English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ S ] / Silahın nerede

Silahın nerede Çeviri İspanyolca

260 parallel translation
- Silahın nerede?
- ¿ Dónde está su revólver?
- Silahın nerede?
- ¿ Y tu pistola?
- Silahın nerede senin?
¿ Y tu pistola?
Silahın nerede, sheriff?
¿ Dónde está su pistola?
- Silahın nerede? - Ben aldım.
Ten cuidado del sheriff, Pete...
Öyleyse silahın nerede?
¿ Y el revólver?
- Silahın nerede?
- ¿ Dónde llevas la pistola?
Silahın nerede?
¿ Dónde está tu pistola?
- Silahın nerede, asker?
- ¿ Dónde está tu arma, soldado?
Silahın nerede?
- ¿ Dónde está tu arma?
- Silahın nerede?
- ¿ Dónde tienes el revólver?
- Silahın nerede?
- ¿ Dónde está el revólver?
Silahın nerede, Clyde?
¿ Y tu pistola, Clyde?
Silahın nerede?
¿ La pistola?
- Silahın nerede olduğunu unutma. - Sağ taraf, kaburgaların ortası.
en medio de las costillas.
- Lanet silahın nerede Danny?
- ¿ Dónde está tu arma, Danny?
- Lanet silahın nerede?
- ¿ Dónde está tu maldita arma?
Silahın nerede Danny?
¿ Dónde está tu arma, Danny?
- Silahsızım. - Peki silahın nerede?
¿ Una pistola?
Evet, senin silahın nerede?
Bueno, ¿ y el fusil?
Eğer sen ateş ettiysen, silahın nerede?
Si me disparaste, ¿ dónde está tu arma?
Silahın nerede?
¿ Dónde está tu arma?
Silahın nerede?
¿ Dónde está su pistola?
Silahın nerede?
- Qué? Y mi pistola?
Silahın nerede?
¿ Y tu pistola?
Silahın nerede?
¿ Donde está la pistola?
Gizli silahın nerede?
¿ Dónde está esa arma secreta?
Seri numarası 0876B olan beylik silahın nerede?
Dónde está el revólver designado a ti, número de serie 0876B?
Eğer sen polissen, silahın nerede?
Si es un policía, ¿ En dónde está su arma?
- Peki silahın nerede?
- Bueno, donde esta tu estandar?
Silahın nerede?
- ¿ Dónde está su pistola?
Silahın nerede?
- Claro. ¿ Dónde está tu arma?
Silahın nerede... tabancan?
¿ Y tu pistola? ¿ Dónde está?
Silah, altın torbası ve Ed Carter soyulurken nerede olduğun.
La pistola, la bolsa de oro en polvo y dónde estabas cuando atracaron la oficina de Ed Carter.
Bay Wilde'a silah ve cephanenin nerede saklandığını sorun.
Diga al Sr. Wilde que preparen las armas y municiones.
Hitler'e ordularını yeniden oluşturması için yardım eden....... ve silah satışlarından büyük kârlar elde eden....... Amerikan sanayicilerinin sorumluluğu nerede?
¿ Dónde está la responsabilidad de los industriales americanos que ayudaron a Hitler a reconstruir su arsenal, y se beneficiaron de ese rearme?
Fantomas geldiğinde, anahtara basacaksınız ve... Kırmızı lamba yanıyor! Çabuk, silahım nerede?
Cuando Fantomas aparezca, apretarás el botón, la lámpara se iluminará y lo tendremos!
Ama bir silahın yok. Tüfeğin nerede?
- Eso es lo que es, ¿ no?
Rahip, üstünüzde bol miktarda kumaş var. Silahınız nerede?
Está hecho todo un mercenario, padre. ¿ Dónde tiene el arma?
Silah taşıyıcın nerede?
¿ Dónde está tu porta armas?
Silahınızı nerede bulacağınızı merak ediyorum Monsieur.
Me pregunto dónde estará su revólver, monsieur Scaramanga.
- Silahını nerede taşıyorsun?
- ¿ Dónde tienes el arma?
- Carl'ın silahı vardı. Silah nerede?
- Carl tenía un arma. ¿ Dónde está su arma?
Silahın nerede?
- ¿ Dónde está tu pistola?
Dr. Flammond'ı nerede tuttuklarını bilmiyoruz. Tek bildiğimiz, onu yeni bir silah yapmaya zorladıkları.
No sabemos adonde tienen al Dr. Flammond... sólo sabemos que lo están forzando a construir una nueva arma.
- Nerede silahın?
- ¿ Dónde está el fusil?
Silahınız nerede, yüzbaşı?
¿ Dónde está tu pistola, capitán?
Sarah, silahın nerede olduğunu biliyorsun. Ben dönene kadar içeride kalın.
Toma la pistola, quédate dentro hasta que yo vuelva.
Onu vurmak için kullandığın silah nerede?
- ¿ Y la pistola que usaste para matarla?
Silahın bugün nerede olduğunu biliyor musunuz?
¿ No sabe dónde está ese rifle?
Onu vurmak için kullandığın silah nerede?
- ¿ Y la pistola que usaste?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]