Ikimiz birlikte Çeviri İspanyolca
576 parallel translation
- Chick, arayacağız tamam, ikimiz birlikte.
- Lo registraremos juntos. - Ahora estamos hablando.
Ama ikimiz birlikte olursak eminim ki, ikimizden biri mutsuz olurdu.
Pero si tú y yo vivimos juntos, Carlo, estoy segura de que uno de los dos sería infeliz.
Bu taş yere düştüğünde ikimiz birlikte çekeceğiz.
Cuando esta piedra caiga, desenfundaremos.
- Neden ikimiz birlikte?
- ¿ Por qué los dos?
Clint'in atına ikimiz birlikte sarıldık.
Con la confusión, me llevé el caballo de Clint.
Sonrasında ikimiz birlikte parkta sosisli yeriz.
Por supuesto, Bolie. Sería genial. ¿ Bolie?
Sonra ikimiz birlikte düştük yola
Todas las parejas forman una familia.
Belki de biz ikimiz birlikte ekstra çaba harcayabiliriz.
Quizá... nosotros... podríamos... ambos... hacer... un esfuerzo extra.
Şimdi ikimiz birlikte olalım.
Así puedo salir contigo en la foto.
Ben sadece birlikte sadece ikimiz birlikte iken binerim.
Yo conduciré... mientras vosotros dos os hacéis amiguitos.
İkimiz birlikte ilk kez şimdi evden uzak kalıyoruz, galiba balayımızdan beri.
Creo que es la primera vez que estamos juntos lejos de casa desde... nuestra luna de miel.
İkimiz bu konuda neler yapılabileceği ile ilgili birlikte hareket etmiştik.
Ambos estamos de acuerdo en lo que debe hacerse
İkimiz birlikte bunu yaşadık.
Hemos vivido bajo él, los dos.
Açık hava partisinde buluşacaktık, akşamları beni arayacaktın... birlikte gezilere çıkacaktık, ve ondan sonra ikimiz...
Que iría a visitarme... que sería algo rutinario y...
Kendi kendime şöyle bir hayal bile kurdum ikimiz onu sevsek, birlikte onun yararına çalışsak bir müddet sonra ikimizin çocuğuymuş gibi olurdu.
Incluso me permití deleitarme en la fantasía de que si ambos la queríamos y juntos hacíamos lo mejor para ella después de un tiempo parecería que era nuestra hija.
Seninle birlikte olacağım. Şimdi gideceğini biliyorum. İkimiz için, birbirimizi daima seveceğimiz için.
Sé que te vas, María, por nosotros dos, porque siempre nos querremos.
İkimiz birlikte.
La oportunidad de trabajar de nuevo, las dos.
- Baban. İkimiz birlikte bırakacağız.
QUIZÁ TUVIESE MOTIVOS.
İkimiz birlikte konuşmak için sheriff'e gidiyoruz.
Vd. y yo vamos a tener una charla con el alguacil.
Hayır, birlikte gözetleyeceğiz, ikimiz.
No, la vigilaremos juntos los dos.
İkimiz birlikte bir roman kahramanı olurduk.
Juntos podríamos personificar un genial héroe de novela romántica.
Birlikte çok güzel anlarımız olacak, sadece ikimiz.
Pasaremos momentos maravillosos juntos, los dos solos.
İkimiz birlikte dans edebilir miyiz?
¿ Podremos bailar juntos?
Aynı yemekler ile beslendik ikimiz de. Birlikte göğüs geriyoruz kışın soğuğuna.
Los dos comimos igual de bien... y podemos soportar el frío del invierno tan bien como él.
İkimiz burdan birlikte çıkıp ve herşeyi olduğu gibi anlatacağız.
No, iremos los dos juntos a contarle todo lo ocurrido.
İkimiz birlikte mi gidiyoruz?
¿ Iríamos juntos?
Teşekkürler.İkimiz birlikte hemen bitiririz
Gracias. Entre los dos sacamos a Harry de aqui en un momento.
İkimiz birlikte o meydanda, yattığımız yerde soğuktan donmak üzereyken giysilerini çıkarıp üzerime örttüğünü kendisinin ise gecenin donduran ayazında neredeyse çıplak kaldığını söyleyen oldu mu bana?
¿ Quién me recordó cuando, tendidos ambos en tierra, casi muertos de frío, él me envolvió en sus ropas, y se expuso, desnudo y débil, a la inclemencia de la noche gélida?
Birlikte yaşayacağız, sadece ikimiz. Sen de okula gideceksin.
Viviremos los dos juntos, vas a estudiar.
Farkındayım ama birlikte görülmemizin ikimiz için yıkıcı etkileri olabilir.
Lo sé, pero no es bueno para ninguno de los dos que nos vean juntos.
İkimiz birlikte onu geri getirebiliriz.
Podemos hacer que vuelva.
Çünkü ikimiz de diğer insanlardan korkuyoruz ve birlikte olduğumuz zaman her nasılsa bu korkumuzu yenmeyi başarıyoruz.
Es sólo que a ambos nos aterra estar con otra gente y de algún modo olvidamos ese miedo cuando estamos juntos.
İkimiz birlikte, "şey" olmaktan daha fazlasıyız.
Juntos, nosotros dos somos más que cosas.
Birlikte ikimiz de güçlüyüz. Onlardan çok daha güçlü.
juntos somos fuertes, más poderosos que ellos.
- Hayır, ikimiz birlikte.
- Dos.
İkimiz birlikte çok mutluyduk, değil mi?
Hemos sido realmente felices los dos...
Evet, biz daima birlikte olacağız..... ikimiz, ihtiyarcıklar gibi...
Sé que permaneceremos siempre juntos, los dos... Como los viejecitos... Con Sabine.
İkimiz birlikte!
- ¡ Los dos juntos!
O, karıyla birlikte olurken ikimiz belirivereceğiz.
Cuando esté con ella en la habitación nos presentamos allí nosotros dos.
İkimiz orada otururuz, Stavros bizimle ilgilenen bir sürü kadınla birlikte.
Tú y yo nos sentaremos allí, Stavros... hay mujeres suficientes para cuidarnos.
Söylesene, daha sonra, ikimiz birlikte biraz yürüyüş yapalım mı.
Escucha...
- İkimiz birlikte çılgınlık yapacağız, sana uygun birini bulacağım.
- Sí, ambas lo estaremos juntas. Sé quién te vendrá bien.
Mutluluğa birlikte uzanabilirdik, ikimiz, birlikte.
La felicidad a nuestro alcance, perfecta, demasiado perfecta.
İkimiz birlikte büyük işler yapacağız!
¡ Juntos podemos hacer grandes cosas!
İkimiz birlikte.
Nosotros dos, nadie más.
İkimiz birlikte.
Nosotros dos juntos.
İkimiz birlikte bir daha birbirimizi hiç görmeyeceğimiz bir yere gidelim mi?
¿ Y si tú y yo nos vamos a algún sitio donde no volvamos a encontrarnos nunca?
İkimiz birlikte.
Nosotros dos.
İkimiz, neredeyse yedi yıl bu kulübede birlikte yaşadık.
Los dos.
İkimiz birlikte olunca çocuk oyuncağı gibi olur.
Los dos juntos. Será tan fácil como un juego de niños.
İkimiz hep birlikte olacağız.
Tú y yo juntos para siempre.