Midem bulanıyor Çeviri İspanyolca
581 parallel translation
Seninle yattığımı düşününce midem bulanıyor!
¡ Bestia asquerosa! Cuando pienso que me acosté contigo... ¡ Me pongo enferma!
- Anne, heyecandan midem bulanıyor.
- Mama, me hace devolver.
Midem bulanıyor.
Estoy mal...
Düşününce midem bulanıyor.
Me pongo malo de pensar en ello.
Midem bulanıyor ve utanıyorum.
Malo y avergonzado.
- Midem bulanıyor.
Me siento mal.
Bana dokunduğunda midem bulanıyor.
Cuando me tocabas, quería vomitar.
Bu kelimeleri her duyduğumda midem bulanıyor.
Cada vez que oigo esas palabras me siento enferma. Enferma.
Midem bulanıyor.
Me siento enferma.
Karartmadan midem bulanıyor. Battaniyeyi bana ver.
Estoy harta de tanto enmascaramiento.
Bu sözü duyunca midem bulanıyor, "Zamanla". Bir nedeni yok.
Empiezo a crisparme cuando oigo la palabra "Tiempo."
Midem bulanıyor.
Tengo nauseas.
Midem bulanıyor.
Lo tengo revuelto.
Midem bulanıyor, Melanie.
Me siento mal, Melanie.
İçerde oturunca ne kadar midem bulanıyor biliyorsun.
Sabes que me enferma sentarme adentro.
Biraz midem bulanıyor.
No me encuentro muy bien.
- Affedersiniz, midem bulanıyor.
- Perdone, no me siento bien.
Midem bulanıyor!
¡ Voy a vomitar!
Midem bulanıyor ve sorgulanacak durumda değilim.
Uh... Estoy muy náuseas... y en condiciones de ser a la parrilla.
Midem bulanıyor.
Me estoy poniendo mala.
Dick, yine midem bulanıyor.
Dick, me siento enferma.
Ted, midem bulanıyor galiba.
Ted, me estoy mareando.
- Midem bulanıyor!
- Me siento mal.
Midem bulanıyor!
- Me siento mal.
Anlamıyorum neden midem bulanıyor.
No comprendo por qué sentía náuseas viendo esas cosas.
Anne, midem bulanıyor.
Mamá, me estoy mareando.
Bana bir iyilik yapın. 3 aylık hamileyim sürekli midem bulanıyor. Kocamda para çok.
El dinero Io tiene mi esposo.
Biraz midem bulanıyor.
- Es que... Estoy mareado.
- Midem bulanıyor.
- Me siento enfermo.
Midem bulanıyor.
Tengo náuseas.
Midem bulanıyor, Doktor.
Disculpe, doctor.
Telefonda konuşmasak daha iyi... Çünkü biraz midem bulanıyor... Los Angeles hastalığına tutuluyorum yine.
Oye, no discutamos eso por teléfono, porque creo que tengo fiebre... y me está entrando mi náusea crónica a Los Angeles.
Düz oturmazsam, midem bulanıyor.
Necesito sentarme hacía el sentido de la marcha, si no me mareo.
Midem bulanıyor.
Me estoy mareando.
Biraz midem bulanıyor.
Tengo un poco de nauseas. Eso es todo.
Suratını görünce midem bulanıyor. - Onu amma da oynattın ha.
Sólo verle me dan ganas de vomitar.
Neden midem bulanıyor?
No estaba enfermo cuando llegué.
Bazılarını görünce hala midem bulanıyor.
Hay cosas que me siguen poniendo mala, en fín...
Midem bulanıyor.
Siento una náusea repentina.
Ne tuhaf, kahvaltıda somon yemiştim. Biraz midem bulanıyor.
Es curioso, he desayunado salmón y empiezo a sentir náuseas.
Uçarken midem bulanıyor dedim.
Le dije que me mareaba.
Midem bulanıyor!
Me siento mal!
- Galiba midem bulanıyor.
- Creo que voy a vomitar.
Benim midem bulanıyor, başım dönüyor. - Kötü rüyalar görüyorum.
Tengo ganas de vomitar, me mareo y tengo pesadillas.
Midem bulanıyor.
Me están viniendo náuseas.
- Midem bulanıyor. - Betty bu işe şöyle bak :
Betty, míralo de este modo.
O kadar korkuyorum ki, korkudan midem bulanıyor.
Tengo tanto miedo de que tengo dolor en el estómago.
Midem bulanıyor, başım dönüyor.
¡ El corazón me da tumbos hasta la cabeza!
Midem çok fena bulanıyor George.
Me estoy mareando mucho.
Midem o kadar bulanıyor ki, Eve geleceğime, tüm hafta sonunu... boş bir otel odasında geçirmeyi tercih ederim.
Siento tantas náuseas que preferiría pasar el fin de semana en un hotel vacío a venir a casa contigo.
- Midem çok bulanıyor.
- Me siento mal.