Seçeneğin yok Çeviri İspanyolca
656 parallel translation
Başka seçeneğin yok.
No hay otra elección.
Her halükarda çok fazla bir seçeneğin yok.
De todos modos, no tienes opción.
Senin pek fazla seçeneğin yok Calypso.
Tú no tienes elección, Calypso.
Zaten fazla seçeneğin yok.
De todas formas, no tienes otra salida.
Seçeneğin yok.
No tienes opción.
Başka seçeneğin yok.
No a menos que no haya otra salida.
- Korkarım başka seçeneğin yok.
Soy dueño...
Seçeneğin yok ki.
No tiene elección.
Evet, sürünüyorsun. Seçeneğin yok.
No tienes elección.
Başka seçeneğin yok.
No tienes otra opción.
Başka seçeneğin yok Olympia, bunu anla.
Que sepas que es el único modo, Olympia.
Madeline, başka seçeneğin yok.
No tienes opción.
Fazla seçeneğin yok.
- ¡ Aquí todos se visten así!
Başka seçeneğin yok.
No le queda otra opción.
Gerçekten fazla seçeneğin yok.
Realmente no tiene alternativa.
- Başka seçeneğin yok.
- Es la única alternativa.
- Korkarım bir seçeneğin yok.
- No tiene alternativa.
Başka bir seçeneğin yok.
No tenemos elección. Nos tiene pillados.
Beni seviyorsan başka seçeneğin yok.
Si me amas, no veo otra posibilidad.
Her halükarda hiç seçeneğin yok, biliyorsun.
No tienes elección de todas maneras, ya lo sabes.
Ama başka seçeneğin yok.
Pero no tienes otra alternativa.
Fazla seçeneğin yok Harold.
No tiene muchas opciones, Harold.
- Fazla seçeneğin yok.
- Temo que no puedes elegir.
Zaten seçeneğin yok.
Bueno, no tienes opciones.
Ama seçeneğin yok, aynı benim gibi!
¡ Y tú, al igual que yo, no tienes a dónde ir!
Seçeneğin yok.
No tiene opción
Başka seçeneğin yok.
No tienes elección.
Billy, sana karşı her zaman açık olmuşumdur. Açıkçası pek fazla seçeneğin yok.
Billy, siempre he sido directo contigo, no tienes muchas opciones
Başka seçeneğin yok dedim ya Sam.
Dije que no les queda otra opción, Sam.
Başka seçeneğin yok.
No tiene elección.
Başka seçeneğin yok, ha?
No tenías opción, ¡ Alejate!
- Başka seçeneğin yok, Marty.
- No tienes alternativa.
Pek seçeneğin yok.
No tienes oportunidad.
Ama görünüşe göre başka seçeneğin yok işte, hadi bakalım!
Así que parece que no tienes elección. Vamos.
- Çok fazla seçeneğin yok.
En este asunto no hay muchas opciones,
Başka seçeneğin yok genç öğrencim.
No hay escapatoria posible mi joven aprendiz.
Başka seçeneğin yok.
No te queda otra alternativa.
Başka seçeneğin yok dostum.
No tiene elección, amigo.
Bir keresinde onu reddettin ama bu kez başka seçeneğin yok.
La rechazaste una vez, pero esta vez no tienes elección.
Başka seçeneğin yok.
No tienes salida.
Korkarım ki, başka bir seçeneğin yok.
- No tiene opción.
Başka seçeneğin yok.
¡ No tienes alternativa!
Seçeneğin yok.
No hay otra.
Seçeneğin yok!
¡ No hay otra solución!
- Başka seçeneğin yok.
- No tienes alternativa.
Seçeneğin yok.
- No tiene opción.
Ama bu konuda başka seçeneğin yok.
Pero no tienes elección.
- Başka seçeneğin yok.
- No tienes elección.
- O halde seçeneğin yok.
- No tiene alternativa.
- Seçeneğin mi yok?
- ¿ No tiene?
- Seçeneğin yok.
- No tienes opción.
yoko 23
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yokohama 35
yok artık 174
yokum 65
yok ya 124
yoksa 930
yok öyle bir şey 68
yoksa sen 40
yok ol 36
yok mu 410
yoksa ben 17
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yok ki 29
yok daha neler 57
yoktur 42
yok birşey 158
yok canım 523
yoksa ne olur 26
yok bişey 18
yok oldu 57
yok bir şey 967
yoktu 131
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65
yok musun 43
yoksa ne 75
yok et 47
yok yahu 26
yoksa seni öldürürüm 37
yoksa o 24
yok etmek 16
yok hayır 73
yok efendim 65