English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Hiç şansın yok

Hiç şansın yok Çeviri İspanyolca

822 parallel translation
Hiç şansın yok, Rosie.
Es muy bueno, Rosie.
Fakat sorun şu ki, Connors, hiç şansın yok.
Pero resulta que no tienes ninguna posibilidad.
Kaçmak için hiç şansın yok, Ann.
No tienes escapatoria, Ann.
Hiç şansın yok ki.
No saldrá adelante.
- Hiç şansın yok.
- Ni hablar.
Hey, sen! Hiç şansın yok!
¡ Eh, no tiene escapatoria!
"O, hayır Hiç şansın yok"
No tendrás oportunidad
- Hiç şansın yok kardeşim.
- Imposible, hermano.
- Hiç şansın yok.
- No tienes ninguna posiblidad.
Sevgili Blore : Bence hiç şansın yok.
- Querido Blore, no tiene razón.
- Hiç şansın yok.
- No lograrías escapar de ellos.
Hiç şansın yok.
No tienes ninguna oportunidad.
Hiç şansın yok.
No tienes forma.
Jarrett, hiç şansın yok.
Jarrett, ya no tienes salida.
Kadınlar konusunda hiç şansın yok.
Mala suerte con las mujeres.
- Hiç şansın yok.
- No tienes ningún trato hecho.
Hiç şansın yok.
Imposible.
Defol. Hiç şansın yok.
¡ Aún te queda una posibilidad!
Hiç şansın yok. Bir tek elindeki şu silah kaldı!
No tienes nada excepto esa mísera pistola.
- Hiç şansın yok!
- No, ni hablar.
- Hiç şansın yok...
- No tienes ni la más remota posibilidad...
O açıklamayı yapmanda senin haklı olduğunu kanıtlayacak... bir şey bulamazsak hiç şansın yok
Ni una posibilidad si no nos dejan probar que estaban justificadas las declaraciones.
Ama "Onaylanmadı" yazarsa, hiç şansın yok.
Pero al "desaprobarla," no tienes chance.
Haydi pes et! Hiç şansın yok.
Ríndase, no tiene nada que hacer.
Hiç şansın yok.
No hay nada que hacer.
Hiç şansın yok, Clint.
Ni lo sueñes, Clint.
Olduğun yerde kal! Hiç şansın yok!
Ahí abajo, no tiene ninguna oportunidad.
Hiç şansın yok. Ancak o zaman gelince.
Ni lo sueñe... imposible del todo.
Brad, oğlum, hiç şansın yok.
Brad, amigo, no tienes ninguna oportunidad.
Böyle devam ederseniz, hiç şansınız yok.
¡ Así no ganaríais ni a un equipo de monjas!
Sanırım haklısınız Bay Carson. Bu sezon hiç şansım yok.
Tiene razón, Sr. Carson no tengo suerte.
Lattimer'in adamlarına karşı hiç bir şansın yok.
No tienes chance contra los hombres de Lattimer.
- Hiç şansınız yok.
- Ni hablar.
Buradaki durumu biliyorum ve hiç bir şansınız yok.
Sé que no hay ninguna posibilidad.
Bakın, Ejderha'nın hiç şansı yok.
El dragón no tiene ninguna oportunidad.
Evet, bir adamın New York'daki bu dedektifler karşısında hiç şansı yok.
Sí, con los inspectores de Nueva York no tenía escapatoria.
Bugün hiç şansım yok. Şeker alır mısınız?
Hoy no tengo suerte, ¿ le apetece una chocolatina?
Joe, hiç şansın yok.
No tienes ninguna oportunidad.
Hiç bir şansınız yok.
No teneis ninguna oportunidad.
Güzelliğin, zekânın ve kusursuzluğun hiç şansı olmadığı şu dünyaya ait olmasındansa, yok olmasını yeğledim.
Quería destruirla y no que forme parte de un mundo donde la belleza, la genialidad y la grandeza no tienen posibilidad.
Hiç şansının olamayacağı bir dünyada yok edildiğini görmektense şimdi terk edeceğim seni.
Yo misma renunciaré a ti ahora en lugar de verte destruido por un mundo contra el que no podrás.
Hiç şansımız yok. Hoşça kalın dostlar.
No insistas. ¡ Adios amigos!
Hele benim gibi birini arıyorsan şansın hiç yok.
Querrías a un hombre como yo, que no se someta a nadie... menos que nadie a ti.
Hiç şansınız yok.
No tienes ninguna oportunidad.
Kadın muhabirlerin erkeklerin karşısında hiç şansı yok.
Las reporteras lo tenemos difícil para competir con los hombres.
- Hiç şansınız yok. Onunla kavga etmeyin. - Onunla kavgam yok.
- No te pelees con él.
- Hiç şansın yok.
- Eres un inútil, has perdido el puesto.
Televizyon içinde olduğunuzu düşünün izleyici her an sizi kapatabilir ve bunu engellemek için hiç bir şansınız yok.
Imaginen si pueden, el terror de estar dentro de un televisor... sabiendo que en cualquier momento te pueden apagar... y no poder evitarlo.
Günümüzde o heriflerin neredeyse hiç şansı yok. Radyo ve onca bilgiyle her şey onların karşısında.
Tipos como esos apenas si tienen alguna posibilidad hoy en día... con la radio y toda la ciencia en su contra.
Hiç şansın yok, adamım.
Sí, no es un buen comienzo.
Hiç kalma şansın yok mu?
¿ No te quieres quedar?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]