Satılık değil Çeviri İspanyolca
548 parallel translation
Amma velakin, satılık değil o.
- Sin embargo, no está a la venta.
Şimdilik satılık değil.
No está a la venta en este momento.
Ama benim kocam satılık değil.
Mi marido no está en venta.
Üzgünüm Bay Walker, ama tablo artık satılık değil.
Lo siento, señor Walker, la pintura ya no está en venta.
- Şey, aslında, onlar satılık değil.
Pero ésos no están en venta.
- Satılık değil.
- No está en venta.
- Hiçbir fiyata satılık değil.
- No se vende a ningún precio.
Onu konuşmaya başlamak zorunda değilsiniz çünkü bu fikir satılık değil.
No tiene que convencerme porque la idea no está a la venta.
Onlar satılık değil.
No están en venta.
- Satılık değil mi bunlar?
- ¿ Está a la venta?
Satılık değil. - Bir şey mi hatırlatıyor?
Ese no, me gusta mucho ese cuadro.
Normal olarak, satılık değil.
Naturalmente, no se vende.
Maalesef yiyeceğimiz satılık değil.
- La comida no está a la venta.
O satılık değil.
No está en venta.
Topraklarım satılık değil.
Mi rancho no está en venta.
Bu evin onuru satılık değil.
El honor de esta casa no está en venta.
- O da satılık değil.
- Me temo que no está a la venta, tampoco.
Biliyorsun, o bizim mücevherlerimizden biri. Maalesef, yine de satılık değil.
Es una de nuestras joyas pero por desgracia no está en venta.
Satılık değil.
No se halla a la venta.
- O satılık değil.
No, no, dame esa botella.
- O satılık değil.
Eso no.
Hayır. Oradaki satılık değil.
Ese alazán no está en venta.
Oh, özür dilerim. Bu satılık değil.
Lo siento, esta no se vende.
Scusi, sinyora, ama bunlar satılık değil ( Scusi = üzgünüm )
Scusi, signorina, pero no está en venta.
- Hayır, satılık değil.
- No está en venta.
Atlar satılık değil.
Los caballos no están a la venta.
Bu at satılık değil.
Este caballo no está en venta.
Satılık değil çünkü.
No está en venta.
- Señor, satılık değil.
- Señor, no está en venta.
Satılık değil!
¡ No está en venta!
Bakın bayım, hisselerim satılık değil.
Mire, ese material no está en venta.
Şu hisseler, Bay Davis, satılık değil.
El material, Sr. Davis, no está en venta.
Bu çok kötü, çünkü hisselerim satılık değil.
Es una lástima, porque el material no está en venta.
- Çiftlik satılık değil.
- El rancho no está en venta.
Satılık değil, tamam anladım.
No está en venta.
- Taş satılık değil.
- La piedra no está a la venta.
- Bu ev satılık değil!
Esta casa no está en venta.
Ayrıca o satılık değil.
Y a este no lo vendo.
Eğer bizim Blue'dan bahsediyorsan, o satılık değil.
Si te refieres al viejo Blue, no está en venta.
Satılık değil, o kadar.
No está en venta y se acabó.
Kanun satılık değil.
La Ley no está en venta.
- Satılık değil Bay Olsen.
No está en venta, señor.
Satılık değil, dünyada olmaz.
No está a la venta a ningún precio.
Satılık değil.
No está en venta.
Satılık, değil mi?
- Está a la venta, ¿ no?
Ama satılık değil. - Neden?
- ¿ Por qué no?
Ondan söz ediyorduk. Hala satılık, değil mi?
Io hemos pensado y ¿ sigue en venta?
daha aşağı olmaz... satılık iyi bir çocuk... alın sizin olsun... sadece 1.000 peni, hiçbir şey değil... dört gineden az dedim yedi gineden bu fiyata indirdim...
"Eso sobre poco " Buen chico " Chico en venta
- Ancak benim 3000 baş satılık hayvanım var, 500 değil.
Pues, yo vendo 3000. No 500.
Söylesene, satılık bir at var, değil mi?
¿ Fuerte Holman? ¿ Y está muy lejos?
Benim saatim satılık, fakat kimse satın almak için istekli değil.
Mi reloj está en venta, pero parece que nadie quiere comprarlo.
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66