Ne kadar Çeviri İspanyolca
174,787 parallel translation
Ne kadar zamandır oradaydın?
¿ Cuánto tiempo estuviste en ese lugar?
Evet, bakalım seni ne kadar geri istiyorlar.
Sí, pues veremos cuánto te quieren de regreso.
Ne kadar kabaca!
- ¡ Eso fue grosero!
Bakalım Enkaziye konusunda ne kadar ilerlemişiz.
Veamos dónde vamos con el Para-Escombros.
Ben sadece interneti geri getirmeye çalışıyordum. Sizin için çocuklar. Çünkü bunu ne kadar istediğinizi biliyorum.
Yo solo estaba... tratando de que vuelvan a poner el Internet... para ustedes porque sé que lo desean demasiado.
Doktor ne kadar vaktim kaldığını söyledi mi?
¿ El doctor te dijo cuanto tiempo me queda?
Ayrıca, efendim... durum ne kadar tatsız görünürse görünsün... bu işten sağ çıkacaksınız.
Y no importa qué tan mala parezca la situación. Saldrá vivo de esta.
Mark'a Marshall'ın burada olmasını ne kadar özlediğimi söylüyordum.
Le decía a Mark cuánto extraño a Marshall.
Beni ne kadar tehlikeye attığının farkında mısın?
¿ Tienes idea del peligro en el que me pusiste?
Biramın ne kadarı seni sarhoş etti?
¿ Cuánta de mi cerveza te has bebido?
Lunden nehirden ne kadar uzakta?
¿ Qué tan río arriba está Lunden?
Tanrı'yı bir kadının yarenliğini ne kadar özlediğime dair her akşam bilgilendiriyorum.
Le informo a Dios cada noche lo mucho que extraño la compañía de una mujer.
- Bugün ne kadar güzel olduğunuzu söylemeliyim
Y permítame decirle lo hermosa que está hoy.
Lunden'i terk etmek için ne kadar istiyorsunuz?
¿ Cuánto... por irse de Lunden?
Ne kadar çok adamımız olursa başarı ihtimali o kadar yükselir.
Entre más hombres tengamos, más grande será la oportunidad de éxito.
Pigme kabilesi kesik kafanın içini doldurur. Kişi ne kadar önemliyse, o kadar intikam ruhu vardır.
Podría llevarte a la escena, Crane, pero no a un pequeño ejército.
Bunun için ne kadar bekledin.
¡ No! ¡ No! Las historias secretas fueron muy claras.
- Elbette. Senin ve oğlanın benim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun.
Sabes cuándo significan para mí el muchacho y tú.
- Ne kadar naziksin Edgar.
Eso es muy gentil, Edgar.
Baksana ne kadar büyük ve parlak.
Mira cuán grande y brillante...
Onları zorlamak için ne kadar çaba sarf edersen et seni sevmeyecekler.
Nunca te amarán no importa lo duro que lo intentes.
Ne kadar kaba olursa olsun hep gerçeği söyledin.
Siempre dijiste tu verdad, sin importan cuán mala sea.
Ama elimde kalan ne kadar yakıt varsa, buyur al.
Pero puedes tomar la gasolina que tenga.
Gerçekte ne kadar kötü biri olduğunu söylemem mi?
¿ Que te diga lo malo que eres en realidad?
Tamamen kapatılsın. Bu mesele bitene kadar kimse ne içeri girecek ne de dışarı çıkacak.
Quiero un cierre completo, no entra ni sale nadie hasta que esté todo listo.
Tanrım ne kadar güzelleşmişsin.
¡ Vaya! Cómo has florecido.
Gerçekten ne kadar güçlü olduğunu görelim bakalım.
Ahora, veamos realmente lo fuerte que eres.
Ne kadar içtin?
¿ Cuánto tienes que beber?
Kendinizi ne kadar cezalandırdığınızın önemi yok, çünki bu hiçbirşeyi değitirmeyecek.
