English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ M ] / Mümkünatı yok

Mümkünatı yok Çeviri İspanyolca

310 parallel translation
Mümkünatı yok. Eğer bana para vermek istiyorsan, onu kendin alacaksın.
No cuela, si quiere darme algo, coja el dinero usted mismo.
Şimdi bunun mümkünatı yok.
De eso ni hablar por ahora.
Yüce Majestelerinin sevgilisi olmasının mümkünatı yok.
No puede ser que Su Majestad tenga un amante.
Hayır, mümkünatı yok.
No, eso no sucederá.
Bunun mümkünatı yok.
Eso es imposible.
Böyle bir olayın mümkünatı yok.
No podría suceder.
Bunun mümkünatı yok.
Es imposible.
Mümkünatı yok Albert.
Ni pensarlo, Albert.
- Hanımefendi, bunun mümkünatı yok. - O halde telefonla istetin.
- Señorita, es imposible.
- Mümkünatı yok.
- Imposible.
Yapılamaz dostum. Mümkünatı yok.
Es imposible, amigo, imposible.
Bunun mümkünatı yok!
No es posible.
Bunun mümkünatı yok.
Es horrible.
Mümkünatı yok doktor.
Imposible, doctor. Imposible.
- Bunun mümkünatı yok.
- Eso es imposible.
Mümkünatı yok.
Es imposible.
Hayır, mümkünatı yok. Siz adamın ticari hayatını 6 ay önce bitirdiniz!
Imposible. ¡ Usted le hizo quebrar hace seis meses!
Mümkünatı yok.
Jamás.
Mümkünatı yok.
Ni de broma.
Bunun mümkünatı yok.
Con esa señora... es imposible.
Büyük araba mı? Mümkünatı yok!
En cuanto al auto grande, no, no lo creo...
Hayır hanımefendi, bunun mümkünatı yok.
No, señora, es imposible.
Hayır sevgili Marie, bunun mümkünatı yok.
No, mi querida Marie, eso es imposible.
Şarkı söyleyişimle böyle konuşmanın mümkünatı yok!
Esa no es forma de hablar de mi canto!
Mümkünatı yok.
Eso es imposible.
Olmaz ki ama! Elimize sadece 5 milyon geçiyor. Mümkünatı yok!
No, sólo son cuatro millones, claro que no.
Mümkünatı yok.
Simplemente no puede ser.
Hayır, mümkünatı yok.
No, no podría.
Hayır, mümkünatı yok!
¡ No pueden!
- Mümkünatı yok!
- ¡ Imposible!
Mümkünatı yok!
No, gracias.
Hepsinin birden çıldırmasının imkân ve mümkünatı yok.
No es posible que todos se hayan vuelto locos.
İş yapmanın mümkünatı yok.
Esa no es manera de hacer negocios.
Mümkünatı yok.
Ni hablar.
Mümkünatı yok.
De ninguna manera.
Bunun mümkünatı yok.
Ah, eso es imposible.
Bunun bir eşek şakası olmasının mümkünatı yok. Ne yani birisi telefona bir çeyreklik atıp, bizim şifrelerimizi mi kırdı?
Es imposible que un colegial capullo pueda meter una moneda en un teléfono y entrar en nuestro sistema.
Hukuk müşavirimle bu konuyu istişare ettim ve korkarım ki, görüşmenizin imkan ve mümkünatı yok.
¿ no sospecharán algo raro? Sí, es un pequeño inconveniente.
Mümkünatı yok!
¡ Nunca!
Mümkünatı yok.
Y una mierda.
Mümkünatı yok.
¡ De eso nada!
...'çünkü mümkünatı yok... evlenmemin, asla, asla... senin gibi koca ağızlı bir domuzla.
De ninguna manera... me casaría con una cerda charlatana como tú.
... başka şekilde gerçekleşmesinin mümkünatı yok.
... que no pudo haber sido de otra manera.
- Beni de. - Mümkünatı yok.
- De ninguna manera.
- Mümkünatı yok.
- No me lo creo.
İtin teki, mümkünatı yok bu kabağı başımda patlatamaz.
Es un demonio, y no hay forma de que me involucre en este asunto.
Mümkünatı yok.
No puedes.
Mümkünatı yok.
No lo hagas.
Mümkünatı yok.
Imposible.
Mümkünatı yok.
Gracias.
Mümkünatı bile yok.
Imposible, no puedo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]