Midem bulandı Çeviri İspanyolca
235 parallel translation
- Midem bulandı.
Es asqueroso.
Midem bulandığında neyin yardımı dokunur biliyor musun?
¿ Sabes qué me ayuda cuando siento repugnancia?
- Biraz midem bulandı efendim.
- Siento cierta aprensión.
Bir parça midem bulandı ve fazlasıyla hayal kırıklığına uğradım.
Estoy un poco ofendido y bastante decepcionado.
- Hayır. Kızı gördüğümde midem bulandı.
Me puse malo cuando la vi.
Şiddetten ve zorbalıktan midem bulandı.
No quiero más violencia.
Midem bulandı. Bıyığını ve dalgalı saçını gördün mü?
- Repulsión. ¿ Ha visto su bigote?
Midem bulandı.
¡ Esto me pone enfermo!
- Midem bulandı.
- Me muero.
Gülmekten midem bulandı, çok iyisiniz.
Sí. Me muero de la risa con usted porque es genial.
Midem bulandı!
Esto apesta.
Kirletilmiş gibiydim, midem bulandı.
Tenía la impresión de... que me embrutecía.
Şimdi de benim midem bulandı.
Me siento mal.
Midem bulandığı için ayrıldığımı söylersiniz.
Dígale que me he ido porque tenía náuseas.
Midem bulandı, efendim, tuvalete gittim.
Me encontraba mal, señor, así que fui a los servicios.
Bir keresinde Washington'a gitmem gerekti ve ben gittiğim halde benim midem bulandı eve döndüğümde karım kustu.
Una vez tuve que ir a Washington y, aunque me iba yo, me mareé y cuando volví mi mujer vomitó.
Midem bulandı.
Tengo que vomitar.
Midem bulandı.
Estoy molesto.
Bütün gün midem bulandı.
Ando toda la mañana con el estómago revuelto.
Biraz midem bulandı, o kadar.
Sólo me he mareado un poco.
- Midem bulandı!
¡ Estoy mareado!
Bilmiyorumlardan midem bulandı, duyuyor musun beni?
Me estoy hartando de tus "no sé". ¿ Me oíste?
Hatta midem bulandı.
- Todo esto me enferma.
Midem bulandı.
Yo, ardor de estómago.
- Midem bulandı. - 300 dolara
Me da náusea.
Midem bulandı.
Me hizo sentir muy mal.
Geçen gece bir tane tüttürdüm de midem bulandı.
Me fumé uno anoche y me dio náuseas.
- Midem bulandığı için yemedim.
- Yo no lo hice sólamente porque estoy descompuesto.
Tanrım, aynı soruların tekrar tekrar sorulmasından midem bulandı.
Dios, estoy harto de esto. Siempre las mismas preguntas.
Midem bulandı.
Me siento mal.
Bütün sabah midem bulandı.
Ya, pero es que hoy no tengo las tripas muy allá.
- Aman Tanrım, midem bulandı.
- Dios mío, ¡ me estoy mareando!
Onaylamıyor değilim, sadece midem bulandı.
No lo desapruebo. Estoy flipando.
- Hayır. Biraz midem bulandı ama.
- No, pero algunas náuseas.
Midem bulandı ve oturmak zorunda kaldım.
Me mareé y me tuve que sentar.
Bu s.kik hikayeyi duymaktan midem bulandı!
¡ Estoy tan enfermo de esta maldita historia!
Haklısın. Midem bulandığı ben ne yaparım biliyor musun Frankie?
¿ Sabes qué ayuda cuando quiero vomitar, Frankie?
Kendimi pek iyi hissetmiyorum. Midem bulandı.
No me encuentro bien y me han entrado náuseas.
- Evet, midem bulandı.
- Ya, me voy a marear.
Biraz midem bulandı.
Estoy algo mareada.
Git değiştir altını, midem bulandı.
- Es el bebé. - Apesta, cámbialo.
Saygı gösterdim ama buna saygı göstermiyorum, midem bulandı.
Pero ese numerito no lo respeto.
Midem bulandı. Eşimin de.
Me dieron náuseas, también a mi esposa.
Yani, Dawson'ı çok erkek hayal ettim, bu sadece... Bilmiyorum. Bütün gün midem bulandı.
Imaginar a Dawson tan... hombre, es... llevo todo el día sintiendo náuseas.
Ama midem bulandı.
Y me dieron náuseas.
Midem bulandı.
Me encuentro mal.
Bozuk domuz eti yemiş gibi midem bulandı.
Me sentía mal, como si hubiera comido una tarta de cerdo podrida.
Evet, sadece birazcık midem bulandı.
Sí, sólo, un poco de náuseas, nada más.
Birazcık midem bulandı.
Estoy asqueada.
- Yine midem bulandı.
Estoy enferma de nuevo.
Şimdi benim midem bulandı.
Me está dando nauseas.