No importa cuánto te mortifiques, nada va a cambiar.
Praimfaya'ya yaklaşmak daha az müttefik göreceğiz anlamına geliyor, seninkilere inancın ne kadar?
Cuanto más nos acercamos a Praimfaya, menos parecen significar las alianzas. ¿ Cuánta fe tienes en las tuyas?
Ne kadar süreliğine?
¿ Por cuánto tiempo?
Daha ne kadar sürecekmiş?
¿ Cuánto más tardarán?
Ben olaya farklı yaklaşabilirdim ama başkan olduğumdan beri aşırı baskı altında ölüm kalım kararı vermenin ne kadar zor olduğunu öğrendim.
Puede que yo lo hubiera manejado de otra forma. Pero si hay una cosa que he aprendido desde que me convertí en presidente, es qué difícil es tomar decisiones de vida o muerte bajo presión extrema.
Araçların hedeflerine ulaşmaları ne kadar sürer?
¿ Cuánto tiempo hasta que los cazas alcancen su objetivo?
Ne kadar kalmayı planlıyorsun?
¿ Cuánto tiempo planeas quedarte?
Bu sorun her ne kadar kutuplaştırıcı olsa da Amerikalıların yüzde 84'ü taramaların sıkılaştırılmasından yana.
Y aunque este tema está polarizando en algún aspecto, el 84 % de los estadounidenses creen en las verificaciones de antecedentes más enérgicas.
Başkan'ın ne kadar ikna edici olabildiğine bağlı.
Eso depende de lo persuasivo que el Presidente este dispuesto a ponerse.
Görüşmeyeli ne kadar oldu?
¿ Cuánto tiempo ha pasado?
Ne kadar teşekkür etsem az.
No puedo agradecerte lo suficiente.
Saat ne kadar geç olmuş.
¿ Ya es esa hora?
Böyle programları mümkün kılan sanat burslarına ne kadar aşinasın?
¿ Cómo de familiarizada estás con las becas federales de arte que posibilitan esos programas?
Kongre bu bursu ne kadar sürede tekrar onayabilir?
¿ Cómo de rápido crees que podemos hacer que el Congreso vuelva a autorizar la beca?
Seni içeri sokmamı isteyecek kadar önemli olan ne?
¿ Qué era tan importante para necesitar un pase de seguridad?
Bunu o kadar sevdin ki ne bir anlaşma yapabildin ne de bir ilerleme sağlayabildin.
Te gustaba tanto que no podías hacer un trato ni sacar nada adelante.
- Bu adamı ne kadar iyi tanıyorsun?
¿ Conoces bien a este tío?
Ne kadar erken söylersen o kadar iyi.
¿ Dónde viste éste, cariño?
Aslında ona hayranlığın için seni takdir edecek kadar gördüm, Üstat Wells. Bu metal disk, onunla ne bağlantısı var?
¿ Veo signos del código Hermético?
Edgar en son ne zaman bu kadar lezzetli bir şey tattığımı anımsamıyorum.
Edgar, no recuerdo la última vez que probé algo tan bueno.
O yüzden tekrar soruyorum, hatırlayabildiğin kadarıyla bize bu dosya hakkında ne söyleyebilirsin?
Así que deje que le vuelva a preguntar. Haciendo la mejor de las memorias, ¿ qué nos puede decir sobre este archivo?
- Ne kadar süredir peşimdesin?
¿ Cuánto tiempo llevas siguiéndome?
Herkes bu hususta ne kadar çalıştığınızı biliyor.
Todos los de esta sala saben lo duro que ha trabajado en esto, señor presidente, pero en interés de todos los involucrados,
ne kadar güzelsin 38
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar kalacaksınız 33
ne kadar güzel 390
ne kadar harika 35
ne kadar paran var 51
ne kadar tatlısın 25
ne kadar istiyorsun 126
ne kadar tatlı 35
ne kadar güzel bir gün 19
ne kadar iyi 34
ne kadar kalacaksınız 33