Kesin değil Çeviri İspanyolca
1,376 parallel translation
- Hayır, henüz kesin değil.
- No, aún no es definitivo.
- Henüz kesin değil.
- Aún no es definitivo.
Kesin değil.
No necesariamente.
- Katilin Lars olduğu kesin değil.
- No estamos seguros de que sea Lars.
Neden kesin değil?
¿ Por qué no es exacto?
Henüz kesin değil gerçi...
Quizás, es...
Evet, Sofia mantıklı bir seçim olur, ama henüz resmi olarak kesin değil.
Bueno, Sofía es la elección lógica pero nada oficial todavía.
Kanıtlarınız ilgi çekici, ama çok kesin değil.
Tus pruebas son intrigantes, pero poco concluyentes.
Bu tarama hiç de kesin değil.
Este escáner es bastante poco conclusivo.
Sinirsel hasarın geri döndürülemez olduğu o kadar da kesin değil.
Está muy lejos de la verdad que el daño neurológico fuera irreversible.
Hiçbir şey kesin değil.
Nada está escrito en piedra aún.
O bile kesin değil çünkü Taylor nefreti çok derin. Miting başlıyor.
Todos menos Taylor, e incluso eso no es seguro... porque el odio hacia Taylor está muy arraigado.
İstersen delisin de, ama kararın kesin değil gibi.
Quizá esté loco, pero percibo asuntos no resueltos.
Burçlar nümeroloji kadar kesin değil.
No es tan exacta como la numerología.
Yönetmen anlaşamamış. Kesin değil.
El director ha renunciado.
Lana, seni umutlandırmak istemiyorum ama hiçbir şey kesin değil.
Lana, no quiero que te hagas ilusiones pero no estamos seguros de nada.
Delilimiz güçlü ama kesin değil.
Vale. Las pruebas, aunque importantes, no son concluyentes.
Kesin değil.
No lo sé.
Ayrıca, sahte yakınlaşmalar olsa bile, size başka evlilik teklifi geleceği kesin değil.
Además, debe considerar... que a pesar de sus atractivos... es poco probable que reciba otra proposición... - de matrimonio. - Sr. Collins.
O kadar da kesin değil.
No tan excelente.
- Peki, ama duyduğum kadarıyla, bu kesin değil.
Pero lo que escucho no es eso.
Sınırların hiçbiri kesin değil çünkü çetelerin kendi aralarındaki bölgesel çatışmalar da sürüyor. Rastgele ve beklenmeyen zamanlarda oluyor bu..
Ninguno de los límites es exacto, varían con cada pelea de bandas.
Wayne'in hayatta olduğuna dair kesin bir kanıt değil.
No es una indicación convincente de que Wayne esté con vida.
Elektroşok terapisi, örneğin sülük tedavisi gibi, kesin bir teknik değil.
La terapia electroconvulsiva no es una ciencia precisa... ¿ No crees que esto funcione?
Neredeyse kesin. Aileler işte değil. Kızı ve oğlu da okulda değil.
Muy cierto, lo hizo después de recoger a la niña en el colegio.
Hâlâ kesin emin değil miyiz? Hayır.
- ¿ Aún no estamos seguros?
Benim bilmediğim kesin. Ama bunu bulmak da benim görevim değil.
Yo seguro no sé, pero de todas formas no es mi trabajo averiguarlo.
Elimde evraklar var. Kesin kanıt değil ama Müdür Dixon ve ben başlangıç olarak,.. ... bir köstebeğin varlığıyla ilgili güçlü kanıtlar olduğuna inanıyoruz.
Todo lo que tengo es una pista de papel, no es una prueba definitiva pero es el principio por el que Dixon y yo creemos que tenemos un caso sólido de la existencia de un topo.
- Şey, bu onun kesin göstergesi değil.
- Bueno, esto no lo prueba.
L kesin, değil mi. l da geçici işlerde bulmak için söylendi, ama artık orada olmak görünmüyor.
No podía encontrarte. Me dijeron que estarías en tu empleo temporal pero no pareces ir mucho.
Hey, bir kız kararsız izin var. değil böyle Sanki sağ, kesin bir bilim mi?
Mira, tengo derecho a dudar. Esto no es una ciencia exacta, ¿ no?
Seni mahvetmesi işten bile değil E. B... ama sinirlerin bozulursa, onun eline düşeceğin kesin.
Quizá te atrape de todos modos, E.B., pero si te acobardas te atrapará con seguridad.
Bağırmayı kesin. Burası bir restoran, Spor Salonu değil.
Se trata de un restaurante, no la casa de apuestas.
Bazı sinyaller alıyoruz, ama hiçbirisi Daniel'dan geldiğini kesin söyleyecek kadar temiz değil.
Todavía no, señor. Estamos recibiendo muchas transmisiones del planeta, pero ninguna de ellas lo bastante clara para saber si es de Daniel.
şu düğün muhabbetini kesin Jackie her an burda olabilir şu anda burda değil.
Jackie podría estar por aquí. Ella no está aqui.
evet genellikle çok "meşgul" oluyor öğle yemeğinde pekala, ikinizde kesin tatlım, ellerini yıkadın, değil mi?
Si, usualmente está muy "ocupado" para almorzar. Está bien, paren los dos. Cariño, te lavaste las manos, cierto?
Kesin olarak değil.
En absoluto.
Kesin olmalı, değil mi?
Tiene que ser por completo, ¿ no?
Adamın gitmiş olması, seninkilerin hata yaptığının kesin kanıtı, benim değil.
El hecho de que ya se haya ido bien es prueba de que su gente cometió un error. No yo...
Biliyorum, pek "Basari Kesin" türden degil. Ne de olsa benim övünecek bir hukuk diplomam ya da Rittenhouse Meydani'nda bir dairem veya satafatli bir isim yok.
No tenía "Máximas Posibilidades de Éxito" pero no tenía título de abogada para alardear ni un departamento en Rittenhouse Square, ni un trabajo emocionante.
Birincisi, iğne olacağın kesin değil.
En primer lugar :
Kesin şunu, hiç komik değil!
¡ Deténganse, no es gracioso!
Para yüzünden bu işin peşinde değil. Orası kesin.
Ella no está en esto por el dinero, a eso dalo por hecho.
Bir danna'nın ilgisini çekmenin kesin yolu budur. Ayaklarının üstünde durarak, yatarak değil.
Ese es el mejor camino para atraer a un danna a tus pies, ¡ no a los de él!
Üzgünüm Bay Rose ölüm sebebinin doğal olduğunu söylemem kesin olarak mümkün değil.
Lo siento, Sr. Rose pero no puedo afirmar con convicción que la causa de muerte haya sido natural.
Annen kararını kesin olarak vermiş değil.
Tu mamá sólo tenía ganas.
Kazanmam kesin falan değil.
No la tengo asegurada.
- Hayır. - Kesin şunu, o kadar da komik değil.
Ya basta, no es tan chistoso.
Beş kare.Saniyenin dörtte biri bile değil! Daha kesin konuşur musunuz!
Cinco cuadros, menos que un cuarto de segundo.
Kızdan kesin hoşlanır, değil mi?
A él le gustará ella, ¿ no?
Peki, kesin sayı önemli değil.
El número exacto no es importante.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil misin 154
değil miyim 77
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değildim 75