English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Silah

Silah Çeviri İspanyolca

78,224 parallel translation
Kim tek mermili silah taşır ki?
¿ Quién coño lleva un arma con una bala?
Depoda silah var her türlü kaçak mal var.
No os metáis con él. Tiene armas en la bodega, toda clase de contrabando.
Ve onu tehdit edip etmemem ki bunu yapmak istemiyorum tamamen, o silahı indirip indirmemene bağlı.
Y que tenga o no que amenazarle... Lo cuál espero no tener que hacer... Depende completamente de que bajes el arma.
Ve onu tehdit edip etmemem ki bunu yapmak istemiyorum tamamen, o silahı indirip indirmemene bağlı.
Y que tenga o no que amenazarle depende completamente de que bajes el arma.
O şey canlı bir silah, bir öldürme makinesi.
Esa cosa es un arma viviente, es una máquina asesina.
Silahıma ulaşabilirsem...
Si llegara hasta mi arma...
- Bana silahı ver.
Dame el arma.
Prax güvenlik kilidini devreden çıkardığımda silah haznesi kapanmaya çalışacağından onu manuel olarak açık tutmak zorundayım.
Prax, cuando desconecte el seguro, el compartimiento intentará volver a cerrarse, así que tengo que mantenerlo abierto manualmente.
Silahlar, raylı toplar, nükleer bombalar hiçbir silah barış getirmez.
Cañones de riel. Bombas nucleares. Ningún arma trae paz.
İyi ile kötüden ideal birlikteliği, kusursuz silahı çıkarmak için.
Para crear el arma perfecta, el matrimonio ideal del bien y el mal.
En ölümcül silahın olduğum için mi?
¿ Porque soy tu arma definitiva?
Bir kitle imha silahı için garip bir isim.
Simon, no vamos a dejar que la active. Haré lo que sea necesario.
Tamam, onlarda lazer silahı var ama sizin de süper güçleriniz olmamalı mı?
Es decir, claro, tienen pistolas láser, ¿ pero no - se supone que tenéis superpoderes?
Casusluk, cinayet, federal hapishaneden kaçma ve kitle imha silahı çalmaya teşebbüsten aleyhinde askeri dava açıldı.
Y se enfrenta a un consejo de guerra por espionaje, asesinato, escapar de una prisión federal e intento de robo de un arma de destrucción masiva.
Çoğunu. Silah ve mermiler hala uçakta.
Las armas y las municiones todavía están en el avión.
Silah sesi duyduğuna emin misin?
¿ Estás seguro que escuchaste un disparo? Muy seguro.
O neden silah alıyor da ben alamıyorum?
¿ Por qué él obtuvo un arma y yo no?
Sadece bir silah dedik ya.
Solo un arma, es lo que te digo.
Silah mevzusunu takma dostum.
Y no te preocupes por el arma, compañero.
Bay Chase bu yeni ve güzel silahı verdi bana.
El Sr. Chase me dio esta nueva...
Silahı kafasına daya.
Ponle un arma en la cabeza.
Cinayet silahının üstünde Martha Johnson'ın ve Kyle'ın dışında başka bir DNA varmış.
Hubo otro ADN en el arma del crimen aparte del de Martha Johnson y Kyle.
Ama Kyle'ın yanı sıra, cinayet silahında başka bir DNA daha varmış.
Pero había más ADN en el arma homicida, además del de Kyle.
Cinayet silahında başka bir DNA daha varmış.
Había otro ADN en el arma homicida.
Ama iyi haber şu ki, cinayet silahının üzerinde bir eşleşme bulduk.
Pero la buena noticia es que encontramos una coincidencia con el ADN del arma homicida.
Ve dinle, Troy'un DNA'sı Kyle'ın ki gibi sıradan bir şekilde o cinayet silahına bulaşmış olabilir.
Y escucha, el ADN de Troy pudo resultar en el arma homicida de la misma forma que el de Kyle, ¿ bueno?
Silahı gördün.
Viste el arma.
