Kök Çeviri İspanyolca
1,567 parallel translation
Kök hücre araştırmasının federal fonunun durdurulması için verdiğim yasa tasarısına 3 oy daha.
Tres votos más a mi favor por parar la financiación federal para la investigación de células madre.
Kök hücre araştırması federal fonunu desteklediğim için mi?
¿ Por qué, porque espero que se de soporte federal a la investigación con células madre?
İzlemek üzere olduğunuz röportajda Senatör McCallister'a... kök hücre tasarısını, Irak'taki pozisyonunu ve... daha yüksek yöneticilik istemini sordum.
En la entrevista que van a ver, le pregunté al Senador McCallister sobre su proyecto sobre células madre su posición sobre Irak y sus aspiraciones a Presidente Ejecutivo
Yer yer kök salmayı başaran bitkiler yeşil kaplumbağalar tarafından biçilir.
Aquí, las plantas logran echar raíces, son alimento para las tortugas verdes.
Ve eğer dikkatli olmazsan, bu psikoloji kök salacak ve elinde kalan sağcı bir narkotik polisi olacak.
Y si no tienes cuidado, esta pedagogía echará raíces, y acabarás con un soplón de derechas entre manos.
* Meksika da kök hücre ameliyatı mı?
¿ Operaciones con células madre en México?
- Kök hücreler.
- Las células madre.
Teknik olarak, bunlar daha gelişmemiş kök hücreler, fakat köpekbalıklarında böyle bir ayrım yok.
Técnicamente, son células madres embrionarias, pero los tiburones no son distintos.
- Bunlar daha gelişmemiş kök hücreleri.
- Son células embrionarias.
Bu kök hücre tedavisinin iyi bir fikir olmadığını düşünüyoruz.
No creemos que este injerto celular sea una gran idea.
Yaşamın ne zaman başladığını bildiklerini zannediyorlar. O yüzden kök hücre araştırması yapamıyoruz. Yapabılsek gerçek insanlara yardımı dokunacak.
Todos ellos creen que saben exactamente cuándo comienza la vida, y es por eso que no podemos hacer investigaciones, lo que ayudaría a personas de verdad.
Bir yerlere kök salmaya hazır mısınız?
¿ Estan todos listos para hechar raices?
Her ne kadar büyük tartışmalara yol açsa da, kök hücreleriyle yapılan umut verici çalışmalar var.
Bueno, hay muchas investigaciones prometedoras, pero controversiales que trabajan con células madres.
1878'de George Darwin, ayın kökeni hakkında "Kök Bölünme" teorisini ilan eti.
En 1878, George Darwin anunció su teoría de fisión sobre el origen lunar.
Şunu aklında tutmanı istiyorum. Sandrov vakfı, kök hücre araştırmamızda bize fon sağlıyor.
Necesito que tengas presente... que la fundación de Sandrov patrocina... nuestra principal investigación celular.
Kök hücrelerden ayrılan bağımsız bölümler mi yetiştiriyorsunuz?
¿ Así que haces crecer partes independientes de células estaminales?
Bitkiye yerleştirdiğim, alttan sarkan bu hava-kök sayesinde, atmosferin alt katmanlarına indiği zamanlarda,
Así que, por la noche podría descender por la atmósfera pero al encontrar corrientes termales ascendería.
Kök dizin silinmemiş.
Sí, el directorio raíz aún está intacto.
Evet, sabahtan beri ön bahçeye kök saldı.
Sí, ha estado melancólico en mi césped de enfrente todo el día.
Yüzlerce yıl Rusya'da kök salacağım.
Esta fe con profundas y antiguas raíces sólo puedes extirparla tú de Rusia.
Kurşunun baş tarafı önemli miktarda bozulmuş ve ön kök kısmında çukurlar oluşmuş.
La punta de la bala está muy deformada y la base de plomo está perforada.
Sormak istedigim kök hücre...
Células madre, a eso me refiero.
Mesela, bu siralar ne gibi kök hücre çalismalari yapiliyor?
¿ Qué opinas de la investigación con células madre que se está haciendo hoy en día?
Orduda tibbi arastirma görevlisiydi, ama baskan kök hücre fonunu kesince ordu onu isten çikardi.
El Ejército lo empleó como investigador. El Presidente cortó los fondos para células madre, y el Ejército lo dejó ir.
Sinir bozucu kök biralarına bayılırdı.
Le encantaba la asquerosa cerveza de raíz, ella...
- Bir kök bira daha ister misin?
- ¿ Quieres otra cerveza?
