Siz değil Çeviri İspanyolca
4,717 parallel translation
O akşam Gürültücü Köpek'te tüm bara içki ısmarlayan siz değil miydiniz?
¿ No estaba en el bar esa noche... Sí.
Hayır hayır, siz değil.
No, no, ustedes.
Tüfeği ateşleyen siz değil miydiniz?
¿ Entonces ustedes no hicieron esos disparos?
- Onu siz öldürdünüz, değil mi?
Usted lo asesinó, ¿ no?
Siz de kardeşinizin katiline aynı terapiyi uyguladınız değil mi?
Usted hizo lo mismo... con el culpable que asesinó a su hermano, ¿ cierto?
Siz gerçek Madeline'siniz, değil mi?
- Usted es Madeline, ¿ no?
Tanık X, siz Erdoğan davasındaki Güvenlik Birimi'nin Operasyon Şefisiniz, değil mi?
Testigo X, ¿ usted es la Jefa de Operaciones del Servicio de Seguridad del caso Erdogan?
Siz avukatlar şüpheye bayılıyorsunuz, değil mi?
A ustedes, los abogados les encantan sus dudas, ¿ no?
"Houston ki... buradaki mevzuu siz de fark etmiş olmalısınız aynı zamanda Bomba'nın da yazarı ilk Broadway özel gösterimine kadar ki günlerini 45'inci Caddedeki Lily Hayes'de değil de, şehir merkezinde MTW'nun bodrum katında İnfaz Listesine uzmanlığını sunarak geçirdi."
"Houston, que es... y no parece una coincidencia... también la escritora de" La Sensación ", ha pasado los días que preceden a su primer preestreno en Broadway no en el Lily Hayes de la calle 45, sino en el centro... en el sótano de MTW, prestando su mano experta a "Hit List".
Bunu siz soruşturmuştunuz, değil mi?
Usted lo investigó, ¿ verdad?
Fakat ikimiz de biliyoruz ki ceza alan ben değil, siz olursunuz.
Pero los dos sabemos que será usted y no yo quien recibirá el castigo.
- Siz resmen ayrılmadınız, değil mi? - Kapa çeneni.
Nunca terminaron oficialmente, o si?
Siz iki zavalli ile Aglayan Kaya'ya gidecegim, daha öteye degil. 00 : 36 : 03,297 - - 00 : 36 : 07,747 Bu bana dusen kismi, sonrasinda Keltusun rahibeleri beni bu sembolden kurtaracak.
Pero irá contigo dos tontos a Bloody Piedra y sólo hasta ahora.
Zaten siz doğulular buna yatkınsınız, değil mi?
A ustedes los londinenses les gusta eso, ¿ no?
Hey siz, onlar oyuncak değil.
Oigan, estos no son juguetes.
Siz Kuzeydensiniz değil mi?
¿ Así que eres del Norte, verdad?
Siz de açsınız değil mi çocuklar?
Ustedes también tienen hambre, ¿ no?
Omar'ın tutuklandığı gece, siz onunla beraberdiniz, değil mi?
La noche que Omar fue arrestado, estaba con él, ¿ verdad?
Siz Tanri'nin adamlari degil misiniz?
Ninguno del pueblo de Dios.
O zaman siz fiyatını bilmiyorsunuz, değil mi?
Así que no saben cuánto cuesta, ¿ o sí? No, no, no, no, no, no, no, no, no, sí sabemos.
Siz tehlikeyi önemsemiyorsunuz, değil mi?
Ustedes no les importa el peligro, ¿ no?
Siz bir çiftsiniz Gay değil mi?
Usted es una pareja. Usted es gay, ¿ verdad?
Siz onun gibi değilsiniz, değil mi?
Tú no eres como él, ¿ verdad?
- Siz ev arkadaşıydınız, değil mi?
- Eres la compañera de piso, ¿ verdad?
Siz polisler sadece zayıf değil beş para atmezsiniz.
Es por eso que tolero tu tono.
- Siz ayrıldınız, değil mi?
Vosotros habéis roto, ¿ no?
- Siz kral kobralar, değil mi?
- - Cobras reales, Cierto?
- Siz ne değil, kaltak?
- Gator! - - No que, puta?
Bu kadar gazete satacak bir haber almayı umarak değil. - Sonra kapıdan siz girdiniz.
No esperaba escribir mucho sobre eso..... y entonces usted entró.
- Siz rahiplerin görünüşü iyi değil.
- Es una pena que está vestido como sacerdotes.
Yoksa siz şey mi yapıyordunuz, yapıyordunuz değil mi?
¡ Oh! ¿ Le estaban dando al tema, no es cierto?
- Siz de geliyorsunuz, değil mi?
- ¿ Ustedes van a venir, no?
- Turneye siz de geliyorsunuz, değil mi?
- ¿ Vosotros venís a la gira también?
Siz psikologsunuz degil mi?
¿ Usted es psicóloga?
Siz birbirinizi tanıyorsunuz, değil mi?
Uds. ya se conocen, ¿ no es así?
Siz o'sunuz, değil mi?
Eres él, ¿ no?
Siz sadece bir suçluyu değil Japon polisini koruyacaksınız.
No están sólo protegiendo a un criminal sino también a la misma policía japonesa.
Siz ikiniz sen kenara çekildiğinden beri hiç görüşmediniz değil mi, Jeannieciğim? - Ben...
Pero ustedes no se han estado viendo desde que fuiste apartada, ¿ lo has hecho, Jeannie judiita?
Siz hasta değil misiniz?
Porque usted no...
Siz ikiniz kendinizinkini planlıyordunuz değil mi?
.. ustedes dos planeaban su casamiento, ¿ cierto?
Siz insanlar böyle söylersiniz, değil mi?
Eso es lo que dicen ustedes los humanos, ¿ no?
Siz dünyanın en iyi arkeologları değil misiniz.
Usted tiene algunos arqueólogos deliciosos.
Bekleyin, siz şu anda Hindistan'da değil misiniz?
Espera, ¿ no estaba en la India?
- Kız kardeşimi mezardan çıkaranlar siz misiniz? Yaptğınız insana öldüğünde olanlardan daha kötü bir şey miydi? Umrumda değil.
¿ Ustedes son los que excavaron a mi hermana?
Siz personel şefimiz değil misiniz?
Usted es el Jefe de Equipo, ¿ verdad?
Siz Kelly Stoke değil misiniz?
¿ No es usted Kelly Stoke?
Siz polisin de avukatı değil misiniz?
¿ O es que no usted no aboga por la policía?
Ama siz gerçek eziklerdiniz değil mi?
Sabes, ustedes eran las perdedoras de verdad ¿ no lo creen así?
Affedersiniz... Siz bir aktörsünüz, değil mi? Evet.
- Disculpa... ¿ tu eres actor, cierto?
- Siz komşusunuz, değil mi?
- Tú eres el vecino, ¿ no?
Siz Dave ve Jessica'sınız, değil mi?
Es Dave y Jessica, ¿ no?
siz değilsiniz 19
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi efendim 66
değildim 75