Yani, Nick kafana bir silah dayadı.
Quiero decir, Nick te apuntó con un arma en la cabeza.
Çığlık atmak, senin en önemli savunma silahındır aşkım.
Gritar es tu mejor defensa, mi amor.
Ona silahını elinden bıraktırdın.
Lograste que bajara el arma.
Ekibe katılırken yabancı bir ülkede nükleer silah anlaşması durduracağımı düşünmüyordum.
Cuando me apunté, no pensé que evitaría una venta de armas nucleares en un país extranjero.
O da karşılığında iyilik isteyince kafasına silah mı dayadın?
Él te pidió favor a cambio ¿ y, en vez de eso, le apuntas con un arma?
Güvenlik ekibin zanlının ilk silahını attığını söyledi.
Tu jefe de seguridad dijo que el tirador dejó tirada su arma principal.
Demek istediğim senin gibi birinin silah taşıması yasadışı.
Mi punto es que es ilegal que alguien como tú porte un arma de fuego.
Ama buna rağmen silah edinmesi çok kolay. "Yine mi kullanıyorsun" mu?
Pero es muy fácil comprar una. ¿ Qué si estoy drogándome de nuevo?
Onu takip etmek yerine saldırı silahını takip etseydik?
¿ Qué tal si en vez de rastrearlo a él rastreamos el arma que usó en el asalto?
Girebileceğim bir silah sahipleri veritabanı yok.
No hay ninguna base de datos que registre porte de armas que pueda revisar de todos modos.
Yaşama hakkımı tehdit etmedikçe silah taşıman benim için sorun değil tabii.
No tengo problemas con tu derecho a portar armas en tanto no entre en conflicto como mi derecho a, ya sabes, vivir.
Biz de silahı kullanarak saldırganı tespit etmeye çalıştık fakat sonrasında kontrollü silahlanma muhabbetinden dolayı biraz dikkatimiz dağıldı.
Tratamos de rastrear al tirador usando el arma, pero nos distrajimos de nuevo con nuestro debate sobre el control de porte de armas.
- Silah suistimali muhabbeti.
Debate sobre violenta con armas.
Adamların aynen bu silahı kullanıyor.
Tus chicos usan exactamente este tipo de arma.
Aramızdaki tek fark benim daha etkili bir silah kullanmam.
Y la única diferencia entre los dos es que yo uso un arma más eficiente.
- Star City Silah Tescili.
El registro de porte de armas de Star City.
Olayı nereye çektiğini biliyorum ama yıllar boyu federallerin ağır silah yasağı vardı ve hiçbir işe yaramadı.
Mira, ya sé a dónde quieres ir con esto pero los federales pusieron una restricción con las armas de asalto desde hace años y no sirvió de nada.
Ama kötü adamların silahı varsa bende de olur. Bastır Dogs! Bastır Dogs!
Pero si los malos tienen sus armas, yo también voy por las mías.
Star City Silah Tescili ile ilgili sizin yönetimizin tutumu nedir?
¿ Cuál es la posición de su administración respecto al registro de armas en Star City?
Bir önceki silah kontrol tüzüğünde adı geçen tüm belediye meclis ayanı, üyesi ve topluluk liderinin adını istiyorum.
Cada funcionario, concejal y líder comunitario que haya estado involucrado en la anterior ordenanza de control de armas, los quiero aquí.
Mesele güvenlik ve emniyet meselesi. Silah sahibi olan, olmayan herkesin emniyet ve güvenliği meselesi.
Esto debería ser sobre protección y seguridad... la confianza y la seguridad de todos tanto si tienen un arma como si no.
Gözlerimi her kapattığımda silahı görüyorum.
Cada vez que cierro mis ojos, veo el arma.
Çünkü silahım olsaydı karım şu an hayatta olurdu.
Porque si hubiera tenido mi arma en ese entonces, mi esposa todavía seguiría con vida.
Ayrıca bundan sadece silah malikleri etkilenmeyecek.
Sabe, y no son solo los duenos los que serán afectados.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]