Siz ne dersiniz Çeviri İspanyolca
308 parallel translation
Siz ne dersiniz binbaşı?
¿ Vd. que opina, mayor?
- Siz ne dersiniz?
¿ Qué dice, señor?
Siz ne dersiniz Bay Poppins?
¿ Qué idea es ésa, Sr. Poppins?
- Siz ne dersiniz Bay Corneille?
- ¿ Qué opina, don Corneille?
Bayan Elizabeth... yeterince gülmediğimi düşünüyor, siz ne dersiniz?
Dígame, Srta. Bingley la Srta. Elizabeth dice que yo no me río lo suficiente.
Siz ne dersiniz, bayan?
¿ Qué le parece, señora?
Siz ne dersiniz müfettiş bey?
¿ Qué me dice, inspector?
Siz ne dersiniz?
¿ Podéis negar todo esto?
Bana uyar, siz ne dersiniz çocuklar?
Me parece bien. ¿ Y ustedes?
Siz ne dersiniz Bay Everett?
¿ Qué opina, Sr. Everett?
Benden daha iyi bir öykü... yazdığı için eleştiriyor değilim. Ama ilk bölümde konuya girmekte geç kalınmış, siz ne dersiniz?
No quiero criticar porque... su historia era mucho mejor que la mía, pero ¿ no cree que en la primera parte se anda un poco por las ramas?
Siz ne dersiniz, Profesör?
¿ Qué dice, profesor? ¿ Usted que cree?
Siz ne dersiniz?
¿ Ud. que cree?
- Siz ne dersiniz?
- ¿ No le parece?
Siz ne dersiniz Bayan Giddens?
¿ Y a usted, Srta. Giddens?
- hoş bir şey olduğunu düşünmüşümdür, siz ne dersiniz?
- con extraños, ¿ no?
Yani iki kere bile fazla. Siz ne dersiniz?
Dos veces ya habría sido demasiado, ¿ no cree?
Siz ne dersiniz Bayan Fellowes?
¿ Quiere uno?
Siz ne dersiniz?
Nadie? Y usted?
Siz ne dersiniz efendim?
¿ Qué piensas, señor?
Siz ne dersiniz, Doktor?
¿ Qué opina, doctor?
Siz ne dersiniz, Chancellor?
¿ Qué opina de eso, canciller?
Çünkü modası geçmiş aptal lanet olası bir dil siz ne dersiniz efendim?
Porque es una lengua tonta y muerta. ¿ Eran dos?
- Doktor, siz ne dersiniz?
Doctor, ¿ cuál es su opinión?
Siz ne dersiniz doktor?
¿ Qué sugiere Ud, Doctor?
Siz ne dersiniz?
¿ No le parece?
Siz ne dersiniz, Doktor?
¿ Y usted, doctor?
Fakat faşist geçmişine bakılınca bu ülkeyi biraz ortanın soluna kaydırmak iyi olur, siz ne dersiniz?
Considerando su pasado fascista... quizá sería mejor tirar un poco hacia la izquierda, ¿ no crees?
Siz ne dersiniz bayan Julia?
¿ Qué piensa, Srta. Julia?
Bu, gerçekten nadir bir parçaya benziyor, siz ne dersiniz?
Esta parece bastante rara, ¿ no cree?
Horoz anneler siz ne dersiniz.
¿ Como de pito en las rocas, cabrones?
Siz ne dersiniz?
¿ Qué me dice de ello?
Siz ne dersiniz?
¿ Y a ustedes?
Şey, siz ikiniz biraz gerçek para kazanmaya ne dersiniz?
Veamos. ¿ Quieren realmente ganar muchísimo dinero?
Siz buna ne dersiniz?
¿ Qué me dice a eso?
Siz masayı kurarken benim kahvaltıyı hazırlamama ne dersiniz?
¿ Y si usted pone la mesa mientras yo hago el desayuno?
Siz ne dersiniz, efendim?
¿ Y usted, su Alteza?
Şimdi, siz bayanları evinize bırakmama ne dersiniz?
Largo, muchachos. Creo que será mejor que les acompañe.
Ne dersiniz hanımlar, siz de postacınızın yakışıklı bir erkek olmasını istemez misiniz?
Señoras, ¿ no les gustaría que el cartero que llama a su puerta fuese uno de estos?
Siz bilginler ne dersiniz?
¿ qué tienen que decir ustedes?
Siz ne dersiniz sır Brack?
- ¿ No le parece, Sir Brack?
Belki de siz bir Fransız bende alman olmasam, basitçe avrupalı olsak, Birimiz diğerinden bir şeyler öğrenebilirdi.Ne dersiniz?
Quizá si no fuera francesa ni yo alemán, sino que fuéramos simplemente europeos, podríamos enseñarnos algo el uno al otro, ¿ no le parece?
Siz buna ne dersiniz?
¿ Qué os parece?
Siz beyefendiler benimle küçük bir geziye çıkmaya ne dersiniz?
¿ Ustedes caballeros estan interesados en dar un pequeño paseo conmigo?
Siz ne dersiniz?
¿ Qué piensa de eso?
- Bence hiçbir yerdesiniz, siz ne dersiniz!
No está en ningún lado, quiere decir.
Siz ne dersiniz?
- ¿ Qué les parece? - Yo...
Siz masayı kurarken benim kahvaltıyı hazırlamama ne dersiniz?
Usted ponga la mesa mientras yo preparo el desayuno.
Siz ne dersiniz acaba?
- ¿ Puedo contar con usted? - Si.
Siz ne dersiniz efendim?
- ¡ Felicitaciones! - Gracias.
Siz gerzekler ona ne dersiniz bilmem.
No sé cómo lo llamáis vosotros.