English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Koca adam

Koca adam Çeviri İspanyolca

2,409 parallel translation
Kadehlerimizi koca adamımız Bo'ya kaldırmak istiyorum.
Quiero proponer un brindis por nuestro gran hombre, Bo.
Artık koca adam olmuş.
Ya es un chico grande.
Narkotik'te bu koca adam ayakkabılarını giymek zorunda değildik.
No teníamos que llevar botas de chico grande en la unidad antidrogas.
- Koca adam.
- Es un niño grande.
Koca adam o, eminim her şey yolundadır.
Es un muchacho grande. Estoy seguro que está todo bien.
Dinle, koca adam, riskleri bilmek onları yaşamakla aynı şey değil.
Escucha, grandulón, conocer los riesgos... no es lo mismo que vivirlos.
- Gidelim, koca adam.
Vamos, chico grande.
- Selam, naber koca adam?
Hola, ¿ qué tal, hombretón?
Koca adamın biriyle görüştüğünü duymuştum ama palavradır diye düşünüyordum.
Escuché que el grandote estaba viendo a alguien... pero por supuesto, asumí que eras imaginaria.
Koca adam acıkınca hırçınlaşıyor.
El grandote se pone malicioso cuando tiene hambre.
Koca adam kafasına vurmayı bıraktı.
El grandote ha dejado de darle palmadas en la cabeza.
Koca adam, nerede kafama attığın şaplak?
Grandote, ¿ dónde está la colleja?
Yemeğine biraz koca adamın şifalı otlarından koyduk.
Pusimos algunas de las hiervas especiales del grandullón en tu comida.
Çok üzgünüm Koca Adam.
Lo siento tanto, amigo.
Şahsi bir şey değildi Koca Adam.
Nada personal.
Kate ve Koca Adam sana "Hasta Luego" dememi söylediler.
Kate y el grandullón me dijeron que te dijese "Hasta luego".
Henry ve Koca Adam'a tüm binayı baştan aşağıya taratabiliriz.
Podemos hacer que Henry y el grandullón escaneen el edificio de arriba a abajo.
Koca adam otopsi yapıyor.
Biggie le está haciendo una autópsia.
Demin nakliye kamyonunun sürücüsünün ailesinin rehin alındığını öğrendim ve Koca Adam'da Angelo'nun kanında mikro anormaller buldu.
Acabamos de descubrir que la familia del conductor del camión de reparto estaba siendo retenida como rehenes, y Biggie encontró micro anormales en la sangre de Angelo.
Artık koca adam oldun Brandon.
Ahora eres todo un hombre, Brandon.
Merhaba koca adam. Aw.
Hey, grandote.
Hadi ama. Elimi havada bırakma koca adam.
No me dejes colgado, grandullón.
Koca adam oldu Frankie.
Está creciendo Frankie.
Magic : " İşte aynen böyle koca adam
Pero si le enseñabas una cosa una vez... nunca la olvidaba.
Sana bir içki getireyim, koca adam.
Te traigo un trago, grandote.
Hepimizin kendine has sorunları var değil mi koca adam? # Hayatımda ilk kez # # Aşık oluyorum #
Bueno, todos tenemos problemillas, ¿ no, grandote?. :
Koca adam.
¡ El grandote!
- Hey, koca adam.
- Oye, Grandote.
Sorun nedir, koca adam?
¿ Qué ocurre, muchachote?
Orada işler nasıl, koca adam?
¿ Cómo te va ahí dentro?
- Araç lazım mı, koca adam?
- ¿ Necesitas un aventon, gran amigo?
Vicdanın ne durumda, koca adam?
¿ Cómo está la consciencia, grandote?
Ondokuz yaşında ve tıpkı koca adam gibi.
Tiene 19 años y ya es un hombre.
Koca adam.
Chico grande.
- Bir şeyin yok koca adam. İyisin.
- Estás bien grandote, estás bien.
Olmaz koca adam.
si
Koca bir şehri havaya uçuran çılgın bir bilim adamını oynuyor.
Interpreta a un científico loco que vuela una ciudad entera
Ve senin için koca adam bir tane sade sosis.
Muy bien, chocada.
Hayır, eğer bu adam düşündüğüm kadar ekipmanlı ise, havaalanı dışında onu bekleyen koca bir güvenliği olacaktır, bir tanesi de uçakta olacaktır.
No, si este tipo está tan involucrado como creo que está, tendrá un equipo de seguridad esperándole fuera del aeropuerto, en el avión, solo un guardaespaldas.
Koca adam.
Es un chico grande.
Önceki gece, şehir dışındaki barda o adamın yanında oturmuş içki içiyordum. Koca çeneli, çok konuşan, koca pazılu, üst göğüs çalışması yapmış biriydi.
Estaba tomando una copa la otra noche, en un bar del centro, cerca a un tío... boca grande, conversador, grandes bíceps, conocido en el levantamiento de pesas.
Yo, dışarda koca bir dünya var adamım.
- Te encontraremos algo.
Karı koca kavgası patlak verir, adam bir anda parlar.
Escala la discusión marital, pierde el control.
Aynı zamanda duşun altında tişört giyen koca memeli bir adam olduğun için.
Además eres un hombre pechugón que se pone camiseta en la ducha.
Bir keresinde, bu adam kafeste koca bir geyik taşıyordu.
Una vez, este hombre llevaba un alce gigante en una jaula.
Çünkü ben ve erkek arkadaşım gidip şu koca bıçaklı adamı yakalayacağız.
Porque yo y mi novio aqui... vamos a atrapar a ese tio con el cuchillo grande.
- Earvin - Nasılsın koca adam? - İşte burada adamım.
Ahora estamos en Marina del Rey, y éste es el hotel en el que pasé mi primer mes en Los Ángeles.
Karşılığında da ufak adamız, koca bir yüreği olan bu küçük beden dünyaya açılan yolu aydınlatsın.
Y a su vez... nuestra peqeña isla... de pequeño tamaño pero con un poderoso corazón... será la luz que guíe al mundo.
Adam'a kaybetmek yeterince fena olurdu, ama koca havuç kafalı bir adama kaybetmek idare etmek için çok olurdu. Diğerlerinden şimdi 30 mil ( 50km ) öndeydim.
Perder con Adam sería malo, pero perder con un hombre con una cabeza enorme en una zanahoria reluciente sería demasiado para sobrellevarlo.
Sakin ol koca adam.
Lo vas a pagar. Calma, amigo.
Oglum çok cesur ve sevecen bir çocuktu. Bütün bu yaptiklariniz yüzünden asla büyüyüp koca bir adam olamayacak.
Mi hijo era un muchacho muy valiente y adorable, y todos ustedes se aseguraron que nunca llegara a ser un hombre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]