English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ P ] / Parayı getir

Parayı getir Çeviri İspanyolca

205 parallel translation
Zırvalamayı kes de parayı getir.
El dinero es nuestro. A la mierda. Dame ese dinero y no jodas.
Koş parayı getir.
Vaya por el dinero.
Dostları boş ver, parayı getir.
Déjese de amigos y mande el dinero.
Parayı getir, çocuk.
Mira, los botones de latón no te convierten en el general Grant.
Parayı getir.
Saca nuestro dinero.
- Hadi çabuk! Git parayı getir.
- Rápido, ve a por el dinero.
Parayı getir.
Ve a buscarlo.
Ben burada beklerim. Sen de parayı getir.
Yo esperaré aquí y usted me traerá el dinero.
Sen sadece parayı getir.
Usted traiga el dinero.
Sen parayı getir, ben de sandalyeleri.
Tú traerás el dinero, yo traeré las sillas.
Gel ve bize parayı getir.
Ven y tráenos el dinero.
Gösteriden önce bana parayı getir. Danny, kes şunu.
Ten el dinero listo antes de la función.
Baba lütfen parayı getir, lütfen!
¡ Papá, por favor trae el dinero! ¡ Por favor!
Clyde, git parayı getir.
Clyde, ve por el dinero.
Parayı getir.
Traigan el dinero.
Sen parayı getir.
Lleva el dinero.
Parayı getir.
El dinero.
Önce parayı getir.
Primero trae el dinero.
Parayı getir.
Traiga el dinero.
Monty, parayı getir bakalım...
Monty, consigan el dinero.
- Parayı getir, pislik.
- Danos el dinero, maldito.
Sen! Git kasadan parayı getir!
Usted, traiga el dinero de la caja.
Git parayı getir 12 Caddeyle Hudson'ın köşesinde bir ambar var
Trae el dinero y cerramos el trato. Hay un almacén en la 12 y Hudson. Ahí te estaré esperando.
Lulu, parayı getir.
Lulu, trae el dinero en efectivo.
- Git de parayı getir.
- Venga el dinero.
Bana parayı getir.
Traiga el dinero.
Al bu parayı ve resimleri getir.
Toma este dinero. Y tráenos las fotos.
Mutlaka orada ol, parayı da getir.
Le espero ahí con la pasta.
Yalnızca parayı buraya getir. "
La cuestión es que llegue el dinero. "
Parayı nakit olarak getir.
Tráeme el dinero en efectivo.
Parayı yarın geceye kadar mekanıma getir yoksa senden, eski karından, çocuğundan alırım.
Tráeme el dinero a casa mañana a la noche... o te lo iré a pedir a ti o a tu ex esposa o a tu hija.
Sen yemeğin kalanını getir. Ben de dükkana gidip parayı alayım!
UD. traiga el resto de la comida, y yo iré a la tienda y traere el dinero!
Hadi, getir parayı.
Vamos, trae el dinero.
O yüzden bu parayı al ve ona giyecek yeni bir şeyler getir.
Así que toma esto y ve a comprarle ropas nuevas.
Sadece acele et ve parayı ona getir.
Apresúrate y dáselos.
Parayı doğruca eve getir.
Trae el dinero de vuelta a casa.
O zaman... tüm parayı cumartesi getir.
Entonces... todo el dinero para el sábado.
Parayı topla, A. Massey'nin resmini getir.
Reúna el dinero. Traiga la foto de A. Massey.
Parayı bana getir.
Confío en que me los devuelvas.
Eve gidip çaldığın parayı al ve bana getir.
Ve a tu casa, y trae el dinero que robaste.
- Getir. Parayı sana koyacağım.
- Apostaré por ti.
Peki. Getir parayı al çocuğu.
De acuerdo, trae el dinero y tendrás al chico.
Parayı da getir!
Trae dinero.
Ö parayı bu akşam saat yedide buraya getir. Bak Casy bir anlaşma yapalım.
¿ Cierto?
Ben parayı yanında getir demiştim
- Le dije que lo trajera.
Sen sadece Bondi'ye git. Kıza parayı bırak. - Sonra arabayı geri getir.
Ve a Bondi, pásale el dinero a la mina y vuelve con el auto, ¿ Ok?
Buraya gelip beni al ve parayı da getir.
Ven a buscarme y trae el dinero.
Parayı yanında getir. Yoldayız.
Reúne el dinero, estamos de camino.
" Bayan Crock, parayı saat onda nakit olarak Üç Nehir Stadyumuna getir.
"Lleve el dinero en efectivo al estadio, a las 10 pm".
İki saat içinde parayı benim oraya getir.
Trae el dinero a mi casa en dos horas.
Charleston ile 3. caddenin oraya üç saat içinde iki milyon dolar getir yoksa karın ölür parayı alırken beni durdurursanız kadın yine ölür
Traiga $ 2 millones de a cien a Charleston y la tercera en tres horas o su esposa muere Párenme de tomar el dinero ella todavía muere

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]