Katil Çeviri İspanyolca
22,579 parallel translation
Gerçek katil hala serbest.
El verdadero asesino sigue en libertad.
Kurbanlar masum olmasa bile hiç bir cinayet faili meçhul kalmamalı ve hiç bir katil serbestçe dolaşmamalı.
Y aunque no hubo víctimas inocentes, ningún asesinato debe ir sin resolver, y ningún asesino debe caminar libre.
Dediğim gibi, o bir katil değil.
Y, como he dicho, ella es... ella no es un asesino.
Yaptığı iş alçak bir iş, ama yasal olarak o bir katil değil.
Su negocio es vil, pero legalmente no es un asesino.
Ayin yapan seri katil.
Rituales de un asesino en serie.
Sence katil bu adam mı?
¿ Crees que este tipo es nuestro asesino?
Bu onu benim gözümde katil kadar suçlu yapar.
Para mí eso le convierte en culpable.
Katil değil.
No es el asesino.
Katil olarak asılabilir. Sende suçlanmak ister misin?
Él podría ser ahorcado como un asesino. ¿ También queréis ser acusada?
Şu katil işte, fahişeleri öldüren herif.
Es por el asesino ese. El que está matando prostitutas.
Katil olmadığını hepimiz biliyoruz.
Sabemos que no es una asesina.
O bir katil.
Es un asesino de masas.
Katil!
- Asesino!
- Katil! - Düzen!
¡ ORDEN!
Niye katil diye bağırıyorlar?
¿ Por qué lloran asesinato?
Çoğu başarılı katil cinayet konusunda İsviçre çakısı gibidir.
Los asesinos a sueldo con más éxito matan con cuchillos del ejército suizo.
Bana silah doğrultan ilk katil değilsin.
No eres el primer asesino que me apunta con un arma.
Ailesi yüzünden cinayet işleyen kaç katil olduğunu bilsen şaşarsın.
Te sorprendería cuántos asesinos hacen lo que hacen por culpa de sus padres.
Beni katil olmam için yetiştirdi.
Me crió para ser un asesino.
Sen katil... Jace?
No eres... ¿ Jace?
Katil, Robyn kafasına vurmuş, sonrada saklmak için onu kar kutusuna atmış.
El asesino golpeó a Robyn en la cabeza, la metió en la caja de nieve y la subió hasta la viga.
Orada yakalanması gereken bir katil var.
Hay un asesino al que atrapar.
Başkomiserim, Agnes hayatında kötü şeyler yapmış tatlı bir çocuk, katil değil.
Capitana, claramente Agnes hizo algunas cosas malas en su vida, pero es una niña adorable, no una asesina.
İddiaya varım katil odur.
Apuesto que es el asesino.
Katil her seferinde beni alt ediyor.
El asesino me elude en cada giro.
Katil aramızda bir yerde, onu bulan kişi biz olabiliriz.
El asesino está en algún lugar aquí, entre nosotros y podríamos ser quienes lo encuentren.
Kimse katil değil. Birini öldürene kadar tabii.
No hasta que asesinan, es decir.
Senatör Morra soğukkanlı bir katil mi yoksa Piper Baird erkek arkadaşını öldürdü mü?
¿ El senador Morra es un asesino a sangre fría, o Piper Baird mató a su novio?
Burada çalışan soğukkanlı bir katil var.
Hay un asesino a sangre fría trabajando aquí.
Ben katil değilim.
- No no no no no. No soy un asesino.
Bay Kumar katil değil.
El Sr. Kumar no es un asesino.
Kaçakçı, soyguncu ve katil olmak için besleyip büyütüldüler.
Los criaron para convertirse en contrabandistas... ladrones... y asesinos.
Vatandaşları stalklayan bir psikopat seri katil...
Asesino psicópata acecha a ciudadanos de nuestra ciudad...
Ben bir katil değildim Sarah!
¡ No era... Un asesino, Sarah!
Onu bir katil yaptığını mı söyledi?
Dijo que... Tú lo volviste un asesino.
Dedi ki... Ben onu zorlayana kadar bir katil değilmiş.
Él dijo que no era un asesino hasta que lo convertí en uno.
- Ben katil değildim Sarah!
- ¡ Yo no era un asesino, Sarah!
Tom Winston bir katil. Ama Sarah Celladın radarına girmek için ne yaptı?
Tom Winston es un asesino, pero, ¿ qué hizo Sarah para estar en el radar de El Verdugo?
Belki de katil sensindir Cam.
Bueno, tal vez tú seas el asesino, Cam.
- Çünkü sen katil değilsin.
- Porque no eres una asesina.
Katil, Deniz Kuvvetlerinde dereceye giren biri.
Su asesino es un oficial de alto rango de la armada
Cinayeti kabul etmiş olsa bile, o hala itibarlı bir katil.
Incluso si él cometió este asesinato Sigue siendo un honorable asesino
- Ama yine de bir katil!
Pero sigue siendo un asesino No
Beni öldüren kadın... yani annen artık katil olmayacak.
La mujer que me mató... tu madre... Ya no será una asesina. ¿ Lo ves?
Birisi cezasını çekecek pislik bir katil...
Una es una porquería killer- - que merece lo que recibe.
Katil hakkında bir şeyler yakaladınız değil mi? Bu yüzden buradasınız.
Tienes una pista del asesino, ¿ verdad?
- Katil olay mahallîni kendine göre düzenledi.
El asesino escenificó la escena.
Katil son aramanın peşine düşeceğimizi biliyordu.
El asesino sabía que rastrearíamos su última llamada. Quería que tuviéramos esta conversación.
Kaynağın bir seri katil.
- Tu fuente es un asesino en serie.
- O ruh hastası katil sensin demek.
Eres un asesino demoníaco.
Sen katil değilsin.
Nadie lo es.