Bazı kişiler sürdürülebilir bir hayat yaşamak için ormanlara gitmemiz, hayvan derileri giymemiz kök ve meyvelerle beslenmemiz gerektiğini öneriyorlar.
lagunas personas sugieren que para vivir de modo sostenible tenemos que volver a los bosques y vestir pieles de animales y vivir de raices y bayas.
Biz kök grubuz.
Somos un grupo semilla.
Bizim bahçemize kök salıyor.
Sus raíces están en nuestra propiedad.
Hafızamda kök salmıştı.
Está plantada en mi memoria.
İki gün boyunca Yunanlılar onlara öyle kök söktürdü ki.. ... Pers ordusu savaş şevkini kaybetti ve kısa süre sonra yenildiler.
Durante 2 días, los griegos les causaron tantas bajas que los persas se desanimaron y perdieron la guerra poco después.
Eğer bu evin içinde bir fahişelik olduğunu görseydim kıçın yere yapışır, kök salana kadar da hareket edemezdi.
Si veo a algún acto de prostitución, ejecutándose en esta casa tu trasero es césped y la tía Ruth es la podadora.
Şimdi, buradaki incelik kök hücreleri tam gelişim bölgesine yerleştirmek.
Ahora el truco es inyectar las células en el momento exacto de su evolución.
- Kök hücre, bebeğim.
Células nuevas, nena.
- Bir transfüzyon daha, daha fazla kök hücre.
Otra transfusión. Más células.
Yeni kök hücreleri ile, ne yapabileceğini söylemenin imkanı yok.
Ya no es igual que antes.
Terra'nın yüzeyine bir kere kök saldığında 7 günde gezegenin havasını nefes alınabilir şekle dönüştürecek.
Una vez colocado en la superficie de Terra hará que el aire del planeta sea respirable en siete días.
Kök birası ister misin?
¿ Quieres una cerveza de raíz?
Ya da... ya da kök hücreler... ve kürtajlar!
O... o las células madre y los abortos.
Fakat Jacopo'ya Thomas Bernhard okumamış diye kök söktürmüştün!
Le diste un mal trago a Jacopo porque no leyó a Thomas Bernhard.
Burada kök mü salıyor?
¿ Está por tener raíces?
Kitaplar, müzik, kök hücre, deneyler, küresel ısınma.
Investigación de células. Calentamiento global. Solo debes decirlo.
Zehirbilim, zehrin kök biçiminde ve adının lei gong teng olduğunu tespit etti.
En Toxicología identificaron la toxina como una raíz llamada lei gong teng.
Demek istediğim, gövdesi septalı ve hiyalin. Konidioforlar, destek gövdede yer alan bazal kök hücreden çıkıp kesede bitiyor.
Bueno, por lodosos quiere decir que los Hyfae son Septatos y Hilalina, y los conidioforos se originan de las celulas basicas del pie localizadas en el hyfae de apoyo y temina en una vesicula.
Dondurmalı kök birası mı içtin?
¿ Alguien se acaba de comer un helado?
Çünkü hepsi, bin yıllık geleneklere bağlı kalmaya çalışan bir alay kök emen inatçı ahmak.
Por ser unos tozudos chuparraíces... aferrándose a tradiciones milenarias.
Ama aynı zamanda eksi oluyor çünkü ömrünü tamamlamış bir ortamda kök salmak konusunda dikkatli olmalıyım.
Pero también es un contra, porque debería tener cuidado de afianzarme mucho en lo que podría convertirse en un medio anacrónico. " Pro :
Sanırım omurga ve ciğerlerini değiştirmek için kök hücre araştırmalarına güveniyorsun.
Suponga que sabes cuantas células tienes que Remplazar para tu espina dorsal y tus palomones.
Kök hücre araştırması.
Le preguntaste sobre las sanciones a Corea del Norte.
Çevirmen : Soldier215 murat.kok @ boun.edu.tr İyi Seyirler.
Producido por Prime
- Üstünde hiç kök bira yok değil mi?
- No habrás estado bebiendo ¿ no?
koko 24
koku 39
kokusu 19
kokuyor 38
kokuyorsun 34
köker 19
kokuşmuş 40
kokusunu alabiliyorum 34
kokuyu alıyor musun 18
kokusunu alıyorum 25
koku 39
kokusu 19
kokuyor 38
kokuyorsun 34
köker 19
kokuşmuş 40
kokusunu alabiliyorum 34
kokuyu alıyor musun 18
kokusunu alıyorum 25