Lor Çeviri İspanyolca
148 parallel translation
T'Lor, burda dikil.
T'Lor, no se mueva.
T'Lor'da.
- Lo tenia T'Lor.
T'Lor, Rooney, Bertram, Hoya, Muniz.
T'Lor, Rooney, Bertram, Hoya, Muniz.
T'Lor, Bertram ve Muniz.
T'Lor, Bertram y Muniz.
Hiç kimse cholia lor salatamı sevmedi.
A nadie le gusto mi ensalada cuajada Chollian.
Yulaf lapasının yanında lor, kaymak, acı ve turşu da yerdi.
Junto con la gachas, él usó a tenga cuajada, el papá, calofriado y encurtido.
O, harika bir çocuk Lor.
Es maravillosa.
Hatta kravat takan ve "mütevelli" gibi kelimeler kullanan bir muhasebecim bile var. Bu kez başaracağım Lor.
Usa corbata y dice cosas como "ironicamente" y "fiduciario".
Ama bu aptallık ve salaklık geçitinde meşaleyi ben taşıyorum. - Lor.
Pero en esta competencia de estupideces... yo gane todos los premios.
- Ne var?
- ¿ Lor? - ¿ Que?
Doğru insanı aradım durdum Lor. Ruh eşimi.
He querido hallar a la persona correcta.
Evet, Riccotta ( Tatlı lor ) ile kombine ettim.
Sí, pensé que combinaría con la ricota.
Şu lor peynirini kokla.
Huele ese requesón.
- Lor.
- Lor.
Yıllarca bunu bekledim Lor :
Esperé por años todo esto, Lor...
- Merhaba Lore, nasılsın?
- Hola. - Hola, Lor, ¿ cómo estás?
Çok güzel. Sen harika birisin.
Creo que eres increíble, Lor.
- Lor, seninle konuşmam gerek.
Lor, necesito que hablemos
Ve bana en ağır gelen darbe ne biliyor musun Lor?
¿ Y sabes lo que me es más difícil, Lor?
- Lor, benim, lütfen beni...
Lor, soy yo, por favor...
En başta, bizimkileri lor peyniri yapmaya gelmiş bir kaç hippi olarak görüyorlardı.
Al principio pensaban que eran unos hippies que venían a hacer queso de cabra.
Annem derdi ki ; bir sınava girmeden önce mutlaka lor ve şeker yemelisin.
Hermano, mi mamá solía decir " come ricota y azúcar antes de un examen...
Onun ses eşleşmesini çıkarmayı başardılar. Kuroda Lor-ehn adlı bir mahkum.
Han sido capaces de comparar su huella vocal con la de un prisionero llamado Kuroda Lor-enh.
O iyi. Her şey yolunda Lor.
Todo está bien, Lor.
Hoşça kal. Bak Lor, seni sadece çaresiz durumda kaldığım için aradığımı bilmelisin.
Escucha, Lor, quiero que sepas que te llamé porque estaba desesperado.
- Teşekkürler Lor.
Gracias, Lor. No hay problema.
Benim gitmem lazım.
Mira Lor, debo irme.
Merhaba Lor, benim.
Oye Lor, soy yo.
- Lor?
- Lor!
- Tanrım, çok üzgünüm Lor.
Oh, Dios, lo lamento tanto, Lor.
- Bunu mahvetmek istemiyorum Lor.
No quiero estroperlo, Lor.
Bunu gerçekleştirdiğin için teşekkürler Lor.
Gracias por hacer que pasara esto, Lor.
Merhaba Lor. Bunu demeyeli çok oldu.
Hey, Lore... no has dicho nada hace un buen rato.
İkinci elden Totsy çarpar Lor.
Sería como si te hubiera pillado Totsi, Lor.
Lor peyniri de kattım.
Y le añadí cuajada.
Lor? Benim. Müsait misin?
Lor, soy yo. ¿ Estás ocupada?
- Özür dilerim Lor.
Lo siento, Lor.
Ciddiyim Lor, benimle ilgili hislerini bu zaman kadar hiç anlamamışım. Çünkü Sherry'yi öldürmek istiyorum.
Mira, Lor, creo que no sé cómo te sentías sobre mí hasta ahora porque quiero matar a Sherry.
- Lor, vaktin var mı?
- Hola? - Hey, Lor, tienes un minuto?
Lor! Lord! Lord!
El terrateniente de Montreaux...
Kızlar ve buranın işleri... ve pek çok kadının aynı şeyleri yaşadığını biliyorum... ama kocaları yarısında gitmiyor.
Si cunosc multe femei care trec prin acelasi lucru, dar sotii lor nu sunt plecati jumatate din timp.
Teşekkürler Lor.
No las molestare.
- İyi geceler Lor.
- Buenas noches, Lor.
Lor peyniri.
Requesón.
- Lor?
- Oye, Lor?
Şimdi aperatif olarak, bezelye ve lor peyniri soslu pirinç kekleri.
Ahora como aperitivo, Tarta de arroz en salsa de porotos.
Merhaba Lor.
Por favor créeme.
Merhaba Chris.
- Hola, Lor.
- Lor.
Lor.
- Lor?
¿ Lor?
- Müthişsin Lor.
Eres maravillosa, Lor.