
- No pasa nada.
Yok canım, okuyacak daha ilginç şeylerim var. Anne'den üç mektup.
Tengo cosas mejores para leer, tres cartas de tu hermana.
Evde canavar falan yok canım.
No hay monstruos en la casa, cariño.
Yok canım, ne yalanı.
No, no es una mentira en absoluto.
- Yok canım.
- No, qué va.
- Yok canım, istemez para falan.
- No soy caso de caridad.
Yok canım, asla.
Por Dios, no.
Yok canım.
No.
Yok canım, yaparım.
No, lo haré.
Yok canım!
No es cierto.
Yok canım, cidden mi?
De ninguna manera... De ninguna manera...
Yok canım, sonradan görme olur o bütün parayı parti filan yapmaya harcar.
De ninguna manera, que no está acostumbrado con todo ese dinero, lo va a pasar toda la fiesta.
Yok canım, zahmet vermezsiniz.
No, no nos molesta.
Yok canım?
¿ Qué?
- Yok canım.
- Tonter � as.
- Yok canım.
- Dios, no.
- Yok canım!
- No digas eso.
- Yok canım!
- Para nada
- Yok canım!
- ¡ No!
Yok canım, bence çok güzel.
No, es hermoso.
- Yok canım. Ve kalpsiz, sebepsiz, intikamcı bir havadaki korkakça kalleşliğine birçok kez imrenmişimdir.
Y a menudo he admirado lo cobarde y descorazonada de tu inútil y vengativa puñalada por la espalda.
Sorun yok canım.
Está bien. Vamos.
Yok canım.
Sí.
Böldüm afedersin canım ama artık burda yapacak fazla bişey yok Bizimlesin
Perdón por interrupir, querida pero ¿ que es eso de llevarnos una tortuga o algo así a bordo del transatlántico?
Altona'da Struensee hakkında can sıkıcı dedikodular duydum. Ama elimde kanıtım yok.
Hay rumores preocupantes acerca de Struensee pero no tengo pruebas.
Canıma kastım yok, çok sağ ol.
Yo no tengo ganas de morir, muchas gracias.
Yok, seninki değil, canım.
No, no, no. No el tuyo, cariño, no.
Ehliyetim yok ve çevirme olursa polisler canımıza okur.
Y si nos detienen, los policías nos van a destruir.
- Yok canım?
- ¿ No?
Bişey yok ki canım
De verdad crees que no pasa nada, ¿ verdad?
Bu anayasa petrol şirketleri ve dış faizlerin canım vatanım Wadiya'yı yok etmeleri için bir izin belgesinden başka bir şey değildir!
¡ Esta conerstitución no es más que una licencia para que las compañías petroleras e intereses extranjeros destruyan mi amada Wadiya!
- Merhaba canım. Ne var ne yok? - Hiç.
- Hola, cariño. ¿ Cómo va todo?
- Hayır, sen? - Ben de almadım canım. Uzun süredir haber yok.
No, cariño.
Korkma canım tamam birşey yok, kazaydı
Está bien. Está bien, cariño. Sé que fue un accidente.
Yok canım.
No sé.
Senin yok mu, canım?
¿ Verdad, mi vida?
- Yok, hayır canım.
- No, no, no.
- Yok. Aramızda canım.
- No, aquí, entre nosotros...
Can alıcı bir nokta lazım çünkü bu fıkrada yok. "
Necesitamos un chiste, porque no estás contando ninguno ".
ÖIüm kaçış yok ama Allah canımı almazsa, beni bu mahalle öldürecek.
La muerte es segura. Si Dios no me mata, los vecinos lo harán.
Zoe! Bir şey yok, canım.
Oye, bebé, todo está bien.
canım 2922
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım acıyor 40
canım istemiyor 59
canım yanıyor 88
canımı sıkma 19
canim 19
canım benim 155
canımın içi 23
canım kızım 16
canım arkadaşım 16
canım acıyor 40
canım istemiyor 59
canım yanıyor 88
canımı sıkma 19